Buradasınız
AKP’ye Oy Veren İşçiler de Fona Karşı Çıkıyor!
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Kıdem tazminatı yasa tasarısının raftan indirilmesiyle, evde, sokakta, işyerinde kısacası her yerde kıdem tazminatının ne olacağı konuşuluyor. “Böylesi mi daha iyi, yeni sistem mi?” diye. Sermayenin hizmetindeki yalan makinesi medyanın işçilerin algılarında yarattığı çarpıtmayla mevzu basit bir para mevzusu gibi algılanıyor. Medya, kıdem tazminatı hakkının ne kadar önemli olduğunu bilerek bu haberleri bilinçli yapıyor. Örgütsüzlük nedeniyle pek çok işçiyse kıdem tazminatı hakkının önemini kavrayamıyor, maalesef bu aldatmacalara kanıyorlar. Ama konunun ehemmiyetinin farkında olan işçiler de var. Mesela çalıştığım fabrikada AKP’ye oy vermiş bir işçi abi, hükümetin gündeme getirdiği fon tasarısına karşı çıkıyor.
Ben: Abi, kıdem tazminatının fona devredilmesi hakkında ne düşünüyorsun?
Ahmet Abi: Ben kıdem tazminatının bu haliyle fona devredilmesini kabul etmiyorum. Ama bazı düzenlemeler yapılırsa belki düşünebilirim. Mesela on yıl şartı esnek olmalı, istediğimde paranın tamamını alıp ayrılabilmeliyim. Otuz tam gün ve giydirilmiş ücret üzerinden olmalı. İşten atıldık diyelim, bu konu hâlâ net değil, mahkeme yolu açık olmalı. Bu, bir işçi için önemli bir haktır. İşçinin iş güvencesidir.
Ben: Peki, neden kıdem tazminatı işçiler için iş güvencesidir?
Ahmet Abi: Daha önce çalıştığım fabrikanın başka bir şehre taşınmasından sonra, ben kıdem ve ihbar tazminatımı aldım. Eğer kıdem tazminatı hakkım olmasaydı patron beş kuruş vermeden bizi öylece bırakıp gidecekti. Daha sonra mahkeme yoluyla da sekiz maaş daha kazandım. Eğer mahkemeye başvurma hakkım olmasaydı, o hakkımı da alamayacaktım. Kazandıklarımız biz işçiler için ne kadar önemliyse, patronlar için o kadar caydırıcı. İşte bu yüzden, kıdem tazminatının bu haliyle fona devri bizim için asla kabul edilemez.
Fabrikamdaki örnekten de anlaşılabileceği gibi, AKP’ye oy vermiş olsalar da, işçiler kıdem tazminatının fona devredilmesini kabul etmiyorlar. Kıdem tazminatının işçinin iş güvencesi, bir dayanağı olduğunu savunuyorlar. Fon tasarısına karşı hep birlikte biriktirdiğimiz deneyimlerimizle, yürüttüğümüz çalışmalarla, sohbetlerle işçilerden gelen tepkiler daha da büyüyecek. Tasarıya karşı güçlü bir hayır çığlığı örme ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz! Kıdem tazminatının fona devredilmesini asla kabul etmeyeceğiz!
Emekçi Kadınlar Bir Adım Öne!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...