Buradasınız
Amasra Katliamının Bir Kez Daha Gösterdiği Pespayelik
Ankara’dan bir emekçi kadın

Kelimelerin öfkeyi anlatmaya yetmediği zamanlardan geçiyoruz. Bartın/Amasra’da 41 maden işçisi, Sayıştay raporlarında risk açıkça belirtilmiş olmasına rağmen önlem alınmadığı için grizu patlaması sonucu öldü. İşçi sayısı azaltılmış, gerekli denetim ve çalışmalar yapılmamış, hatta ölen işçilerden birinin ablasının söylediği üzere metan gazı biriktiği bilindiği halde işçiler çalıştırılmaya devam edilmiş. Yani facia göz göre göre gelmiş.
41 işçi kardeşimizi kaybetmiş olmanın acısı ve öfkesinin yanında bir de katliam sonrası bölgeye gelen, cenaze törenlerine katılan, açıklama yapan, madenci ailelerine başsağlığı dileyen devlet erkânının pişkinliğini, yüzsüzlüğünü, hayâsızlığını izlemenin yarattığı insanın yüreğini, aklını kemiren duygular var. Onlarca araçla cenaze alanına gelmenin görgüsüzlüğü bir yana hiç mi saygınız yok acıya, cenazeye! Yapılan konuşmalarda kan parası niyetine ölen madencilerin ailelerine hangi kurumun ne kadar para vereceğini açıklıyorlar. Ne sanıyorsunuz siz bu insanları, ne sanıyorsunuz emekçileri… Yarattığınız yoksulluğa mı güveniyorsunuz? ‘Zaten biz bunları kuru ekmeğe muhtaç ettik cinayetin üstünü de üç kuruş verip kapatırız hatta ölüme şükreder hale getiririz’ mi diyorsunuz? Ne kadar da rahat duruyorlar ölen madencilerin cenazeleri ve aileleri karşısında. Çünkü umurlarında bile değil onların ne hissettikleri. Yaşarken umurlarında değillerdi, öldükten sonra hiç değiller. Sorun çıkmadan bu işin üstünü örtmek istiyorlar sadece. Malum seçim var önlerinde. Yoksulluğun sebep olduğu öfke patlamak üzereyken bir de bu durum sorun çıkarmasın diye düşünüyorlar.
Bunca rezilliği, pespayeliği yapacak gücü nereden alıyorlar? Elbette işçi sınıfının örgütsüzlüğünden. En ufak bir iş kazası olduğunda sorumluluğu olanlar “hesap vereceğim” korkusuyla köşe bucak kaçmaya başladıklarında iş kazaları engellenebilecektir. Biz işçiler işçi örgütlerimizde örgütlenelim ve gözlerimizi açalım artık, etrafımızda olan bitene kendi çıkarlarımız etrafından bakmayı öğrenelim. Onlarca son model araçla yoksul cenazelerimize gelip bize susmamız, ölülerimizin hakkını sormamamız için kan parası teklif edenlerin, pişkince metanetli olmayı, kadere inanmayı öğütleyenlerin yalanlarına kanmamayı öğrendiğimizde, katilleri aramıza sokmadığımızda hatta onları insan içine çıkamaz duruma getirdiğimizde işçi ölümlerini durdurabiliriz. Kimse bize maval okumasın, iş kazaları kader değildir! İşçi sınıfı katillerden bir gün mutlaka hesap soracak.
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...