Buradasınız
Ankara’da Kıdem Tazminatının Gaspına Hayır Diyoruz
Ankara Üniversitesi’nden bir öğrenci
1800’lerde işçi sınıfı hemen her gün yeni bir hak için mücadele ediyordu. Her yeni gün bir direnişe tanık oluyordu. Şimdilerde ise her geçen günümüz yeni bir hak kaybı demek artık. Sermaye sınıfının kendi meclislerinden geçirdiği yasalarla, zamanında mücadele ederek kazandığımız haklarımızı bugün örgütsüzlüğümüz nedeniyle bir bir yitiriyoruz. Meclisten geçen yeni yasalar işçi ve emekçilerin yararınaymış gibi gösteriliyor ve tepkiler bu şekilde en aza indirilmiş oluyor. Ancak örgütlü işçiler olarak bizler bu işin iç yüzünü biliyor ve buna karşı mücadele veriyoruz. Gözünü kâr hırs bürümüş sermayedarlar şimdi de kıdem tazminatlarımıza göz diktiler. Sözümona kıdem tazminatlarını bir fona aktaracaklar ve böylece işçiler bu haktan daha kolay faydalanabilecekler. İşin aslının bu olmadığını tüm örgütlü ve sınıf bilinçli işçiler biliyor. 2008 yılında iyice ayyuka çıkan krizinden sonra, bizler işsiz kaldığımızda yararlanalım diye oluşturulan işsizlik fonu “kriz var, işçiler işten atılmasın” gibi “masumane” niyetlerle patronlara aktarıldı ve patronların kârına kâr kattı. Yani kıdem tazminatlarının fona aktarılmasının sonu işsizlik fonu göz önüne alındığında “meçhul”…
Biz UİD-DER olarak, işçi sınıfının mücadele ederek kazandığı bu en temel haklarımızdan biri olan kıdem tazminatı hakkımızın gaspına karşı her gün okullarımızda, işyerlerimizde, sokaklarda mücadele ediyor ve bir imzayla da olsa işçi dostlarımızdan destek istiyoruz. Kıdem tazminatının fona devredilecek olmasının işçi ve emekçilere yansıtıldığı gibi yeni bir hak olmadığını, aksine bunun bir hak gaspı olduğunu anlatıyoruz. Bu yasa hayata geçirilmesin diye başlattığımız imza kampanyamız için tüm kötü hava koşullarına rağmen vazgeçmeden bir hakkımızın daha elimizden alınmak istendiğini işçi arkadaşlarımıza duyuruyoruz. Durumdan bihaber olan biz anlattığımızda hiç vakit kaybetmeden imzalıyor. Tabii tersi durumlar da var. Bu yasanın çıkarılması ve fonun daha iyi olacağına dair düşünceler… Sanki reklâm broşürü dağıtıyormuşuz gibi yüzümüze bakmadan, istifini bile bozmadan önümüzden geçenler… Sistemin ve örgütsüzlüğün bu topluma “kazandırdıkları” bunlar işte. Hakları uğruna bir imza bile atmaktan korkan bireyler.
Biliyoruz ki bu bir süreç ve bugün olmasa da yarın, korkan bu yüzler elbet örgütlülük bayrağını ellerine alacaklar. Çünkü hiçbir yanlış ve haksızlık cevapsız kalmaz, çünkü toplumda hâlâ UİD-DER gibi gerçek bir işçi örgütü var ve mücadeleden asla vazgeçmeyecek. Uğruna kanların döküldüğü haklarımızın elimizden bu kadar kolaylıkla alınmasına izin vermeyeceğiz.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...
- Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...