Buradasınız
Ankara’da “Ateşkes” Filmini İzledik
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler

15 Mayısta UİD-DER Ankara temsilciliğimizde, matbaa-yayın, hizmet, metal, sağlık, eğitim sektörlerinden işçiler ve üniversite öğrencilerinin katılımıyla “Ateşkes” filmini izledik.
Film 1914 yılında 1. Dünya Savaşı sırasında bir cephede geçiyor. Gerçek bir hikâyeye dayanan filmde Alman, Fransız ve İskoç askerler birbirleriyle savaşırken, birbirlerini öldürürken düşman sandıkları farklı uluslardan askerlerin aslında düşman olmadığını anlamaya başlıyor. Savaşı egemenler kendi çıkarları için başlatmışlardır ve emekçi kitleleri ölüme sürüklemişlerdir. Kendilerine verilen emirler nedeniyle savaşan askerler, kendilerinin olmayan bu savaşta birbirlerini öldürmekte ve ölmektedirler. Filmde Noel gecesi bir sürpriz yaşanır. Önce İskoç, sonra Alman siperlerinden melodiler yükselir. Ailelerini, öldürmeden ve ölüm korkusu olmadan yaşamayı özleyen askerler farklı dillerde de olsa aynı şarkıyı söylemeye başlar. Bu savaşı istemediklerini düşünürler. Daha sora üç “düşman” siper birbirine yaklaşır. Bir gecelik ateşkeste askerler sigaralarını, yemeklerini değiş tokuş ederler. Bir gün sonra askerler şarkıların yerini silah seslerine ve ölüm çığlıklarına bırakmak istemezler. Kardeşlik devam eder. Birbirlerinin ölülerini teslim eder, birlikte dua ederler. İlerleyen günlerde bu ateşkes; askerlerin, sevdiklerine, ailelerine yazdıkları duygu dolu mektuplarla ortaya çıkar. Savaşmaya devam etmeleri için askerlere büyük baskı uygulanır. Onlara hain gözüyle bakılır. Ama askerler buna rağmen kardeşleşmekten vazgeçmezler. Kendileri siperlerde can verirken savaşı çıkaran kapitalistlerin, generallerin balo salonlarındaki eğlenceleri tam gaz devam etmektedir. Askerler asıl düşmanın diğer siperlerdeki askerler değil, şaşalı yaşamlarıyla egemenler olduğunu anlarlar. Savaşmak istemeyen ve direnen askerler, başka cephelere sürgüne gönderilirler.
Filmin ardından sohbetlerimizde bugün de bir dünya savaşı içinde olduğumuzu ifade ettik. İşçi ve emekçilerin militarizme karşı uyanık ve örgütlü olması gerektiğini vurguladık. Emekli bir işçi filmdeki din görevlilerinin hangi sınıftan olduklarının savaşa yaklaşımını da belirlediğini söyledi. Filmde askerlerle siperde savaşan yoksul rahibin savaşa karşı olduğunu, piskoposun ise askerleri savaşın kutsallığına inandırmaya çalıştığını hatırlattı. Bir öğrenci arkadaşımız bugünkü savaşın siperlerde geçmediğini ama yine de her gün yüzlerce insanın katledildiğini ve savaşın her geçen gün daha da sıcaklaştığını söyledi. Bu savaşı ancak örgütlenen işçilerin durdurabileceğini belirtti. Anket işçisi bir arkadaşımız, hükümetin pek çok yerde yaptığı gibi, 1 Mayıs’ta da Türk-İş’in işçileri Çanakkale’ye götürerek onları yürüyen savaşa hazırladığını söyledi. Egemenlerin militarist propagandalarına karşı emperyalist paylaşım savaşından biz işçilerin bir çıkarının olmadığını işyerlerimizde, sendikalarımızda anlatmamız gerektiğini vurguladı. Sohbet, yürüyen üçüncü emperyalist paylaşım savaşına karşı işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin güçlendirilmesi gerektiği vurgusuyla sonlandırıldı.
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...