Buradasınız
Asgari Geçim İndirimimizi Hesaplayalım

2008 yılında vergi iadesi uygulaması kaldırılarak onun yerine Asgari Geçim İndirimi (AGİ) uygulaması yürürlüğe konuldu. Bu uygulamayla, her ay brüt ücretimizden kesilen gelir vergisinde belli bir oranda düşüş sağlandı ve aylık ücretimiz bu miktar kadar arttı. Ancak birçok işyerinde bu artış ücretlere yansıtılmıyor ya da sigortasız çalıştırıldığımız için bu hakkımızdan faydalanamıyoruz. Şimdi gelin Asgari Geçim İndirimi (AGİ) uygulaması nedir, kimlere uygulanır ve ne kadar ödenmesi gerekir, buna bakalım.
Asgari Geçim İndirimi kimlere ve ne zaman uygulanır? Asgari geçim indirimi 16 yaşından büyük tüm işçilere uygulanır. Geçim indirimi her ay aylık ücrete eklenerek ödenir. Ücret bordrosu içinde gösterilmesi zorunludur.
İşçiye ve ailesine uygulanan oran nedir? İşçinin herhangi bir işte çalışmayan eşi ve 18 yaşını doldurmamış veya öğrenci ise 25 yaşın altında olan çocukları da asgari geçim indirimi hesaplamasında dikkate alınır. Asgari geçim indirimi, işçinin kendisi için yüzde 50, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için yüzde 10, ilk iki çocuk için yüzde 7,5 ve diğer çocuklar için de yüzde 5 oranında uygulanır.
Ailede her birey ayrı ayrı sigortalı işte çalışıyorsa hepsi AGİ’den faydalanabilir mi? AGİ aile içinde çalışan her sigortalı işçiye ayrı ayrı uygulanır. Çocuklar ise ebeveynlerden yalnızca birinin AGİ hesaplamasına dahil edilir.
Asgari Geçim İndirimi nasıl hesaplanır? 2010 yılında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için belirlenmiş brüt asgari ücret 729 TL, yıllık brüt asgari ücret ise 729 x 12 = 8748 TL’dir. Asgari geçim indirim oranı (bekâr/sadece kendisi için) %50’dir.
Asgari geçim indirim matrahı (8748 x %50): 4374 TL
Asgari geçim indirim yıllık tutarı (4374 x %15 Gelir Vergisi Oranı düşülür): 656,10 TL
Asgari geçim indirim aylık tutarı (656,10 /12) : 54,68 TL. Her ay bekâr işçiye ödenmesi gereken AGİ tutarı budur.
Eşi çalışıyor ve bir tane de çocukları varsa nasıl hesaplanır?
2010 yılında geçerli olan yıllık brüt asgari ücret tutarı 8748 TL idi.
Asgari geçim İndirim oranı kendisi için :%50
Eşi çalıştığı için hesaplamada dikkate alınmaz.
Asgari geçim indirim oranı bir çocuk için: %7,5
Toplamda : %57,5
Asgari geçim indirim matrahı (8748 x %57,5): 5030,1 TL
Asgari geçim indirim yıllık tutarı (5030,10 x %15 Gelir Vergisi Oranı düşülür ): 754,52 TL
Asgari geçim indirim aylık tutarı (754,52 /12): 62,88 TL. Bir çocuğu olan işçinin her ay eline geçen AGİ tutarı budur.
Eşi çalışmayan ve 8, 15, 18 ve üniversite öğrencisi 20 yaşında 4 çocuğu olan bir işçi ailesinin asgari geçim indirimi nasıl hesaplanır?
2010 yılında geçerli olan yıllık brüt asgari ücret tutarı: 8748 TL
Asgari geçim indirim oranı kendisi için: %50
Asgari geçim indirim oranı eşi için: %10
Asgari geçim indirim oranı birinci ve ikinci çocuk için: %7,5+%7,5
Asgari geçim indirim oranı, üçüncü ve dördüncü çocuk için: % 5+%5
Toplamda : % 85
Asgari geçim indirim matrahı (8748 x %85): 7435,80 TL
Asgari geçim indirim yıllık tutarı (7435,80 x %15 Gelir Vergisi Oranı düşülür): 1115,37 TL
Asgari geçim indirim aylık tutarı (1115,37/12 ): 92,95 TL. Eşi çalışmayan, dört çocuklu bir işçinin eline geçen miktar budur.
Geçim indirimi ödenmezse ne yapmalıyız? Asgari geçim indirimi patronların lütfu değildir. Bizim hakkımızdır. İş yasasına göre ücretin ödenmemesi ya da eksik ödenmesi durumunda patrona cezai yaptırımlar uygulanır. Patronu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüklerine ya da işyerinin bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğüne şikâyet edebiliriz.
Sigortasız çalışan 9 milyon işçi bu haktan yararlanamıyor. Bir de sigortalı olmasına rağmen, asgari geçim indirimine patronun el koymasından dolayı bu hakkı gasp edilen yüz binlerce işçi var. Her işçi kardeşimiz ücretini alırken asgari geçim indiriminin aylık ücretine dâhil edilip edilmediğini kontrol etmelidir. Haklarımızı patronlara yedirmemeliyiz. Birleşerek, ödenmeyen veya eksik ödenen geçim indirimi hakkımıza sahip çıkmalıyız.
Biz de Okumak İsterdik!
Eğitim-Sen’den Basın Açıklaması
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...