Buradasınız
Asgari Ücret Nere Enflasyon Nere!
Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi
2019 yılı için asgari ücret, AGİ ile birlikte 2020 lira olarak belirlendi. İşveren örgütleri, hükümet yetkilileri ve Türk-İş yaptıkları hummalı çalışmalardan sonra asgari ücreti yine açlık sınırının altında belirlediler. Asgari ücret için belirlenen oran, işçiler açısından yine hüsran olurken patronlar için bayram havasında bir sevince dönüşmüştür. Hem devlet hem işveren örgütleri, asgari ücret görüşmelerinde işçiler için “hayırlı” bir oran belirleyip işçilerin yüzlerini güldüreceklerini sık sık dile getirdiler. Oysa yüzleri gülen yalnızca ve yalnızca patronlar sınıfı oldu. Çünkü enflasyon karşısında zaten erimiş olan asgari ücrete yapılan yeni zam da aradaki farkı kapatmadı.
Açıklanan rakam, zaten asgari ücret tanımının karşılığına uymazken, artan hayat pahalılığı karşısında da çözüm olmaktan çok uzak kaldı. Bu durumu fabrikada birlikte çalıştığım arkadaşlarımla, mahallemdeki işçi arkadaşlarımla konuştuğumda onlar da her seferinde hiç memnun olmadıklarını dile getirdiler. Bir arkadaşım yapılan zamlarla alım gücünü karşılaştırıp dert yandı. Kira, doğalgaz, elektrik, su, market ve diğer faturaların tutarını liste yapınca bu durum karşısında söylediği şu oldu: “Asgari ücret nere enflasyon nere! Biz bu ücretle nasıl geçinelim?” Bir başka arkadaşım da “faturalara yılda kaç kez zam geliyor sayamıyoruz ama asgari ücrete yılda bir kere zam yapılıyor. Bunların yaptığı düpedüz adaletsizlik, sanki çocuk kandırıyorlar gibi. Resmen bizimle alay ediyorlar. Geçtiğimiz günlerde Bakan çıkıp doğalgaz faturamızı 3 aya bölüp taksitle ödeyebileceğimizi söyledi. Yani biz işçilere diyorlar ki siz aldığınız ücretle faturanızı bile ancak taksit yaparak ödersiniz. Doğalgaza birçok defa zam yaptıkları için, asgari ücretle de işçilerin yüksek gelecek faturaları ödeyemeyeceklerini iyi biliyorlar” dedi. Ekonomik krizle birlikte biz işçilerin alım gücünde çok belirgin bir azalma oldu. Eskiden aylık hesapladığımız bütçemizi, şimdi haftalık hatta günlük hesaplayıp ekonomi yapmaya çalışıyoruz. Çünkü her gün bir şeylere zam geliyor ve biz bu zamlarla baş edemiyoruz. Zam yapılmayan bir tek ürün bile yok.
Güya biz işçileri enflasyon karşısında “ezdirmeyeceğini” söyleyenler, bırakın ezdirmemeyi adeta pestilimizi çıkardılar. Üstelik asgari ücretten 2019 yılında kesilecek olan vergi de arttırılmış durumda. Yeni tabloya göre asgari ücretle çalışan işçi, bu yıl boyunca devlete 4 bin 319 lira gelir vergisi ödeyecek. Yani ortalama 50 gün devlete vergi ödemek için çalışacağız. İşverenler ve siyasi iktidar, kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alıyor. Bu durum karşısında biz işçilerden sevinmemizi ve memnuniyet duymamızı bekliyorlar. Dolayısıyla asgari ücretli bir aile için geçinmek eziyet olmuştur. Yine işyerindeki bir işçi arkadaşım, okul masraflarının giderek yükseldiğini ve kırtasiye masraflarının çok fazla zamlandığını söyledi. Çocuğunun performans ödevlerine para yetiştiremediğini, ödev parasını ayırmak için harçlık bile veremediğini üzülerek anlattı. Haliyle bu arkadaşım da haklı olarak şöyle diyor: “Biz çocuğun okul masraflarına mı yetişelim, evdeki boğaza mı yetirelim, faturayı mı düşünelim, kirayı mı yetiştirelim. Çalış çalış elde yok avuçta yok. Böyle hayat mı olur be! Nedir bu bizim çektiğimiz, hiç mi insan gibi yaşayamayacağız biz?” Elimizi attığımız her şeye zam geldi, geliyor. Gerçek şu ki asgari ücret diye belirlenen miktar yine sefalet ücreti olarak kaldı. Öldürmüyor, yüzleri güldürmüyor ama adeta süründürüyor!
Ekonomik krizin giderek derinleştiği 2019 yılı biz işçiler açısından bir hayli zor geçeceğe benziyor. Patronlar ve hükümet krizin yükünü bizim sırtımıza yıkmaya çalışıyorlar. Krizi yaratan biz değiliz bedelini ödemeyi neden kabul edelim? Bizler yaşadığımız sorunların ve sıkıntıların üstesinden ancak ele ele verdiğimiz ve birlik olduğumuz zaman gelebiliriz.
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...