Buradasınız
Asgari Ücrete Zam Tartışmaları
İstanbul’dan bir grup sendikalı gıda, metal ve petrokimya işçisi

Erdoğan, 2022’de geçerli olacak asgari ücreti açıklarken çok büyük bir zam yapmış olmakla övünmüş, işçileri enflasyona ezdirmediklerini söylemişti. Fakat belirlenen zam oranı (gerçekte yüzde 39,9) gerçek enflasyonun neredeyse yarısı kadardı ve yeni asgari ücretin alım gücü 2021 Ocak ayındaki asgari ücretten çok daha düşüktü. Yani işçilerin kayıpları bile karşılanmamıştı. Nitekim asgari ücret daha belirlenir belirlenmez açlık sınırı ile eşitlendi. Enflasyon yükselmeye devam etti ve Türk-İş’in hesaplamasına göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı Mart ayında 4927 liraya, yoksulluk sınırı ise 16 bin 52 liraya çıktı. Yani asgari ücret daha üçüncü ayında açlık sınırının 675 lira altında kaldı. Elbette bu durum işçilerin tepkisinin büyümesine neden oldu.
Bu durum karşısında hızla harekete geçmesi, işçilerin taleplerini mücadele konusu haline getirmesi, eylemler örgütlemesi gereken sendikaların pek çoğu sessiz kaldılar, kalıyorlar. Artan yoksulluktan dolayı oy tabanı eriyen iktidarın kimi sözcüleri asgari ücrete ek zam konusunu gündeme getirdi. Asgari ücretin enflasyon karşısında güneş görmüş kar gibi erimesinin yarattığı tepkileri hesap eden siyasi iktidar, tepkileri yatıştırmaya ve emekçileri oyalamaya çalışıyor. Her ne kadar Erdoğan ve Çalışma Bakanı asgari ücrete ikinci kez zammın gündemde olmadığını söylese de, iktidarın kimi temsilcilerinin “ek zam olabilir” açıklamalarının etkileri sürüyor. Fakat başlatılan tartışma, rejimin koltuk değneği haline gelmiş sendika konfederasyonlarının başkanlarının umurunda bile olmadı. Asgari ücret belirlenirken 3 bin 900-4 bin lira gibi sayılar telaffuz eden Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve 4250 liralık asgari ücreti “tarihi asgari ücret” olarak nitelendiren Hak-İş genel Başkanı Mahmut Aslan, bu sefer de asgari ücret görüşmelerinin zamanının Aralık ayı olduğunu buyurdular. Bizlerin de üyesi olduğu bu sendika konfederasyonlarının kraldan çok kralcı kesilmesi utanç vericidir. Bunlar işçiyi nasıl temsil edebilirler?
Türk-İş Başkanı Atalay, “biz asgari ücreti haziran ayında hiç görüşmedik, bunun günü Aralık ayı. Aralık ayında taraflar toplanır, biz konuyu müzakere ederiz. Yasada böyle bir yönetmelik yok. Ülkeyi yönetenler yapabilirler mi, yaparlar. Biz de zevkle masaya otururuz” dedi. İktidar üzerinde basınç yaratması gerekirken bize “aç kalmaya razı olun” demiş oldu. En çok üyeye sahip olduğu için asgari ücret pazarlık masasına oturan Türk-İş, işçilerin tepkilerini ve taleplerini dile getirmesine ön ayak olmamış, aksine 5 bin lira talep edenleri hayal kurmakla, gerçekçi olmamakla itham etmişti. Bu durum bir kez daha gösterdi ki Türk-İş üst bürokrasisi iktidarın ve sermaye sınıfının koltuk değneği olma görevini üstlenmekte hiçbir beis görmüyor. Bir yandan açlık sınırı hesaplamaları yapan ve asgari ücretin açlık sınırı altında kaldığını duyuran Türk-İş, öte yandan 6. ayda zam yapılmasını iktidarın inisiyatifinde görüyor!
Hak-İş Başkanı Mahmut Aslan’ın tutumu da aynı şekilde ibretliktir. Bir işçi sendikasının değil de rejimin işçi kolları başkanı gibi davranan Aslan, şu açıklamayı yapmaktan hicap duymamıştır: “Birkaç gündür asgari ücretin Temmuz ayında yeniden değerlendirilmesi konusunda tartışmalar var. HAK-İŞ olarak bizler mevzuatı biliyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz ve mevzuatımız asgari ücretin en az yılda bir defa belirlenmesine imkân sağlıyor. Burada Temmuz ayında asgari ücret belirlenir mi diye soracak olursak, bir mevzuat değişikliği ile elbette ki belirlenir. Sayın bakanımızdan aldığımız bilgiler ve mevzuatımızın bizim önümüze koyduğu gerçekler, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanması ve ücretin belirlenmesi için 1 Ocak 2023 yılının beklenmesi gerektiği yönünde. Temmuz ayında asgari ücret yeniden belirlenir mi sorusunun cevabı bugün için ne yazık ki olumsuz.”
Bu açıklamaları yaparken hiçbir şekilde utanıp sıkılmıyorlar. İşçilerin örgütsüzlüğünden yararlanarak sendikalara çöken ve iktidarın sopası haline gelen bu bürokratlar, yasaları, yönetmenlikleri öne sürerek işçileri susturmaya çalışıyorlar. Bu açıklamalar, işçileri temsil etmediklerinin ve edemeyeceklerinin bir kez daha itirafı olmuştur. Onlar rejimin bir aparatından başka bir şey değillerdir. İşçi sınıfının örgütlerini felçleştiren ve siyasi iktidarın uzantısına dönüştüren sendikal bürokrasi, işçi sınıfının mücadelesinin önündeki en büyük bariyer konumundadır. Fakat hiçbir bariyer öfkesi taşan işçi sınıfının karşısında sonsuza dek duramaz. Türkiye işçi sınıfı, karşısına çıkarılan tüm engellere, kutuplaştırma ve ayrıştırma oyunlarına, baskı ve yasaklara rağmen sel olup bu bariyerleri bir gün yıkacaktır.
İnsan, Sınıf, Dayanışma ve 1 Mayıs
“Bir Tane Yeter, Para Yok!”
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...