Buradasınız
İnsan, Sınıf, Dayanışma ve 1 Mayıs
Kocaeli’den bir basın işçisi

تضامن (tadamın), solidarity, solidaridad, piştevanî, солидарность (salidarnist), dayanışma… Dünya üzerindeki bütün dillerin en güzel, en anlamlı sözcüklerinden biridir dayanışma. Birbirine sırtını dayayabilmek, omuz vermek, birbirinden güç alabilmektir; şu hayatta yalnız ve çaresiz olmadığını hissetmektir. Geleceğe dair kaygıların azalmasıdır. Kardeşliğin, komşuluğun, barış içinde yaşamanın tadına varabilmektir. Bu nedenle hangi dilde söylenirse söylensin, dayanışma varlığıyla insana güç ve umut verir.
Peki, insanla insan arasında dayanışma nasıl filizlenir? Bizler omzumuzu ne zaman başkası için dayanak yapar, ne zaman başkasının omzuna dayanırız? Elbette birbirimizin acısını daha derinden hissettiğimizde, birbirimizi ve ihtiyaçlarımızı daha iyi anladığımızda, birbirimizin düşmanı değil gerçek dostu olduğumuzu kavradığımızda, birbirimize güvendiğimizde… Mesela deprem, sel, savaş gibi felâketler, yani ortak acılar bizi birbirimize yaklaştırır, bize birbirimizin tek dostu ve kurtarıcısı olduğumuzu gösterir.
Fakat gündelik hayatta da felâket zamanlarında da dayanışmaya yüklediğimiz anlam hangi sınıfın insanı olduğumuza göre değişir. Patronlar, birbirleriyle rekabet eden, birbirlerinin düşmanı olan, para ve güç hırsıyla yanıp tutuşan sermaye sınıfının bir parçasıdır. Onların dayanışmaya ihtiyaçları yoktur, rekabet içinde hareket ederler. En acılı zamanlarda bile insanlara yardım etmeye değil sermayelerini büyütmeye odaklanırlar. Acılardan kâr devşirirler. Ama onlar işçi sınıfına karşı birlik olma ihtiyacı da duyarlar, işçiler isyan ettiğinde birbirleriyle “dayanışma” gösterir, yani şer ittifakı kurarlar. Bizleri sömürerek ayakta durdukları için bizi birbirimize düşürmeye, aramızdaki dayanışmayı yıkmaya, soldurmaya çalışırlar. Hatta bizleri kendilerine benzetmeye, vicdansızlaştırmaya, köreltmeye, duyarsızlaştırmaya çalışırlar.
Oysa biz işçiler için birlik ve dayanışma su gibi, ekmek gibi gereklidir. Dayanışma yoksa tek tek işçiler olarak işsizlik, yoksulluk, aşırı çalışma, kötü çalışma koşulları, borçluluk, kaliteli sağlık, ulaşım, eğitim hizmetlerinden mahrum olma, savaş, ekolojik kriz, göç gibi büyük toplumsal sorunların altında eziliriz. Biz işçiler işyerlerimizde, sendikalarımızda, mahallelerimizde, grev ve direniş alanlarında, kendi siyasi partilerimizde örgütlenmeden bu sorunların tek bir tanesi bile gündem edilmez. Tek bir tanesi bile biz tüm dünyada ve hayatın her alanında birlik ve dayanışma içinde olmadan, patronlar sınıfına karşı birlikte mücadele etmeden çözülemez. Tıpkı dünya işçi sınıfının tarihsel 8 saatlik işgünü mücadelesinin ve onun ürünü olan 1 Mayıs’ın ortaya koyduğu gibi, işçi sınıfı tek bir bayrak altında birleşmesi gereken tek bir ordudur ve vatanı bütün dünyadır.
Bu nedenle İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 136 yıllık bir gelenek olarak dünya işçi sınıfının yüreğinde ve bilincinde yaşıyor. Rengi, dili, dini ne olursa olsun dünyanın tüm işçileri bu günü ortak mücadele günleri ve bayramları olarak görüyor. Dayanışmanın gücünü 1 Mayıs’ta derinden hissediyor. Kapitalizmin dünyamızı yok oluşa sürüklediği günümüzde 1 Mayıs ruhuna, geleneğine sahip çıkmak, dayanışma içinde olmak her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
Asgari Ücrete Zam Tartışmaları
- Okyanusun Ötesinden 1 Mayıs
- Aynı Duygularda Ortaklaştığımız UİD-DER’li Emekçi Kadınlara Selam!
- Benim Yerim UİD-DER
- Toronto 1 Mayıs’ında Yüreğimiz UİD-DER’le Birlikteydi
- Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
- O Gün Esen Rüzgâr Bile Farklıydı
- 1 Mayıs 2022: Hayatımın En Güzel Günlerinden Biri!
- Ne Kadar Özlemişim Kol Kola Halaya Durmayı, Ağız Dolusu Slogan Atmayı
- Yüreği Özgürlük İçin Çarpan Tüm Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam
- Biz Beraberken Güçlüyüz!
- Yine Umudumuz Tazelendi Hep Birlikte!
- Biz de Oradaydık!
- En Güzel 1 Mayıs’ımdı
- Çoluk Çocuk Genç Yaşlı, İşte 1 Mayıs!
- Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
- Dublin’de 1 Mayıs
- Mersin’den Maltepe’ye 1 Mayıs Coşkusunu Yaşadık
- Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...