Buradasınız
Balıkesir’deki Kaza Gerçekten Kaza mı?

8 Ağustosta Balıkesir’den Edremit’e doğru seyir halinde olan bir yolcu otobüsü kontrolden çıkarak devrildi. 11 kişi kaza yerinde yaşamını yitirdi. 4 kişi ise kaldırıldıkları hastanede can verdi. 17 yaralı ise 112 Acil Servis ekipleri tarafından bölgedeki civar hastanelere nakledildi.
Bu katliam gibi kazanın ardından kazada ölenlerin ikisinin otobüs kaptanı olduğu ve ölen kaptanlardan biri olan Kerem Kader Başol’un rahatsızlanan kaptan arkadaşı Onur Güneş yerine sefere çıktığı açıklandı. Onur Güneş ölen mesai arkadaşının ardından sosyal medyada bir paylaşım yaparak “Can arkadaşım Kerem’im,dün akşam seni yolcu ettim. Beni araçtan indirdin. ‘Evine git kardeşim’ dedin bana. ‘Yarın akşam gelirsin’ dedin bana. Üzdün beni be kardeşim üzdün” dedi. Ama bu sözler Başol’un arkadaşı yerine seve seve sefere çıktığı anlamına gelmiyor. Başol’un kardeşleri yaptıkları açıklamada firmanın seferden yeni dönen kardeşlerini zorla işe çağırdığını, dinlenme saatinde olduğu için sefere çıkması yasak olan Başol’a başka ehliyet ayarlayacaklarını söylediklerini, işten çıkarılmaktan çekinen Başol’un bu çağrıya uyduğunu belirtiyorlar. Ellerinde mesajlar olduğunu, Başol’un aracın arızalı olduğunu söylediğini ifade ederek şikâyetçi olacaklarını vurguluyorlar. Öte yandan kazanın ardından yapılan incelemelerde yolda 40 metre fren izi olduğunu, uyuyan bir insanın 40 metre frene basamayacağını söylüyorlar.
Öte yandan sektör çalışanlarının sosyal medya üzerinden yaptığı yorumlar gerçeği tüm yönleriyle ortaya koyuyor. Tünellere, köprülere büyük sermayeler ayıran iktidarın kazanın olduğu yerde olduğu gibi tehlikeli virajları düzeltmediği, bu virajın ve bozuk yolların can almaya devam ettiği, otogarların belediyeler tarafından şoförlerin duş alacak, dinlenip uyuyacak şekilde düzenlenmediği, otobüslerde, bagajlarda uyuyup, otogarlarda şişelerle taşınan suyla duş alıp dinlenmenin mümkün olmadığı, dinlenme saatini haber veren kartların değiştirildiği ancak aynı şoförün aracı kullanmaya devam ettiği, ücretler çok düşük olduğu için deneyimli şoförlerin işten çıktığı, onların yerine çok düşük ücretlerle ve daha az sayıda şoför çalıştırıldığı, firmaların nice canların teslim edildiği şoförlerin sosyal haklarını vermediği, bazen sigortalarını bile yatırmadığı dile getirildi. Yorgun şoförlerin farklı ehliyetlerle sefere çıkarıldığı, gerçek denetimlerin, kontrollerin yapılmadığı vurgulandı.
Hatırlanacak olursa 2019’da pek çok yolcu otobüsü seyir halindeyken yanmış, ölümler olmuş, nice insan da ölümle burun buruna gelmişti. Yine Balıkesir-Edremit arasında 2 Ağustos 2019’da bir otobüs yanmış, ikisi çocuk 5 kişi ölmüş, 17 kişi yaralanmıştı. Bu yangınların ardından araçların elektrik aksamlarındaki sorunlardan periyodik kontrollerinin yapılmamasına, tehlike anında yolcuları nasıl tahliye edeceğini bilmeyen eğitimsiz personelden ucuz yakıt kullanımına pek çok sorun gündeme gelmişti. Ancak insanlar yollarda ölmeye devam ediyor. Çünkü önlemler maliyet olarak görülüyor, kâr elde etmek her şeyin önüne konuluyor. Kapitalizm altında başka türlüsü zaten beklenemez.
Bu nedenle Balıkesir’de yaşanan, bir kaza değil katliamdır ve bu katliamın sorumlusu maruz kaldığımız her türlü kötülüğün sorumlusu olan kapitalistlerdir, kapitalizmdir.
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
- Çalışma Bakanı 10 Yıldır Yürürlükte Olan Yasanın Faydasız Olduğunu Yeni Fark Etmiş!
- İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 10. Yılı
- Kaza “Geliyorum” Demişti, Duydunuz mu?
- İSİG Meclisi İşçi Sağlığı Forumu Düzenledi
- Çocuklarımız Sömürü Düzeninde Ölmeye Devam Ediyor!
- 9 Ton Değil, 9 Kilogram Bile Asbest İstemiyoruz!
- Sana Bir Şey Olur!
- Patronların Kâr Hırsı İşçilerin Ölümüne Neden Oluyor
- İş Kazaları ve Yapay Zekâ: Asıl Sorun Kapitalist Zihniyet!
- İnşaat Yapım Süreleri Kısaltılıyor, İşçiler Ölüyor
- İşçiler Ölüyor, İş Güvenliği Uzmanları Suçlanıyor
- Yeni 1 Mayıslara Yeni Rüzgârlara!
- İş Güvenliği Uzmanları: Rüzgârlara Sözümüz Var!
- İSİG Meclisi: Şubat’ta En Az 106 İşçi Hayatını Kaybetti
- “İş Kazalarının Nedenleri”
- Bhopal Faciası: Kapitalistlerin Kârı Uğruna Yitip Giden Hayatlar
- “Babam Düşüp Ölecek Korkusu İçindeyim”
- İş Cinayetlerinde Türkiye ve Avrupa Kıyaslaması
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
- Dayanışma Ruhumuzu Boğamazsınız!
- “Kader Planı” mı?
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
- Sanki Savaş Bölgesine Giriş Yapmış Gibiydik!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Yüz Binler Alanları Doldurdu, Enkaz Altında Yaşamını Kaybeden Canlarımız Anıldı!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Dimdik Durun ki İyileşelim!
- Dayanışma, Yarına Dair Umudumuzu Büyüttü
- O Bebeğin Keskin Kılıç Gözleri…
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- İktidarın Üniversite Korkusu!
- Orman ve Meralar İnşaat Alanı Değildir
- Emekçiler Kirli Oyunlara Karşı Uyanık Olmalı!
- UİD-DER Varsa Umut da Var!
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Ayağa Kalkacağım!
Son Eklenenler
- Değişim Yaratacak ve Yeni Bir Dönem Açacak Olan Emekçilerin İradesidir! İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Fransa’dan sonra Doğu Avrupa ülkesi Çekya hükümeti de emeklilik yaşını yükseltmek üzere hazırlıklara girişti. Hükümet, 65 olan emeklilik yaşını 68’e çıkarmak istiyor. İşçilerse zaten mezarda emeklilik demek olan 65 yaş sınırının daha da...
- Fransa işçi sınıfı Macron hükümetinin emeklilik yaşını 64’e çıkarmasına genel grevlerle karşı koymaya devam ediyor. Ülkede, 23 Marttan sonra 28 Martta da milyonlarca işçinin katıldığı grevler gerçekleştirildi. Böylelikle Fransa işçi sınıfı Ocak...
- 27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
- Çalışma koşullarının düzeltilmesi, baskıların son bulması ve ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılması talebiyle direnişte olan Mata Otomotiv işçileri, direnişlerinin 30. gününde Ankara’daydı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan...
- Ben Güneş, 17 yaşındayım. Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Burası artık Hatay diyebileceğim bir yer değil, benim alıştığım Hatay değil. Çok garip bir şey, doğup büyüdüğüm yerin böyle yıkılışını görmek… Bunu yaşayacağımızı düşünmedim hiç. Tabii...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...