Buradasınız
“7 Bin Lira Maaşla Yerli Çoban Bulamıyorlar”
İzmir’den emekli bir işçi

Yakın zaman önce, millet işsizlikten kırılırken tek adam rejiminin baş borazancısı Yeni Şafak gazetesinde “7 bin lira maaşla yerli çoban bulamıyorlar: Yılda 150 bin lirayla memleketine dönen var” manşeti büyük puntolarla çıkmıştı. Bu baş yalancı tek değil. Havuz medyası bir makinenin dişlileri gibi iktidarın semirtmeye ant içtiği sermaye sınıfının çıkarları için yalanda, alçaklıkta sınır tanımıyor. Sanki 7 bin liraya yerli çoban bulamadıkları doğruymuş gibi işsizlik, yoksulluk ve açlıkla boğuşan milyonların aklıyla alay ediyorlar. “Zati işçiler iş beğenmiyor” yalanını her gün tekrarlıyorlar. Aylardır işsiz olan ve iş bulmak için çalmadık kapı bırakmayan bir örgütsüz işsiz “demek ki oralarda 7 bin lira maaşla iş var” diyerek kendi kendisine şüpheye düşebiliyor.
Havuz medyasının zihnine zehir zerk ettiği, 55 yaşında olmasına rağmen emeklilik ihtimali mezarda bile olmayan birine “7 bin lira maaşla çoban bulamıyorlarmış” dedim. “7 bin aylık mı? Ben yarısına razıyım. Ama işverenler genç işçi istiyor. Biz tembel bir milletiz. Zahmetsiz rahmet istiyoruz” dedi. “Sen de zahmetsiz rahmet isteyenlerden misin?” diye sordum. “Ben hak etmediğim lokmayı çoluk çocuğuma yedirmem. Çalıştığım yerler sigortamı ya göstermemiş ya da eksik göstermiş. Hepsini Allaha havale ettim. İşverenler genç işçi arıyor. İş bulsam sigorta migorta bile istemem. Ama işe alan yok. Kötü niyetli işverenler ülkemizin büyümesini istemiyorlar. Hükümet kötü niyetli işverenlere ağır cezalar kessin. Gençler iş beğenmiyor. Biz tembel bir milletiz” diyerek adeta havuz medyasının zehirli sözleriyle konuştu. Kendi kendisiyle bile çeliştiğinin farkında değildi.
İşsizlik TÜİK’in takla attırdığı rakamlarla bile yüzde 13’ün üstünde. Gerçek işsiz sayısı ise TÜİK’in açıkladığı rakamların en az iki katı. Çalışanların yüzde 40’ı kayıt dışı çalıştırıldığı gibi sürekli ve düzenli bir şekilde çalışmıyorlar. Günübirlik çalıştırılanları var. İş olduğunda çağrıyla gidip çalışanlar var. Yine iş olduğunda parça başı çalıştırılanlar var. Bir zamanlar sigortasız, düzensiz, gece-gündüz merdiven altı diye tabir edilen konfeksiyon atölyelerindeki ve yine benzer durumda olan ayakkabı sektöründeki işçilerin durumu böyleydi. Bu işçilerin büyük bölümü ise çocuklardan ve kadın işçilerden oluşurdu.
Son yıllardaysa neredeyse bütün sektörlerde kayıt dışı işçi çalıştırılıyor. Vasıf gerektiren işlerden tutalım da bilişim sektörüne, eğitim sektöründen sağlık sektörüne, mühendisinden kimyagerine, temizlikçisinden radyoloji teknisyenine, tarım işçisinden çobanına kadar liste uzayıp gidiyor. Devlet kurumlarında ve belediyelerde ihale yoluyla yandaşlar zengin edilirken bu işlerde çalıştırılan işçilerin çoğu kayıt dışı. Bürokratların ihaleyi verdikleri kalpazanlar ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan oturdukları yerde paraya para demiyorlar. Bürokratlar işi büyük kalpazana ihale ediyor. Büyük kalpazan, orta kalpazana, oradan sayısız küçük kalpazanlara havale ediliyor. Yerli yabancı işçiler birlikte çalıştırılıyorlar. Hatta yabancı işçilerin çoğu Türkçe bilmiyor. Bu kalpazan sürüsü için işçinin yerli veya yabancı olmasının hiç önemi yok. Çalışıp kendilerini zengin etmesine bakıyorlar. Bunlar zaten bütün işçileri ezer, aşağılarlar. Yabancı olanları ise daha fazla ezerler, aşağılarlar ve ülkeden kovmakla tehdit ederler.
Beynimizin ve zihnimizin kendi sınıfımızın tarihinden ve deneyimlerinden beslenmesi şarttır. Kendi sınıfımızın yani işçi sınıfının penceresinden ve gözünden bakabilmek için tek şansımız örgütlü olmaktır. Örgütlü ve sınıfımızın bilincine sahip değilsek sermaye düzeni zihnimizi felç ederek kendi sınıfının çıkarlarını bize kabul ettirir. Servet içinde yüzenler ve saraylarda yaşayanlar dahi “aynı gemideyiz” derler utanmadan. “Ben de sizden biriyim” derler. Oysa asla bizden biri değildir onlar. Bizi bölüp bir araya gelmemizi engellemek için, yerli yabancı, Türk Kürt, Alevi Sünni diye bizi birbirimize düşman etmek için asla boş durmazlar. Bütün işçilerin yerli yabancı ayrımı yapmadan sendikalarda, derneklerde, işçi sınıfının örgütlerinde örgütlenmesi hayati önemdedir. İşçi sınıfı uluslararası bir sınıftır. Örgütlü işçi sınıfını sermaye sınıfı asla kandıramaz, zihnine zehir zerk edemez.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...