Buradasınız
“Beni Bağlamaz”
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Çalıştığım işyerinde patronun çeşitli yasaklamalarına maruz kalıyoruz. Fabrikaların çözülmeyen sorunlarının en başında tuvalet sorunu gelir. Eminim hepinizin yaşadığı bir sorundur. Bir gün şef gelip tuvalet saatleri dışında kimse tuvalete gitmeyecek diye duyurusunu yaptı. Tabi hemen birbirimizle konuşmaya başladık, haklı olarak herkes tepki gösterdi. Kimisi “yok artık altımızı bezleyelim”, kimisi “tuvaletin saati mi olur, ne diyeyim çişim şimdi gelme sonra gel mi diyeyim?”, kimisi de “beni bağlamaz, ben zaten tuvalete gitmiyorum” dedi. O gün öyle geçti gitti.
Bir gün yine dolaplarımızın odasının kapısını kilitlediler, “kimse dolaplara paydos dışında giremez” denildi. Biz de pasif bir şekilde kendi içimizde tepkimizi koyduk: “Olur mu öyle şey? Kadın ağırlıklı bir yer burası, ihtiyaçlarımız oluyor gerektiğinde inerim arkadaş!” dedik. “Beni bağlamaz diyenler” oldu yine, “ben zaten dolaplara inmiyorum ki ihtiyaçlarımı cebimde gezdiriyorum” diyenler.
Yemeklerimiz kötü çıkıyor, yemeği alıyoruz ama yiyemiyoruz. Birisi “gidip söyleyelim. Bu böyle olmaz, aç kalıyoruz” dedi. Hemen biri atladı: “Beni bağlamaz, ben zaten yemek yemiyorum” dedi. Bir kadın arkadaş, “zıkkımın dibini ye, yeter ya! O beni bağlamaz, bu beni bağlamaz, ne seni bağlıyor arkadaşım? Seni bağlayan şeyi söyle de biz de bilelim. Tutturmuşun beni bağlamaz, bağlıyor arkadaş hem de her şey seni bal gibi bağlıyor. Sanki uzayda yaşıyoruz, biz insanız desek ‘ben zaten insan değilim’ diyeceksin” diye onu azarladı. Arkadaş haklıydı çünkü işçiler olarak kolaya kaçıp “şu beni bağlamaz, bana ne, ben zaten yapmıyorum, ben zaten etmiyorum” diyebiliyoruz. İşte her şeye bir bahane olunca patronların da işine geliyor. Biz insanız insan gibi çalışmak, yaşamak hepimizin hakkı, insan gibi de muamele görmek istiyoruz. Bunun için de işçiler olarak sorunlarımız aynı ve hepimizi bağlıyor.
Deprem Değil Kapitalizm Öldürür!
O Bir İşçi Önderiydi
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.