Buradasınız
Deprem Değil Kapitalizm Öldürür!
Eskişehir’den bir öğrenci
Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsmasına “deprem” deniyor. Binlerce yıldır meydana gelen depremler canlı yaşamının gelişmesinde ve Dünyamızın bugünkü şeklini almasında önemli bir rol oynamıştır. Ancak muazzam bir doğa olayı olarak anılması gereken deprem, insanlık için “yıkım”dan başka bir şeyi hatırlatmıyor.
Bundan 19 yıl önce, merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 7,4 büyüklüğünde bir deprem yaşanmıştı. 45 saniye süren bu depremde on binlerce konut yıkılmış, sonrasında yapılan çalışmalarda yapıların bölgenin jeolojik özellikleri dikkate alınmadan, dayanıksız ve eksik malzemelerle yapıldığı tespit edilmişti. Depreme “hazırlıksız” yakalanan binlerce insan bu binaların altında kalarak can vermiş, bir o kadar insan da sığınacak bir yer bulamadığından yıkılan binaların arasında kalmıştı. Resmi raporlar 17,480 kişinin yaşamını yitirdiği, 43,953 kişinin de yaralandığı yönünde.
Maalesef benzer acıları dünyanın diğer yoksul halkları da yaşıyor. 2004 yılında Endonezya’da meydana gelen depremde 227 bin, 2005 yılında Pakistan’da meydana gelen depremde ise 79 bin kişi yaşamını yitirdi ve milyonlarca insan evsiz kaldı. Rakamların boyutu korkunç ve acıları tarif edilemeyecek kadar büyük.
Zaman ilerliyor, teknoloji gelişiyor. Bilim insanları uzun zamandır fay hatlarının niteliğinin incelenmesiyle, oluşabilecek depremin olası zamanını ve yıkım gücünü önceden belirleyebilmenin mümkün olduğunu ifade ediyorlar. Ancak devletin gereken maddi desteği sağlamaması sebebiyle bu araştırmalar ya yarım kalıyor ya da gerekli önlemler alınmıyor. Bugün İstanbul’da 7 ve üzeri büyüklüğünde bir deprem olacağına kesin gözüyle bakılmasına rağmen, İstanbul’daki yapı stoklarının neredeyse yarısının sağlam olmadığını, bunun 250 bin konuta ve 1,2 milyon insana tekabül ettiğini bizzat devletin resmi yetkilileri söylüyor. Toplanma alanı olarak belirlenen yerlerde AVM’ler, rezidanslar boy gösteriyor. Yani önlem alınmak bir yana, durum daha da içler acısı hale geliyor.
Televizyondaki burjuva jeologlara göre bu bilançonun sebebi “halkın cahil olması” imiş! İnsanlar fay hatlarının yoğun olduğu yerlere ev kuruyorlarmış! İşin aslına bakacak olursak, yoksul emekçi insan yıllarca çalışıp, güç bela biriktirebildiği parası hangi eve yeterse gider onu satın alır. Yani emekçiler açısından sorun bilinçsizlik değil, çaresizliktir. Yöneticiler ise her şeye rant ve para olarak bakıyor ve yoksulların kaderiyle ilgilenmiyorlar. Deprem olduğunda da olanı biteni izler, “fıtrat” der ve yıkımı ranta çevirirler.
Bir yanda başını sokacak bir ev alabilmek için onlarca yıl çalışan emekçiler, bir yanda bu yıkımı bir kâr alanı olarak gören kapitalistler. Kapitalizm işte böyle akıl almaz çelişkiler üzerine kurulu bir sistemdir. Bu sistem bizi depremden koruyamaz. Çünkü bu sistemde yönetim, sermaye sahiplerinin ve onların temsilcisi hükümetlerin ellerindedir. İnsanlık ancak sınıfsız, sömürüsüz, kâra değil insana odaklanan bir sistemde böyle doğa olaylarından korunabilir. Böyle bir düzenin önünü açacak olan ise işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir.
Yıkılmalı Bu Düzensiz Düzen!
“Beni Bağlamaz”
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Patronlara Yeni Teşvikler, Emekçilere Derinleşen Yıkım
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Japonya’da Depremler Can Aldı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Kader Değil Felaket!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
Son Eklenenler
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...