Buradasınız
Bir Kadın Neden Anne Olmak İstemez?
Tuzla’dan bir kadın işçi

İşyerinde çay molasında masada oturmuş çaylarımızı içerken bir yandan da sohbet ediyorduk. Hamile olan bir kadın arkadaş diğer kadın arkadaşa “artık sıra sende” dedi. Ve kadın arkadaş bunun üzerine “ben kesin kararımı verdim, çocuk yapmayacağım” dedi. Hepimiz şaşkın bir şekilde önce bir süre tepkisiz kaldık. Daha sonra neden diye sorduk. Arkadaşımız da “daha yedi yıl evin kredi borcu var, işten çıkamam. Çocuk olursa bakacak kimse yok. Borcum bittiğinde de kırk yaşına geleceğim. O yaştan sonra çocuğum olsa, ilerde bana bir şey olursa o çocuğa kim bakacak. Yapacak bir şey yok” dedi. İşte çok çocuk yapmaya teşvik edilen kadınların durumu. Bir kadın işçinin çocuk sahibi olmasının bedeli başını sokacak bir evden vazgeçmesi.
Hiç utanmadan üç çocuk, beş çocuk sipariş edenler bu çocuklara nasıl bakılacağı, hangi şartlarda büyüyecekleri ve bu çocukları nasıl bir geleceğin beklediği gibi sorunlarla zerre kadar ilgilenmiyorlar. Yaşam koşulları git gide zorlaşıyor. Ücretler düşük olduğu için fazla mesailere kaldığımız halde ay sonunu anca getirebiliyoruz. Bu zor koşullar içinde işçi aileleri nasıl çocuk sahibi olabilecekler? Bir yandan işçi sınıfının kadınlarına çok çocuk siparişi veren hükümet yetkilileri, bir yandan da işçi sınıfının yaşam koşullarını günden güne zorlaştırarak bu koşullarda kadın işçilerin anne olma hakkını elinden alıyorlar. Bir kadının çocuğunu baktırabileceği bir aile yakını yoksa tek seçeneği ya işten çıkmak ya da çocuğu kreşe vermek. Ama zaten kreş ücretleri neredeyse asgari ücretin dörtte üçü olunca elde avuçta bir şey kalmıyor. Bizim çalıştığımız işyerinde kadın işçi sayısı 150’nin çok çok üstünde olmasına rağmen kreş yok. Bu nedenle de bu kadın arkadaşımız, çocuğu olursa bakacak kimsesi olmadığından ve yıllarca ödemek zorunda olduğu borcu yüzünden çocuk sahibi olmak istediği halde çocuk sahibi olamıyor.
Hükümet, yasada kreş hakkı olmasına rağmen bu yasal yükümlülüğü yerine getirmeyen patronlara dokunmuyor. Patronlar sınıfı biz işçileri düşük ücretlere ve haklarımızdan yoksun bırakarak uzun saatler boyunca çalıştırarak kârlarına kâr katıyor. Onlar her gün ceplerini şişirirken, bizim sınıfımızın kadınları anne olmak istediklerinde sorunlarla karşı karşıya bırakılıyorlar.
Bu koşullar altında biz kadın işçiler, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta şu taleplerle alanda olacağız;
İş Saatleri Düşürülsün, Ücretler Yükseltilsin!
Her İşyerine Kreş!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/