Buradasınız
Türkiye İşçi Sınıfının 1 Mayıs Geleneği!
Dünya işçi sınıfı birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs’a hazırlanıyor. Türkiye’de ise alanlara çıkarak taleplerini haykırmak isteyen işçileri birçok zorluk bekliyor. Egemenler, işçilerin bu görkemli mücadele gününe katılımını engellemek ve işçilerin gücünü zayıflatmak için her şeyi yapıyorlar. Ancak bizler biliyoruz ki dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son derece güçlü ve görkemli bir 1 Mayıs geleneği vardır. Bu gelenek yasaklarla, baskılarla unutturulamaz. Türkiye işçi sınıfının tarihi bu gerçeği kanıtlamaktadır.
Bu topraklarda ilk 1 Mayıs gösterileri 1909 yılında Osmanlı’da gerçekleştirildi. 1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyet bazı hak ve özgürlüklerin önünü açmış, baskı altındaki kesimler seslerini duyurmaya başlamıştı. O yıllarda Osmanlı toprağı olan Selanik ve Üsküp’te her milletten işçiler 1 Mayıs’a birlikte hazırlandılar. Osmanlı işçi sınıfını oluşturan Bulgar, Sırp, Ermeni, Arap, Yunan, Rum ve Türk işçiler 1 Mayıs’ı birlikte kutladılar. Bu mitinge katılan işçilerin temel talepleri 1 Mayıs’ın ruhunu yansıtıyordu; iş saatlerinin kısaltılması, sömürü ve savaşların son bulması, işçiler arasında dayanışma!
Ancak Balkan Savaşları ve ardından gelen 1. Dünya Savaşı boyunca Osmanlı topraklarında 1 Mayıs gösterileri yasaklandı. 1 Mayıs’ı yasaklayan dönemin egemenleri halklar arasına kin ve nefret tohumları ektiler. 1912 ilâ 1919 yılları arasında 1 Mayıs gösterileri gerçekleştirilemedi. 1 Mayıs ancak 1920 yılında yeniden kutlanmaya başlandı. O yıl Haliç’te yapılan gösterilerde işçiler, işgal karşıtı talepler dile getiriyordu. İstanbul’daki kutlamalara Vapur İşletmeleri, Haliç İdaresi, Baruthane, Feshane ve Zeytinburnu deri fabrikalarının işçileri, Fatih, Aksaray, Harbiye hatlarındaki tramvay işçileri iş bırakarak katılmıştı.
1920 ilâ 1924 arasındaki 4 yıl boyunca çok zor koşullarda da olsa işçiler özgürlük talepleriyle 1 Mayıs meydanlarında buluştu. Türkiye Cumhuriyeti döneminde ise 1 Mayıs yine baskı, yasaklama ve engellerle karşı karşıya kaldı. Ve 1927 yılında 1 Mayıs gösterileri yasaklandı. Bu dönemde toplumun sınıflardan oluştuğunu söylemek dahi suç sayılıyor, yeni Cumhuriyetin sınıfsız bir toplum olduğu iddia ediliyordu. 1 Mayıs’ın bir mücadele günü olduğunu unutturmak ve sınıfsal özünden kopartmak isteyen egemenler, 1935 yılına gelindiğinde bu günü “Bahar ve Çiçek Bayramı” ilan ettiler.
Böylece 1976’ya kadar 1 Mayıs, 50 yıl boyunca yasaklı kaldı. 1960’lı yıllardan itibaren Türkiye’de sanayi gelişmeye, işçi sınıfı büyümeye başlamıştı. İşçiler örgütlenerek ekonomik ve siyasi haklarını talep etmeye başlamıştı. Bir uyanış içinde olan Türkiye işçi sınıfı, 1 Mayıs geleneğini yeniden diriltmek üzere harekete geçmişti. 1976 yılında DİSK’in öncülüğünde işçiler, 1 Mayıs’ı kutlamak üzere alanlara çıktılar. Bir yıl sonra 1 Mayıs’ta işçi sınıfı sel olup İstanbul Taksim Meydanına akıyordu. 500 bin işçi dört bir koldan alana akıyor, 1 Mayıs o güne kadar hiç olmadığı kadar görkemli bir mitingle kutlanıyordu. İşçi sınıfının uyanışından korkan dönemin egemenleri, gerçekleştirdikleri kanlı provokasyonla Taksim 1 Mayıs’ını kana buladılar. Onlarca işçiyi katlettiler. Bu katliama rağmen işçiler bir yıl sonra 1978’de yine çıktılar alanlara. Fakat 1980 askeri faşist darbesi ile 1 Mayıs yeniden yasaklandı.
1980’li yıllarda baskı ve yasaklamalara rağmen sendikalar ve siyasi partiler 1 Mayıs’ı salon toplantılarıyla kutladılar. 1993 yılında yasaklar aşıldı ve sendika konfederasyonları 1 Mayıs’ı alanlarda kutlamaya başladı. 1996 yılında İstanbul Kadıköy’de 100 bin kişinin katılımıyla 1 Mayıs gösterileri düzenlendi. Baskı ve yasaklara rağmen Türkiye’de 1 Mayıs meydanlarda kutlanmaya devam ediyordu. Bu geleneği ezemeyen egemenler, 2010’da 1 Mayıs’ı “emek ve dayanışma günü” olarak, resmi tatil günü ilan etmek zorunda kaldılar. Ancak bu kez de işçilerin mücadele ve dayanışmasının önüne geçmek için 1 Mayıs’ın kendi belirledikleri bir alanda ve içerikte kutlanmasını dayatmaya başladılar. Son yıllarda ise OHAL bahane edilerek 1 Mayıs kutlamaları yasaklanmaya veya sınırlandırılmaya çalışılıyor.
Fakat bütün baskı ve karalamalara rağmen Türkiye işçi sınıfı 1 Mayıs’a birlik, dayanışma ve mücadele arzusuyla sahip çıkmıştır, çıkıyor. 1 Mayıs geleneği imparatorluklara, emperyalist savaşlara, tek parti rejimine, askeri diktatörlüklere ve OHAL düzenine rağmen yok edilemedi, edilemeyecek!
Bir Kadın Neden Anne Olmak İstemez?
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...