Buradasınız
Bir Suriyeli Annenin Çaresizliği
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi

Bir iş çıkışıydı, pazar kurulmuştu ben de bir uğrayayım belki bir şeyler alırım dedim. Pazara girerken bir kadın sesi Hasan diye bağırıyordu, ne oluyor diye merak ettim. Ama kadın öyle bir Hasan diyordu ki insanın içi cız ediyordu. Kadın “Hasan baban öle, sen de ölesen, ben de öleyim, Allah canınızı alsın” diye bağırıyordu. Yanımda duran çocuk hemen sesin geldiği yere koştu.
Kadın Hasan’ın annesiydi. Sırtına bağladığı bir çocuğu daha vardı. Kadının ellerinde poşetler bir eliyle de Hasan’ı tutmaya çalışıyordu. Hasan annesine balıkları gösterdi Annesi kafasına bir tokat indirdi. Bir tane daha vuracaktı, o an tuttum kadının elini. “Bu çocuk ne yaptı sana? Ayrıca senden bir şey istemedi, niye vuruyorsun?” dedim. Kadın “benim derdim çok abla” dedi. “Tamam derdin çok da Hasan’ın ne suçu var?” dedim. Sırtındaki çocuk da ağlamaya başladı. Fakat kadın çocuğun ağlamasını duymuyordu. Habire “Hasan baban öle” deyip duruyordu.
“Abla bana bak, bu böyle olmaz, sen bir anlat şu derdini” dedim. “Bacı ben Suriye’den geldim. Kocam orada savaşta öldü, iki çocukla yalnız kaldım, çöplerden yiyecek topluyorum, hayatta kalmaya çalışıyoruz. Benim derdim çok büyük. Bu çocuklar ölse daha iyi olur” deyince yüreğim acıdı. Bu arada Hasan’ın saçlarını okşuyordum, saçları kirliydi, yıpranmıştı. Ama gözleri umut ve sevgi doluydu. Kadın kendi kendine konuşuyordu, Hasan annesine bakıyordu. Annesi “Hasan baban öldü, ben de öldüm, her şeyden bıktım” diyordu. Kadın hızlı hızlı yürümeye başladı, sanki bir yere yetişecekti Hasan da arkasından yürüyordu. Dönüp gözlerimin içine tekrar baktı ve gözden kayboldular. Pazardan bir şey almadan çıktım, eve doğru yürüdüm. İçimden “bu nasıl bir dünya, insanlar ne hale geliyor. Hasan gibi çocukların ne suçu var? Kadınların, ölen erkeklerin ne suçu var? Egemenlerin çıkardığı savaşta emekçiler ölüyor” diye düşünüyordum. Gözlerime yaş doldu, yüreğime öfke birikti. “Bu düzen yıkılmalı, başka türlüsü mümkün değil” diye düşündüm.
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- Türkiye’deki Suriyeliler ve Almanya’daki Türkiyeliler
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...