Buradasınız
1968 Derby İşgalinden “Geleceğe Yazılmış Mektup”
Mersin’den bir kadın işçi

Yazının esin kaynağı, Zafer Aydın’ın 1968 Derby İşgalini anlattığı çalışması olan “Geleceğe Yazılmış Mektup-1968 Derby İşgali.” Kitap, Derby lastik işçilerinin patronun dayattığı sendikaya karşı kendi sendikalarını kabul ettirmek için verdikleri destansı mücadeleyi belgesel tadında anlatmış.
Kapitalist sistem çirkinliklerini göstermiş ve de gösterecektir. İşçi sınıfı, kadınıyla erkeğiyle egemen sınıfın hedefi olmaya devam edecektir. Egemenler için işçi sınıfının kadını, erkeği çocuğu yaşlısı ayrımı yoktur. Tıpkı Kavel Kablo Fabrikasında 3 oğlu grevci olan Hasibe Nine, Cibali Tütün Fabrikasında çalışan Fatma Nuriye ve kadın ve erkek işçiler arasındaki ücret farkının kaldırılması için mücadele eden öncü kadın işçiler gibi.
Kadınlar toplumun her alanında olduğu gibi direnişin, mücadelenin, yaşamın en önemli neferleridir. Bugün de egemenlerin bir hedefi emekçi kadınlardır. Emekçi kadınların itaatkâr olmaları, çocuk doğurmaları, zorlukları sessizce kabul etmeleri, sorgulamadan itaat etmeleri isteniyor. Tacizler, tecavüzler, şiddetin her türlüsü kadına revaymış algısı oluşturulup normalleştirilmeye çalışılıyor. Yoksulluk ve çifte sömürü, yaşanan acılar kaderleriymiş ve değişmezmiş duygusu topluma dayatılıyor. Emekçi kadınlara hazırladıkları gelecek ise; kendi çıkarları uğruna çıkardıkları savaşlar, yoksulluk, yıkımlar ve ölümler… Yani emekçi egemenlerin kadınlara yönelik tutumunda değişen hiçbir şey yok. İşte tam da bu dönemde anlam kazanıyor “Geleceğe Yazılmış Mektup”.
1968 Derby İşgalinde tutuklu işçilerden Kazım Akyol’un eşi Azbiye Akyol’un cümleleri egemenlerin yüzüne bir tokat gibi çarpıyor adeta:
“Alnımız ak, yüzümüz pak. Hırsızlık etmedi, uğursuzluk etmedi, adam öldürmedi, kızın kızanın ırzına geçmedi. Hakkını aradı kocam. Kalleşliğe dikildi. Ne ettiyse iyi etti. Canı sağ olsun, başı var olsun. Dikilmeyen sümsüklerin kocaları yüzünden bu yoksulluktan, bu çileden kurtulamıyoruz. Hakkını elbet aramalı insan. Varsın oraları da öğrensin, canı sağ olsun. Gözü arkada kalmasın. Ayşe kızım, Aysel kızım, Aynur’um bekler dururuz onu. Çıkar gelir elbet, başı yukarıda gelir, anlamış, öğrenmiş gelir.”
Kadınlar her mücadelede var olmuştur ve olmalıdır. Bazen bir fabrikada grevde, direnişte bazen meydanlarda, bazen içeride bazen de içeridekinin yanında dışarıda… Ama hep yan yana ve başı dik. İşçi sınıfının kurtuluşu kadınıyla erkeğiyle omuz omuza bir mücadele ile hayat bulacaktır. Dolayısıyla bu bir sınıf mücadelesidir. 12 Eylül döneminin tanıklarından Elif Çağlı, “Eylül Günlüğü” adlı şiir kitabının önsözünde ne güzel de özetlemiştir:
“12 Eylül dönemi bu topraklarda yaşayan devrimci insana, faşizmin gerçekte ne olduğunu doğrudan öğretti. Faşizm “içerde” olana da olmayana da baskı ve işkencenin acısını fazlasıyla yaşattı. O günlerin beraberinde getirdiği ölümlerin acısı unutulamaz; insanların yüreklerinde açtığı yaralar hala sızlar. Zor günler zor sınavlara çeker insanı. Çekilen tüm acılara karşın, devrimci bayrağı yarınlara taşıyabilmek için tarihsel iyimserliği her daim yeşertmek gerekir. İnancı ve umudu acıya katık eyleyip yola devam etmeyi becermektedir hüner.”
Karanlık günler hep olmuştur ve toplumsal sınıflar var oldukça olmaya da devam edecektir. Bize düşen, sınıfımızı özgürleştirecek en birincil yolun örgütlü mücadele olduğunu bilmek, tarihsel iyimserliği elden bırakmadan, geçmişten dersler çıkararak, mücadele bayrağını geleceğe taşımaktır.
Bir Suriyeli Annenin Çaresizliği
Tarafsız Medya Var mı?
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...