Buradasınız
Biraz Canınız Yanabilir!
Gazi Mahallesinden bir işçi

UİD-DER Gazi şubesinde Pazar günü işçi dostlarımızla birlikte “Sicko” (Hasta) adlı filmi izledik.
Özel sağlık sisteminin uygulandığı ABD’de işçi kitlelerin, emeklilerin ve göçmenlerin yaşadıkları sorunlar, izlediğimiz filmde hastalarla yapılan çarpıcı röportajlarla dile getiriliyordu. Filmde, parası olmadığı, primi yetmediği için birçok insan hastane kapılarından çaresizce geri dönüyordu. Özel sağlık şirketlerinin hile ve yalan üzerine kurdukları sistem kitleleri ölüme mahkûm ederken, sağlık sektöründeki tekellere ise milyonlarca dolar kâr kazandırıyordu.
İzlediğimiz film her ne kadar ABD’li emekçilerin sağlık hizmetinden yararlanamamasını anlatıyor olsa da, orada yaşananlar Türkiye’deki manzaralara pek de uzak değil. Film sonrasında sohbet ettiğimiz işçi dostlarımız yaşadıkları sorunlardan bahsettiler. Bir işçi arkadaşımız, “patronların keyfî olarak sigortamızı aylarca geciktirmelerine ve bunu yasalmış gibi yutturmaya çalışmalarına razı gelmemeliyiz” dedi. Başka bir arkadaşımız, hastane kuyruklarının sona erdiği aldatmacasına karşı çıkarak, sağlık işlemi yaptırmaya başladığı andan itibaren insanları bu haktan yararlanmaya nasıl pişman ettiklerini anlattı. Bir kadın tekstil işçisi arkadaşımız ise, enfeksiyondan dişi şişmiş bir şekilde derdini anlatmaya çalıştı ve “ben de şikâyetçiyim bu yapılanlardan, biz işçi olduğumuz için bunları yaşıyoruz. Siz ne yaparsanız ben de onu yaparım, her zaman yanınızdayım” dedi.
“Hastalık”, bu düzenin sadece soyguncular, yağmacılar, sahtekârlar için yani patronlar yararına işlemesidir. Bu hastalığın yegâne tedavisi, onun iyileşebileceğine inanmak değil ondan kurtulmaktır. Sigortalı-sigortasız, çalışan-işsiz, sağlıkçı-hasta hepimizi birlikte mücadeleye çağırıyor bu hastalık!
Patronların Korktuğu Bir Şeyler Var
PTT İşçilerinden Basın Açıklaması
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...