Buradasınız
“Biz Patronlar Kapitalistiz, İşçilerse Sosyalist”
Tuzla’dan bir büro işçisi
Ben bir tekstil fabrikasının idari bölümünde çalışıyorum. İşyerimizin en önemli sorunlarından biri de yemeklerin çok kötü olması. Keza bu sorun birçok fabrikada yaşanıyor. Bizim fabrikada artık çığırından çıkmaya başlayan bir sorun haline geldi.
Kendini kapitalist, biz işçileri de sosyalist olarak tanımlayan patron ve onun yönetici tayfası işçileri yıldırma politikalarına devam ediyorlar. Yine yemeklerden şikâyetçi olduğumuz bir gün tartışmamız patronun kardeşinin yanında cereyan etti. Biz yemeklerin yenmeyecek durumda olduğundan yakınırken, o yemeklerin fevkalâde olduğunu, bizim abarttığımızı iddia etti. Ve yetmiyormuş gibi üste çıkmak için laf ebeliği yapıp bize ne dedi biliyor musunuz? “Siz beş çeşit yemeği evinizde yiyebiliyor musunuz ki?” Utanmadan bize bunu söyleyebiliyor. Biz de kendisine şunları söyledik: “Doğru söylüyorsun. Yiyemiyoruz, aldığımız maaş bırak beş çeşit yemeği bazen bir çeşide bile yetmiyor. Maaşımıza zam yapın da evimizde de beş çeşit yemek yiyelim. Bu da sizin yarattığınız bir sorun. Demek ki aldığımız ücret karnımızı doyurmuyor.”
Bizi mahkûm ettikleri yoksulluk koşullarını utanmadan bir de yüzümüze vuruyorlar. Her geçen gün daha da pişkinleşip çirkinleşiyorlar. Bu sözlerden sonra yetmezmiş gibi, azgınca “bakın Kobane’ye, Şengal’e orada insanlar yemek bulamıyor” diyerek bize bir de insanlık dersi vermeye kalkıyorlar. Zaten utanmalarını beklemiyorduk. Patronluğuyla övünen zayıf karakterli bu zat bakın nasıl “iyilik meleği” rolünü oynayabiliyor. Sen yemeği ucuza getiresin diye biz bu koşullara şükredelim öyle mi?
Örnekleri bununla da bitmiyor ve devam ediyor, “Bakın sendikalı bir işyerinde işçiler sabah kahvaltısı yedikleri yetmiyormuş gibi sabahları bir de çorba istemişler. Patronun kafası atınca ‘Eeh be sizinle mi uğraşacağım?’ demiş ve fabrikaya kilidi vurmuş. İşçileri birden işsizlik korkusu sarmış ve yalvar yakar işyerini açtırmışlar”. Yani “demem o ki” diyor, “fazlasını isterseniz sonunuz bu işçiler gibi olur”. Bizi işsizlikle terbiye etmeye çalışan patron bu örnekle tehdit ediyor. Saldırıları bitmek tükenmek bilmeyen bu zihniyet “biz patronlar kapitalistiz, işçilerse sosyalisttir” diye eklemeyi de ihmal etmedi. Yani herkes üstüne düşeni yapıyor dercesine dalga geçti.
Her yemek konusu açıldığında bizi küçük gören üsluplarıyla“işçiye çok verirsen daha fazlasını ister, doyumsuzdur” diyorlar. Önümüze koydukları bir kap yemeği bile bize fazla görüyorlar. En doğal hakkımız olan öğlen yemeği bile gözlerine batıyor. Bugün bu kadar açıktan ve gözümüzün içine baka baka söyledikleri sözler işçilerin örgütsüzlüğünden ve bilinçsizliğindendir. Bizler dur demedikçe her geçen gün var olan haklarımız elimizden birer birer alınır.
Kimin Savaşı Bu?
“Biz Bunun İçin mi Oy Vermiştik?”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...