Buradasınız
“Biz Bunun İçin mi Oy Vermiştik?”
Kıraç’tan bir metal işçisi
Yeni asgari ücretin de belirleneceği zam dönemi geliyor ve işçiler arasında bir beklenti oluşmaya başlamış durumda. İşyerindeki bir işçi arkadaşla sohbetimde yapılacak olan zamlar ve hayat koşullarımız üzerine konuşurken, konu yeni yapılan bin odalı ve on beş halı saha büyüklüğündeki AK SARAY’a geldi. İşçi arkadaşım, işçilerin yaşam koşullarının sürekli kötüleştiğini, adam gibi bir zam alamadığımızı söyledi ve “biz bu insanlara bunun için mi oy verdik” diye serzenişte bulundu.
Evet dostlar, biz işçilerin yaşam koşulları günden güne ağırlaşırken, iş kazalarında her gün onlarca işçi yaşamını yitirirken ve aldığımız ücretler yerinde sayarken, birileri çıkıp rüyamızda dahi göremeyeceğimiz, bizlerden çeşitli yollarla kesilen devasa miktarlardaki paraları saraylar ve özel makam araçları için harcıyorlar.
Biz işçilere üç kuruşluk bir zammı bile çok görenlerin, sıra kendilerine geldiği zaman bizim paralarımızı nasıl çarçur ettiklerine şahit oluyoruz. Bir de çıkıp televizyon ekranlarında “Türkiye büyüyor” diye yağıp gürlüyorlar. Evet Türkiye büyüyor ama hangi Türkiye büyüyor?
On yıllardır “kaçak yapı” diyerek işçi-emekçilerin evlerini başına yıkanlar, bugün Erdoğan’ın milyarlık kaçak sarayını görmüyorlar. Bu sarayın sadece bir aylık elektrik gideri 700 küsur işçinin bir aylık maaşına denk geliyor. Ya da şöyle diyelim: Bir işçinin sadece kaçak sarayın bir aylık elektrik faturasını ödeyebilmek için bile 58 yıl yemeden içmeden çalışması gerekiyor. Bu da yetmezmiş gibi kaçak sarayın yanına ek olarak bir de yavru saray inşası devam ediyor.
Yani dostlar, tablo vahim. Biz işçiler, kafamızı sokabilecek bir ev için bile yıllarca bankalara borçlu duruma geliyoruz. Bankalara olan borçlarımız yüzünden artık on iki saat çalışmayı bile yetersiz bulur hale geliyoruz. Yoğun çalışmaktan hiçbir sosyal hayatımız kalmamış durumda. Yoğun çalışma yüzünden işçilerin psikolojisi bozuluyor, hatta işçi ölümleri gerçekleşiyor. İşçilerin yaşam koşullarının düzeltilmesi için kılını kıpırdatmayan egemenler, sıra kendi şatafatlı yaşamlarına gelince, bizden çaldıkları paraları nasıl da gözleri kapalı harcıyorlar.
Oysa işçiler AKP hükümetine yaşam koşullarını düzelteceği ümidiyle oy vermişti. Gelinen noktada ise yaşam koşullarımızın düzelmesi bir tarafa günden güne daha da kötüleşiyor. Haliyle mantıklı düşünen herkes şu soruyu sormadan edemiyor: “Biz bunun için mi oy vermiştik?”
Bu durum gösteriyor ki, işçilerin çeşitli umutlarla oy verdiği düzen partileri, işçilerin var olan haklarını gasp etmek ve onları kölelik koşullarına sürüklemekten başka bir şey yapmıyorlar. Buradan da bir sonuç çıkıyor: Biz işçiler kendi kurtuluşumuz için, kanımızı emen asalakları tepemizden def edebilmek için örgütlenmek zorundayız. İnsanların insan gibi çalışıp insan gibi yaşadığı bir dünya, ancak işçilerin egemenlere karşı örgütlü mücadelesiyle kurulabilir.
İşçilerin kurtuluşu kendi eserleri olacaktır!
Büyüyor
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...