Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
Buradasınız
Bu mu Bize Kader Diye Biçtikleri Yaşam?
Gebze’den bir metal işçisi
Kapitalizmin kriz çanları işçilerin başında çalmaya devam ediyor. Patronların daha fazla kazanma hırsı yüzünden iliklerimize kadar sömürülen biz işçiler, suçlusu olmadığımız krizin cezasını da çekmek zorunda bırakılıyoruz. Bunların en başında işten çıkarmalar, ücretsiz izinler ve ücretlerin geç ödenmesi geliyor. Çalıştığım fabrikada dün yaşananlar ise örgütsüzlüğün patronlara sağladığı güvenle birlikte, bizlere gösterdikleri insanlık dışı muameleyi gözler önüne seriyordu.
Fabrikadan kriz bahanesiyle çeşitli günlerde çıkartılan yaklaşık 40 arkadaşımız, paralarının bir bölümünü almak için İnsan Kaynakları Müdürlüğü tarafından söylenen günde fabrikaya geldiler. Ben 16-24 vardiyasına geldiğimde arkadaşlar kapıda bekliyorlardı. Daha düne kadar fabrikada çalışan Çelik-İş sendikası üyesi olan bu işçi arkadaşlar kapıdan dahi içeri sokulmamış, kaldırımda beklenmeleri söylenmiş. Saatler ilerledikçe de hâlâ gelen giden olmamıştı. Hava kararmaya başladığında artık soğuk da hissedilir derecede olmuştu. İçeride oturacakları yer vardı oysa. Üşüyen bu arkadaşlarımıza çay dahi verilmemiş, adeta zulüm edercesine davranılmıştı. Çalışan arkadaşlar saat 18’deki çay molasına çıktıklarında, arkadaşlarımızın bu durumda olduğunu gördüler. Geleceklerini bilmelerine rağmen hiçbir hazırlık yapmayan patron temsilcileri akşam 18:30 gibi ücretleri ödedi. Bizim fabrikamız Tuzla Mermerciler Sanayi Bölgesinde bulunuyor. Yani Gebze’den gelen bir işçi Şekerpınar’a kadar otostop çekmek zorunda kalacaktı. Oysa saat 18:15’te idari personeli alan bir servis vardı, fakat o da bekletilmemişti.
Bizler bu yaşanan insanlık dışı olayı çay ve yemek molasında işçi arkadaşlarımıza anlatıp onları da bu olayın içine kattık. Yeni seçilen temsilcilerimize de rahatsızlıklarımızı iletip sendikanın buna karşı bir yaptırımda bulunmasını istedik.
Sabahın beşinde, altısında yola çıkıp geberinceye kadar çalışan biz işçiler için bu kader olamaz. Bizler bu dünyayı yeniden ve yeniden yaratırken, bizim sırtımızdan geçinen asalaklar bu dünyanın zevk-ü sefasını sürmekteler. İşten çıkartılsak bile hakkımız olan parayı alabilmek için eziyet çekmekteyiz. Patronların çocuklarına harçlık niyetiyle vermeyi bile düşünemeyecekleri komik ücretler biz işçilerin bir aylık geçimi demek oluyor. Bize biçilen yaşam, bize biçilen kader asla bu olamaz. Her şeyi üreten işçilerin her şeyden eşit bir şekilde yararlanması ve insanca bir yaşam sürmesi gerekiyor. Bunun yolu da yaşadığımız sömürü sistemini yıkıp, yerine sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyayı kurmaktan geçmektedir.
Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
UİD-DER’le Şenlik Havasında Bir Gün
1929 Krizi ve İşçi Sınıfına Etkileri
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...