Buradasınız
Bunları İşçi Basınından Öğreniyorum
Gazi Üniversitesi’nden bir öğrenci

İşçilerin kazanılmış hakkı ve iş güvenceleri olan kıdem tazminatının fona devredilerek gasp edilmesi uzun zamandır hükümetin gündeminde. Burjuva medya ise bunu “bütün işçiler kıdem tazminatı alabilecek” şeklinde “müjdeli” haber olarak servis ediyor. Sendikasız, örgütsüz olan ve özelikle taşeronda çalışıp kıdem tazminatını alamayan işçilere, sermaye medyası tarafından sürekli yalan haberler veriliyor. Sermaye hükümeti olan AKP, bir yandan işçilerin en önemli hakkı olan kıdem tazminatını yok etmek istiyor, diğer yandan yalan haberlerle işçilerin bilincini bulandırıyor.
Okulumuzda her sabah selamlaştığımız temizlik işçisi bir ablamız var. Yine bir sabah bir günaydınla sohbetimiz başladı. Sohbetimiz ilerledikten sonra konuyu bir şekilde kıdem tazminatına getirdim. Kıdem tazminatının fona devredilmesi hakkında ne düşündüğünü sorduğumda, haberleri takip edemediğini ve bundan haberi olmadığını söyledi. Bunun üzerine kıdem tazminatının ne olduğunu ve hükümetin neden fona devretmek istediğini anlattım. Bunları söylediğimde öfkeli bir şekilde söylediği şey “sabahın köründen akşam geç saatlere kadar okuldayım. Eve gittiğimde ev işlerinden dolayı haberleri takip etmeye zamanım kalmıyor” dedi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra sohbetimiz yine işçi sınıfına yapılan bu saldırılara geldi. Bu sefer medyayı takip ettiğini ve artık haberlere sıklıkla baktığını söyledi. Bana, “senin söylediğinin aksine fona devredilmesi kötü değilmiş. Herkes kıdem tazminatı alacakmış. Sen bu haberleri nereden duyuyorsun? Ben kaç gündür bakıyorum fakat böyle haberler görmüyorum. Hep iyi olduğunu söyleyen haberler çıkıyor” dedi. Ben de ona tekrar gerçekleri anlattım. Patronların medyasından farklı bir şey duymayacağını ve bunların beni şaşırtmadığını söyledim.
Bugün toplumun genelinde egemen olan yalan yanlış fikirler aslında medyayı elinde bulunduran egemenlerin fikirleridir. Kâr hırsıyla yanıp tutuşan patronlar, işçileri daha fazla sömürmek istemektedir. Bunun için medyayı kullanarak işçilerin bilincini bulandırmaktadırlar.
Sermayenin medyası bize yalandan başka bir şey söylemiyor. Bizleri yalanlarla kandırmaya çalışıyor. Bu yolla patronlar öfkemizi bu köhnemiş düzene yöneltmemizi istemiyorlar. İşçilerin örgütlenip mücadele ettiklerinde patronların yüreklerine nasıl korku saldıklarını sınıf tarihimizden çok iyi biliyoruz. İşte bunun için öncelikle gerçekleri bilmemiz gerekir. Gerçekleri bilmenin yolu burjuva basınını değil işçi basınını takip etmekten geçer. İşçi basınını takip edelim, okuyalım, okutalım.
“Bakanlık İyi Çalışıyor”muş!
- İşçi Dayanışması Kaynağından Çağlayarak Büyüyor
- İşçi Dayanışması Bültenini Birlikte Okuyoruz
- Hepsi Seninle İlgili!
- “Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.