Buradasınız
Burjuvaziye Çalışan Ellerimiz Bu Kez Kendimize Çalıştı
Aydınlı’dan bir kadın işçi

Kim demiş işçiler bir araya gelip bir şey yapamaz diye? Peki, bu yaşadığım neydi? Durun durun anlatacağım.
Bizler UİD-DER’li arkadaşlar olarak, “Ee malum yaz geldi” dedik. Arkadaşlarla “açık havada film izlemek için ne yapabiliriz?” diye düşündük ve derneğimizin arkasında geniş bir alan var deyip çalışmalara giriştik. Öncelikle sandalyeleri koyacağımız zemini düzeltmemiz gerekiyordu. Çünkü epeyce bir eğimliydi. Öncesinden kazma kürekler hazırlanmış, ayarlanmıştı. Arkadaşlarla sırasıyla iş dağılımı yaptık ve başladık. Hepimiz burjuvazinin bizden çaldığı zamana inat her fırsatta kafamızda tasarladığımız bu planı uygulamak için çalıştık. Bu arada küçük UİD-DER’li çocuklarımız da vardı, başından sonuna kadar bizlere yardımcı olan ve bir an olsun bizleri yalnız bırakmayan...
İlk gün hep birlikte arkadaşlarla buluştuk ve öncesinde kahvaltı yapıp işe koyulduk. Diğer bir gurupta yemek yapmak için hazırlıklara girişti. Bu arada sanmayın ki her şey istediğimiz gibi gitti. Hiç mi aksilik yaşamadık? Tabii ki yaşadık. Güldük, eğlendik ama bir o kadar da sorunla ve aksilikle boğuştuk. Eee UİD-DER’li işçiler pes eder mi? Tabii ki hayır. Yılmadık ve karşılaştığımız her aksiliğin üstesinden hep birlikte geldik. Öncelikle kazdık, kazdık. Tam kazma işi bitti dedik, gelin görün ne fark ettik? Ya yağmur yağarsa! Haydaaa ne yapsak? İnsanları çamurun içinde oturtamayız. Çözüm yolları armaya koyulduk. Eee iş başa düşünce kazıdığımız alana mecburen tekrar toprak dökelim dedik. Dedik de nasıl ama? “Düşündüğün de dert mi be, her yer toprak” dediğinizi duyar gibiyim. Ama hiç de o kadar kolay değil bilesiniz.
Kapitalizm resmen bize “bastığın yerleri toprak deyip geçme tanı” dedi. “Gidelim belediyeden isteyelim” dedik. Ama sanki temel atacakmışız gibi muamele gördük, yine de pes etmedik. O değil de, arkadaşlardan biri olaya sonradan dâhil olunca ister istemez, haklı olarak şu soruyu yöneltti: “Ya arkadaşlar bir şey soracağım. Biz buraya madem toprak dökecektik, affedersiniz ama niye kazdık?” Haliyle bizi gülme aldı. Ne diyebilirsin ki, haklı. Derken toprak bulundu. Bu sefer de dökecek kamyon yok. Kara kara düşünürken, arkadaşın birini eve duş alsın diye gönderdik. Derken bir kamyon toprakla geri döndü. Şaşkınlıkla karışık bir sevinç içimizi sardı. Sardı da sarmaz olaydı. Kamyon toprağı kazıdığımız alana döktükten sonra ne görelim? Toprak değil taş, taş… Bu sefer de silindirin derdine düştük. Zaman daralıyordu ve bizler bir an önce ne olursa olsun bu isteğimizi tüm bu olumsuzluklara rağmen hayata geçirmekte gayet kararlıydık. Nitekim de öyle oldu. Yılmadık ve hep birlikte bunu başardık. Alanı düzleştirdikten sonra etrafını güzelleştirmek için fideler diktik ve çiçekler koyduk. Binanın duvarına beyaz perdeyi de taktıktan sonra işimiz bitmişti ve gecen cumartesi deneme amaçlı bir film izleyelim dedik. Çay ocağımızı kurduk. İnsanlar meraklı gözlerle bizlere bakıyordu. İlk olarak kadın işçilerin mücadelesini anlatan “Brukman Kadınları” adlı filmimizi açık havada izlemiş olduk.
Her şey bir yana, akılda kalan en güzel yanı yaşadığımız her güzelliği birlikte yaşamak ve tüm aksiliklere birlikte çözüm arayıp, birlikte üstesinden gelmekti. Uzun sözü kısası; işçiler bir araya geldiklerinde, dünyanın tüm güzelliklerini yarattıkları gibi kendilerine sinema izleyecek alan da yaparlar.
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/