Buradasınız
Büyüyen Türkiye ve Üç Kuruşluk Yara Bandı
Gebze’den bir işçi
Dünyada yeni bir teknoloji üretildiğinde bizleri heyecanlandırıyor. Sonuçta yıllardır teknolojinin bizleri daha rahat bir hayata kavuşturacağı söyleniyor. Acaba bu “bizler” dedikleri kimlerdir? Mesela makinenin ucuz bir parçası olan biz işçiler midir yoksa bu dünyanın egemenleri oldukları için gelişen üretim araçlarının da sahibi(!) olan burjuvazi mi?
Çalıştığım fabrika on yıl öncesine göre, artık kat be kat daha fazla kazanıyor. Yani hem teknolojik olarak hem de ekonomik olarak çok büyüdü. Bu aralar fabrikaya yeni makineler geliyor. Son alınan makinenin Türkiye’deki sayılı sahiplerinden biri bizim patronmuş. Makine iki buçuk milyon liraya alınmış. Hatta Bakanlıktan patronumuza ödül bile verildi. En iyi girişimci ödülü. İlginç olan bir şey de makine geldiğinden beri üretimde neredeyse hiç kullanılmadı. Nedenini sorduğumda, “reklam olsun ve gelen müşterilerin gözünde üstün teknolojiye sahip olduğumuz hissi yaratsın” diye cevap veriliyor. Resmen şok olmuştum. Sözleşme zamanlarında yaşadıklarımız aklıma geldi.
Biz plastik parça üretiyoruz ve makinelerden çıkan ürünleri maket bıçaklarıyla yontarak düzeltiyoruz. Bu yontma işlemi nedeniyle parmaklarımız sıklıkla kesiliyor. Yani müthiş bir “masraf” kaynağıyız, sürekli yara bandı tüketiyoruz. Doğal olarak yara bandı çabuk bitiyor. Dört beş ayda bir ancak bir iki hafta yetecek kadar yara bandı koyuyorlar. Geçenlerde bu sorunu iş güvenliği “uzmanımıza” anlatmak üzere yanına gittim ve ilk yardım dolabına konulan yara bandının yetersiz olduğunu söyledim. Onun verdiği cevap: “Bant koyuyoruz ama arkadaşların fazla fazla alıyorlar, bu yüzden çabuk bitiyor.” Neden fazla alsınlar ki dediğimde ise bizi resmen hırsız yerine koyan açıklamalar yapmaya başladı. Tabi kendisi de işçi olan iş güvenliği uzmanı, maaşını patrondan aldığı için bizim sorunlarımızı ciddiye almıyor. Ona yara bandının birkaç kuruşluk bir şey olduğunu ve fabrika için hiç de pahalı olmadığını söyledim. İş güvenliği uzmanı da “o kadar ucuzsa siz alın” dedi. Sorunu sendika temsilcisine iletmek üzere orada sonlandırdım. Tezgâhıma ise trilyonlarca liraya alınıp çalıştırılmayan makineyi, büyüyen Türkiye’yi ve işçilerin yarasını üç kuruşluk yara bandı ile bile sarmaya tenezzül etmeyen patronları düşünerek geçtim!
İşçi arkadaşlar kapitalizmin gerçeği budur. Bir taraftan milyon liralık makineler, bir tarafta ise eli kesilen işçilere masraf oluyor gerekçesiyle verilmeyen yara bantları. Daha sağlıklı bir iş ortamı için örgütlenmeliyiz. Bizleri makinelerden daha değersiz gören patronlara karşı örgütlenmeliyiz.
Yerlerimiz
ABD’de İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...