Buradasınız
“Çocuklarımız da Değersiz Görülüyor”
Koaceli Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi
Bir sabah işbaşı yapmak için evden yarı aç yarı tok çıkıp fabrikanın yolunu tutmuş ve bir saatlik yoldan sonra işyerine varmıştık. Nasıl uykumuz var ve nasıl yorgunuz anlatamam! İş kıyafetimi giymek için dolabıma yönelirken of çeken bir ses duydum. “Of be offff! Ben ne yapacağım be? Yol paraları da o kadar pahalı ki ben bu yol masraflarından iflas ederim. Yani evimin geçimini zora sokarım” dedi birisi. Önce konuyu, ne demek istediğini anlayamadım. Diğerleri karşılık verince konu aydınlığa kavuştu: “Sen bir de çocuk servislerine bak, o kadar pahalı ki biz nerelere gidelim? Servise versen olmuyor, vermesen olmuyor. Uzak yola gidemiyor çocuklar, bir de o yorgunlukla ders mi anlayacaklar?” dedi biri. Öteki, “ya, servis diyorsunuz da geçenlerde bir lisenin servisini çeken şoförü biliyorsunuzdur herhalde; denetleme düzenli olmadığı için hem arabası muayenesiz çıktı hem de servis şoförü madde bağımlısı çıktı. Herkese de güvenilmiyor kardeşim. Servisler denetlenmiyor, devlet görevlileri ilgilenmiyor. Biz ne bekleyelim ki daha” dedi. Sohbet öyle devam etti.
“Aradan kaç sene geçti ama hep bir örnek aklıma gelir: Brezilya’da ulaşıma zam yapılmıştı, Brezilya halkı sokaklara dökülmüştü, zamlar geri çekilsin diye de haykıra haykıra itiraz ediyorlardı zamlara… Biz Türkiyelilerin Brezilyalılardan ne eksiğimiz var? Biz de bu topraklarda fazlasıyla vergi yükü altında ezilmiyor muyuz? Bir kere birleşip yan yana gelelim bak o zaman yer yerinden nasıl oynuyor! Nasıl o fahiş zamlar geri çekiliyor” diye anlattım aklıma gelen örneği. Sözümü bitirince bir arkadaşımız daha sohbete katılarak, “vallahi doğru söylüyorsun, artık kaybedecek bir şeyimiz de kalmadı ki. Her şey eridi gitti, paramızın değeri yok bu memlekette! Ama en önemlisi, bizi de geçtim, bu ülkede çocuklarımız da çok değersiz görülüyor. 18 yaşına gelip reşit olana kadar devletin ilgilenmesi gerekiyor çocuklarımızla. Biz çalışıp üretmiyor muyuz? Biz zaten bunun için vergi vermiyor muyuz? Ödediğimiz vergiler zenginlerin cebine girsin diye vermiyoruz. Olan çocuklarımıza oluyor. 7 yaşına giren çocuktan yol parası alıyorlar, hiç de utanmıyorlar” dedi.
Gece vardiyasından çıkan arkadaşlarımın bu sohbeti devam ederken benim işbaşı saatim geldi. Müsaade isteyip üretime doğru yol aldım. Düşündüm ki bizim belimizi örgütsüzlük büküyor, bizi sorunlar yumağının içinde tutuyor. Hani vergileri “hizmet için” alıyorlardı? Neden vergileri bizden alıp sermaye sınıfına hizmet ediyorlar? Bu, çarkı bozuk bir düzen değil midir? Kâr elde etmekten, daha da zenginleşmekten başka bir şey düşünmeyen açgözlü sermaye sınıfının düzeninde işçilerin çocukları hiç değerli görülür mü? En başta biz işçiler kendimizi değerli ve kıymetli görmeliyiz! Önce biz kendimize olan inancımızı diri tutmalıyız! Çocuklarımızın geleceği ve umutları daha fazla karartılmadan, kadın-erkek, genç yaşlı demeden ve en önemlisi de egemenler zamlarla iliğimizi daha da kurutmadan örgütlü gücümüzle haksız, sömürüye hayır diyelim.
Ekonomik Kriz Sağlığımızı Bozuyor
2022, Örgütlü Mücadeleyle Tanışma Yılım
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.