Buradasınız
Dallarında Özgürlüğü Gizleyen Ağaç
Pendik’ten bir kadın işçi

İnternette dolaşan bir öykü var; baskıcı, yasakçı, otoriter rejimlerin karakterini çok çarpıcı şekilde özetliyor: Orta Amerika ülkelerinden birinde bir darbe olur. Bütün bilim adamları, şairler, akademisyenler, avukatlar, gazeteciler hapse atılır. Görüş hakları yoktur! İki hafta, üç hafta, altı ay, bir yıl!... Dünyadaki hukuk örgütleri, demokratik kitle örgütleri, “İnsanları içeri attınız, dört duvar arasına. Bari hiç değilse bir seferlik bir görüş günü düzenleyin, sevdikleriyle görüşsünler” diyerek kampanyalar yürütür. Tüm bunların üzerine darbeciler geri adım atar. Darbeciler “peki” derler, bütün tutuklulara “ailenizden yalnızca bir kişi gelebilir. Kim gelsin istiyorsanız adını yazın.” Bir şair kızının adını yazar. Kızı 7 yaşındadır o dört duvar arasına konulduğunda.
Bir kapalı spor salonu. Ortada masa. Masanın bir tarafında tutuklular; doktorlar, şairler, akademisyenler, gazeteciler, tiyatrocular… Herkesin gözü kapıda. Çünkü herkes sevdiğini bekliyor. Şair’in kalbi yerinden fırlayacak. İşte kızı geldi. Bir yıl geçmiş aradan Roza daha da büyümüş ve güzelleşmiş. Kızının elinde bir kâğıt. Tam babasına doğru gidecekken kapıdaki asker,
- Dur! Nedir o elindeki?
Roza: Siz babamı buraya koymadan önce ben okula hazırlanıyordum. Babam bana defterler, kitaplar boya kalemleri almıştı. Ben o boya kalemleriyle babama resim yaptım.
Asker: Ne resmi?
Roza: Kuş resmi
Darbeciler, yaşamı ve özgürlüğü simgeleyen her türlü şeyi yasaklamıştır. Askerin önünde bir defter. Açıp bakar yasaklı deftere ve evet kuş resmi yasak! Asker, kızın elindeki resmi alıp yırtar ve Roza’ya dönüp “Hadi git şimdi babana” der. Çocuk gözyaşları içinde oturur babasının karşısına. Baba kızını teselli etmeye çalışır.
Roza: Babacım resim yapmıştım, kuş resmi.
Şair: Kızım ağlama, üzülme.
Roza: Baba yırttılar.
Şair: Kızım üzülme.
Ancak Roza babasını dinlemez. Gözyaşları içinde resmi niye yaptığını, nasıl uğraştığını anlatmaya çalışır. Şair kızını yatıştıramadan bir ses yükselir: Görüş bitti herkes dışarı!
Şair beş dakika görür kızını ancak gözyaşları içinde! Peki niye? Kuş resmi yapmış! Ama onun da içeri girmesi yasak!
Aradan bir yıl daha geçer. Yine bir görüş günü. Herkes bir kişinin adını yazacak. Şair kızının adını yazar yine.
Aynı yer, kapalı spor salonu. Yine ortada masa ve tutuklu olanlar masanın bir köşesinde. Herkesin gözü kapıda! Ve işte Roza! Daha da büyümüş. Ve elinde yine bir kâğıt!
Asker: Dur nedir o elindeki?
Roza: Geçen yıl geldiğimde babama bir kuş resmi yapmıştım. Yırttınız. Yeni resim yaptım.
Asker: Ne resmi?
Roza: Ağaç resmi
Asker, dur bakalım der ve açar önündeki yasaklar defterini. Defterin sayfalarını çevirir, çevirir. Nasıl olur? Ağaç yasaklar listesinde yok! Bunun üzerine “bunu amirime sormam lazım” diyerek amirini arar.
Asker: Sayın amirim, burada bir kız çocuğu var. İçeri ağaç resmi sokmak istiyor.
Amir: Yasaklar listesinde var mı?
Asker: Hayır efendim.
Amir: O zaman yapacak bir şey yok.
Asker: Ama nasıl olur efendim? Ağaç bu! Dalları, yaprakları var! Gölgesi var! Peki efendim.
Telefonu kapatır. Kıza döner. “Ağaç resmi yasak değilmiş, gir içeri.”
Roza koşarak girer babasının karşısına. Şair mutlu. Çünkü bir yıl sonra ilk defa kızını gülerken görmüştür.
Roza: Babacım bak sana resim getirdim.
Şair alır kâğıdı eline ve “ne güzel bir ağaç resmi” der.
Roza: Evet babacım senin için yaptım.
Şair: Ne güzel bir ağaç bu. Ya şu dallarındaki meyvelere ne demeli? Bunlar ne meyveleri?
Roza usulca babasına sokulup, “şişttt baba ne meyvesi! Onlar kuşlar. Ağacın dallarına gizledim. Gözleriyle sana bakıyorlar.”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...