Buradasınız
Deri İşçileriyle Söyleşi
Tuzla deri sanayii bölgesinde çalışan işçilerle bir söyleşi yaptık. Uyguner Deri, AL Deri, Mader Deri ve Emre Galos Deri işçileri, çalışma koşullarını, yaşadıkları sorunları, krizin etkilerini ve neler yapılabileceği konusundaki görüşlerini bizlerle paylaştılar.
UİD-DER: Yaşanan ekonomik krizle beraber her yerde işten atmalar, ücretli-ücretsiz izinler, sosyal hak gaspları gündelik olaylar haline geldi. Siz deri işçileri olarak kriz hakkında ne düşünüyorsunuz, krizden nasıl etkilendiniz?
Uyguner Deri İşçileri: Bugün yaşanan bir kriz var, ama patronlar krizi fırsata çevirmeye çalışıyorlar. Geçen yazın sonuna kadar zorla mesaiye çağrılıp fazla mesai yapıyorduk. Ama o zaman patron “ben çok para kazandım size biraz fazladan vereyim” demiyordu. Ama kriz birden gündeme geldi, 60’a yakın işçi arkadaşımız işten çıkarıldı. Kışın ortasında yıllık izinlerimiz kullandırıldı. Ve sözleşme döneminde de kriz bahane edilerek çok az zam aldık. Sonuçta kriz döneminde patron daha az işçi çalıştırıp daha az ücret ödeyerek daha fazla kâr elde ediyor.
Mader Deri İşçisi: Kriz genel anlamda deri sektörünü çok etkiledi. Patronların saldırıları diğer sektörlerde olduğu gibi bizim çalıştığımız sektörde de yaşandı. İşten atmalar, işçilerin sigortalarında giriş çıkış yapılması gibi…
AL Deri İşçisi: Bizler de krizden tabii ki etkilendik. Bizim işyerinde de işten çıkarmalar ve ücretsiz izinler oldu. Krizi hem kendileri yaratıyorlar hem de bizi aç bırakarak, işsiz bırakarak faturayı bize ödetiyorlar. Kısacası kriz sermayenin kumarı, yani kapitalist düzenin ta kendisidir.
Emre Galos Deri İşçisi: Bizim işyerinde de işler durgun. Daha önce işçi arkadaşlarımız işten atıldı. Yıllık izinlerimiz kullandırıldı. Şimdi de patron krizi kullanarak ya bizlerin sigortalarımıza giriş çıkış yapılacağını ya da bizi ücretsiz izne çıkaracağını söylüyor. “Eğer giriş çıkış yaparsanız elinize toplu para geçer, ihtiyaçlarınız için kullanırsınız” diyerek işçilerin gözünü boyamaya çalışıyor. Bize son olarak şunu dayattı: 15 Temmuzda bir grup, daha sonra da kalan grup ücretsiz izine çıkartılacak. Aslında bizi yasal olarak yarı yarıya ücretli izne çıkartması lazım… Fakat işçilerin örgütsüzlüğü durumunda patron eli kolu rahat hareket ediyor.
UİD-DER: Sizce yaşanan krizin sorumlusu kimdir ve krize karşı nasıl mücadele etmeliyiz?
Uyguner Deri İşçileri: Bu sürece patronlar yüzünden gelindi. Ama işçiler de bu süreçte bireysel düşündükleri için, yani örgütlü hareket etmedikleri için patronlar istediklerini büyük ölçüde yaptılar. Bu duruma maruz kalmak istemiyorsak örgütlü hareket etmeli ve birlikte olmalıyız.
Mader Deri İşçisi: Krize karşı işçilerin birbirine kenetlenmesi ve beraber hareket etmesi gerekiyor. Şimdi hem örgütlü işyerlerinde mücadeleyi yükseltmemiz hem de örgütsüz işyerlerini örgütlememiz lazım. Örgütlü mücadele edersek işçi sınıfı olarak meyvesini alacağımıza inanıyorum.
AL Deri İşçisi: İşçilerin ne patronlardan ne de devletten bir beklentisi olmalı. Biz işçiler kendi bireysel hesaplarımızı bırakmalı kendi örgütlülüğümüze güvenerek onurlu bir mücadele sergilemeliyiz.
Emre Galos Deri İşçisi: Patronların yaratmış olduğu krizin sonuçlarına biz katlanıyoruz. Bu süreçte işçiler çok örgütsüz. Oysa asıl tam da bu süreçte örgütlü hareket edilmesi lazım. Biz işçilerin birliği çok önemli, yoksa bu saldırıların karşısında duramayız.
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
46. Yılında Kavel Destanı
Okumak
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...