Buradasınız
Düğüm Çözülür Yeter ki İstekli Ol, Mücadele Et!
Avcılar’dan genç bir deniz işçisi

Bugün yaşadığımız topluma baktığımızda emekçilerin yapay temellerde kutuplaştırılmış, nefret söylemleriyle zehirlenmiş olduğunu görüyoruz. Emekçilerin güçlü bir halat gibi birbirine sıkı sıkıya bağlı olması gerekirken liflerine kadar ayrılmış ve dağılmış olduğunu görürüz. Bu durum elbette kendiliğinden ve bir anda oluşmadı. Egemenlerin emekçiler arasına ektikleri nifak tohumları sonucu oluştu. Bugün geldiğimiz noktada rejim temsilcileri kutuplaştırma siyasetini ve nefret söylemini öyle ileri boyutlara taşıdılar ki adeta topluma düğüm attılar, toplum gerilimden çıkamaz, sorunlarını çözemez, ileriye yürüyemez oldu. Elbette bu durum en çok değişim özlemiyle ve enerjiyle dolu gençleri etkiliyor. Peki, bu karanlığa, topluma atılan bu düğüme karşı ne yapmamız gerekiyor?
İşçi Dayanışması’nın 182. sayısında “Topluma Atılan Düğüm Çözülmeli” yazısında şöyle deniyordu: “Sorunların çözümünü, toplumun önünün açılmasını engelleyen bu düğüm ancak işçiler kendi sınıf kimliklerini kuşandığında, yapay ayrımları bir kenara bırakıp gerçek ayrımın, üreten yüzde 99 ile üretilen zenginliğe el koyan yüzde 1 arasında olduğunun bilincine vardığında çözülebilir.” Bu sözler basit bir bilgi değil aksine çok derin bir bilinç içeriyor. Emekçileri gerçekleri görmeye, birleşmeye çağıran bir öz ve aynı zamanda sorunun çözüm yöntemini anlatıyor.
Çevresinde sürüp giden hayata bakan gençlerin pek çoğu yaratılan boğucu karanlığı belli oranda görüyor, bunların sonuçlarını yaşıyor. Sohbet ettiğimiz, hemhal olmaya çalıştığımız arkadaşlarımız bunları çeşitli şekillerde ifade ediyorlar fakat anlamlandırmakta güçlük çekiyorlar. Şahit oldukları kötü gidişat onlarda karamsarlığa, çıkışsızlık hissine yol açabiliyor ve bu ruh hali kendini “ülkeden gitmek istiyorum” sözleriyle dışa vuruyor. Örgütsüz, sınıf ve tarih bilincinden uzak olan emekçi çocukları topluma atılan düğümleri görüp sebebini idrak edemediği için de öfkesini yine topluma yönlendirebiliyor ve bu toplumdan bir şey olmaz diye düşünebiliyor. Yani tam da egemenlerin istediği bir noktaya sürükleniyor.
Düğüm atmak ve çözmek, yöntemini bilmeyi gerektirir. Çeşit çeşit gemici düğümleri buna örnektir. Egemenler de topluma düğüm atmanın yöntemini gayet iyi biliyorlar. Fakat örgütsüz emekçiler düğümü çözmek için gerekli yöntemi bilmiyorlar. Bir gemici düğümüne baktığınızda birbiri içinden geçen karmakarışık halatlar görürsünüz ve kördüğüm atılmış zannedersiniz. Fakat bir gemici için bağlanan o halat ihtiyaç olduğu zaman kolayca çözülebilmeli ve başka bir yerde başka bir şekilde tekrar bağlanabilmelidir. Bu yüzden de belli bir yöntemle bağlanır ve yine aynı şekilde bir yöntem kullanılarak çözülür. Öyle ki bazı düğümlerin çözülmesi göründüğünden çok daha kolaydır. Tabi yöntemi bilirsen!
Bugün topluma atılan düğüm karmaşık ve zor görünüyor olabilir. Fakat dediğimiz gibi düğüm ne kadar karmaşık olursa olsun çözülmesinin yöntemi belli: Sınıf bilinci ile donanmış gençler olarak işçi sınıfının saflarında burjuvaziye karşı mücadele etmeli, ter akıtmalıyız. Egemenlerin kutuplaştırma siyasetinin bir tarafı olmamalı, kendi sınıf çıkarlarımızı savunabilmek için bilinçlenmeli, uğraşmalı, insan kazanmalıyız. Kolay olacağını söylemiyoruz ama bundan başka bir çıkış yolu da yok. Göze alan varsa bu düğümü çözmek için mücadeleye atılmayı, insanca bir yaşam için dik durmayı, bu düğüm de çözülür insanca yaşanacak bir dünya da kurulur. Yeter ki istekli olalım ve mücadele edelim.
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...