Buradasınız
Eğitimde Eşitlik
UİD-DER’li bir öğretmen
Merhaba dostlar. Ben özel okulda çalışan bir öğretmenim. Çalıştığım okuldaki öğrencilerin almış olduğu eğitim ve onlara sunulan olanaklarla bir işçi ailesinin çocuğunun almış olduğu eğitim ve onun karşılaştığı sorunlar arasındaki farkı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu okuldaki öğrencilerin yıllık eğitim masrafı en az 20.000 lira. Yüzme havuzu, tenis, basket, futbol sahaları, özel müzik, resim odaları, laboratuarları, reviri, yabancı dil eğitimi, 15-20 kişilik sınıflar, yemekhaneleri, servisleri ve her an başında dadı gibi ihtimam gösteren öğretmenleriyle evlerindeki rahatlığı burada da yaşıyorlar. İşin ucunda büyük bir gelir olunca öğrenci velilerinin istekleri hiç ikilenmeden yerine getiriliyor.
Gelelim işçi ailelerinin çocuklarına ve devlet okullarına. İşçi aileleri çocuğunu devlet okulunda okutuyor. Devlet okulu dediysek yanlış anlamayın, burada da her şey parayla. Sözde hiçbir ücretin alınmadığı söylenen bu okullarda her ay temizlik masrafları adı altında aidatlar alınıyor. Okula alınacak bilgisayar, projeksiyon ve bölümlerin ihtiyacı olan malzemelerin masrafı öğrencilerden çıkarılıyor. Bu da yetmezmiş gibi her ay maaşlarımızdan eğitime katkı payı altında vergi kesiliyor. 700 TL maaşla hem ev geçindireceksin hem de çocuk okutacaksın. “Eti senin kemiği benim” deyip teslim ettiğimiz çocuklarımızın gördüğü muameleyse ayrı bir dert. 40-50 kişilik sınıflar, akmayan musluklar, yanmayan kaloriferler, bodrum katlarda sınıflar. “Devlet size okul vermiş daha ne istiyorsunuz” deyip okulun tüm masrafları öğrencilere yani ailelerine yükleniyor. Anayasada parasız ve eşit eğitimden bahsediliyor. Alın size eşit ve parasız eğitim! Birinin ailesi yıllık 20.000 TL eğitim harcaması yaparken, bir diğeri “okul masrafını nasıl karşılarım” diye kara kara düşünüyor. Nasıl eşitliktir bu? Hangi bilimsel, gelişmiş eğitimden bahsediyoruz burada? Çocuklarımıza ve bize reva görülen bu sisteme karşı parasız ve nitelikli eğitim hakkımızı istiyoruz!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...