Buradasınız
Elektrik Faturasındaki Soygun
Kurtköy’den bir gıda işçisi

İstanbul Anadolu yakasında yaşayan yaklaşık 4,7 milyon kişinin elektrik dağıtımını Ayedaş’tan 2013 yılında 1 milyon 227 bin dolar karşılığında alan Enerjisa, kâra doymuyor. Türkiye’nin en büyük sermayedarlarından biri olan Sabancı Holding, enerji sektöründe de işçi ve emekçileri sömürüyor.
Elektrik faturası, sermayenin, işçi ve emekçi ailelerinden hizmet ve vergi adı altında nasıl büyük paralar kazandığının açık bir kanıtıdır. Elektriğin normal fiyatı asgari ücretle geçinmeye çalışan işçiler için büyük bir masraf anlamına gelmektedir. Birçok aile faturasını ödeyemediği için elektrik kesintileriyle boğuşmaktadır.
Buna rağmen elektrik dağıtımını Türkiye’nin çeşitli kentlerinde üstlenen Enerjisa gibi şirketler birçok yol ve yöntem kullanarak büyük vurgunlar gerçekleştiriyorlar. Örneğin elektrik faturası gündüz, akşam ve gece şeklinde üç farklı kademede ücretlendirilmektedir. Bu ücretlendirmede elbette en yüksek fiyatlandırma elektriğin en fazla kullanıldığı gündüz saatlerinde yapılmaktadır. Yine kamuoyunda da çok tartışılan elektrik kayıp, kaçak bedeli faturalara yansıtılmaktadır. Yollarda, caddelerde, meydanlarda kullanılan elektrik bedeli de faturalara yansımakta ve bütün masraflar büyük oranda işçi ve emekçiler tarafından ödenmektedir.
Elektriğin yüksek fiyattan işçi ve emekçi ailelerine fatura edilmesinin yanı sıra bir diğer kazanç kapısı da vergi ve fonlardan toplanan meblağlardır. Enerji fonu, TRT payı, KDV, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi adı altında her ay 6 lira 63 kuruşluk ilave masraf elektrik faturasına eklenmektedir. Bunlar devlete gitmektedir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Enerjisa elektrik faturasına perakende saat hizmeti, PSH Sayaç Okuma bedeli gibi aslında kendisinin üstlenmesi gereken masrafları da faturada ufak meblağlar halinde gösterip işçi ve emekçilere ödettiriyor.
Böylece görüyoruz ki her ay evlere bırakılan elektrik faturaları üzerinden muazzam paralar büyük şirketler ve devlet tarafından kendi kasalarına dolduruluyor. Oysa temel ihtiyaçlar ve hizmetler halka ücretsiz sunulmalıdır. Ödediğimiz vergilerin bizlere yol, su ve elektrik olarak geri döneceğini söyleyen devlet, tam tersine, yol, su ve elektrikten de vergi kesiyor. Üstelik bu “hizmetlerin” kârlı olanlarını da özelleştirme adı altında sermaye gruplarına peşkeş çekiyor. Kapitalist düzende devlet ve sermaye sınıfının çıkarları bir bütündür. Vergiler, fonlar ve hizmet bedelleri işçi ve emekçilerin sırtına yüklenmiştir. Bu durumu değiştirmenin tek yolu sırtımızdaki bu asalakları atmaktan geçiyor. Elektrik gibi temel ihtiyaç ve hizmetlerin kâr kapısına dönüşmeyeceği tek düzeni işçi sınıfının iktidarı sağlayacaktır. Bugün için acil olarak elektrik hizmetlerinin işçi ve emekçiler için ücretsiz olmasını istemekle işe başlamalıyız.
Genel-İş’ten İmza Kampanyası
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...