Buradasınız
Emekçi Kadınlar 8 Mart’ta Meydanlarda ve Direniş Alanlarındaydı!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde kadın örgütleri, siyasi partiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla onlarca kentte eylemler gerçekleştirildi. İstanbul’dan Ankara’ya, Adana’dan Samsun’a, Kocaeli’nden Hatay’a kadar Türkiye’nin dört bir yanında kadınların sesleri yankılandı. Emekçi kadınlar bulundukları her yerden deprem bölgeleriyle dayanışmayı büyütme çağrısı yaparken, yoksulluğa, cinsiyet ayrımcılığına, baskılara, şiddete ve savaşa karşı mücadele edeceklerini haykırdılar. Direniş alanlarında, hastanelerde, işyerlerinde bir araya gelen kadınlar, 8 Mart’ın tarihsel mirasına sahip çıktılar.
İstanbul’da 5 Mart günü 8 Mart Kadın Platformunun çağrısıyla Kadıköy Başiskele Meydanında bir araya gelen çok sayıda kadın örgütü, sendikalar, siyasi partiler, çeşitli demokratik kitle örgütleri “Soracak Hesabımız Yeniyi Kuracak Gücümüz Var” pankartı arkasında toplandı. Kadınlar, 6 Şubat Maraş depremleri karşısında siyasi iktidarın aldığı tutumu “Deprem Değil Bu Bir Katliam” sloganıyla protesto etti. Yapılan açıklamada ekonomik krizin derinleştiği koşullarda işsizliğe, güvencesizliğe, düşük ücretlere ve kötü çalışma koşullarına mahkûm edilen kadınların, özellikle deprem bölgelerinde çok daha ağır koşullarda yeni bir yaşam kurma mücadelesi verdiğine dikkat çekildi. İktidarın savaş politikalarına hız verdiği, milliyetçiliği, göçmen düşmanlığını kışkırttığı bir süreçte Suriye, Afganistan ve İran’daki kadınlar dayanışmayla selamlandı. Ortak açıklamada şöyle denildi: “Biliyoruz, New York’ta dokuma işçisi kadınları fabrikaya kilitleyerek katledenlerle bugün depremde halkı göçük altlarında ölüme terk edenler, bankaların para kasalarını çıkarmak için vinç yollayanlar, halkın emeğinden çalarak halka çadır satanlar aynı sermaye egemenliğidir. Hayatlarımızı yok eden erkek egemen devlete karşı tek güvencemiz mücadelemiz, birlikteliğimizdir. Bugün burada kentlerimizi yeniden dayanışma ile inşa etmek için isyanımızla, öfkemizle bir aradayız. Biz kadınlar, şiddetin ve sömürünün olmadığı eşit ve özgür bir yaşamı birlikte mücadelemizle kuracağız.”
Bir başka 8 Mart eylemi DİSK’li kadınların katılımıyla Beşiktaş İskele Meydanında gerçekleşti. “Ayaktayız, Dayanışmayla Değiştireceğiz” yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı eylemde DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu şöyle konuştu: “Pandemi gibi felaketler, afetler, deprem felaketi gibi her süreçte, kadınlar bunun faturasını çok daha ağır bir biçimde ödüyor. Kadınların çalışma hayatına ve istihdama katılımının önündeki tüm engellerin kaldırılması için, her alanda yaşadığımız şiddetin, tacizin, mobbingin ortadan kaldırılması ve bununla ilgili kadına yönelik şiddeti ortadan kaldıracak her türlü politikanın hayata geçirilmesi için bugün, bu 8 Mart’ta bir kez daha alanlardayız.”
Kocaeli/Gebze’de ise Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu 8 Mart’ta bir araya geldi. Gebze Kent Meydanında toplanan sendikalı kadın işçiler “Yaşasın Kadın Dayanışması”, “Deprem Sarsar Sistem Yıkar”, “Her Kadına İş Her İşyerine Kreş” sloganlarını attılar. Basın açıklamasını Birleşik Metal-İş Gebze 2 Nolu Şube’den Zeynep Çam ile Birleşik Metal-İş Gebze 1 Nolu Şube’den Eda Özkan gerçekleştirdi. Açıklamada sömürü düzeninin her anlamda sürdürülebilir olmaktan çıktığı vurgusu yapılarak, mücadelenin büyütülmesi gerektiğinin altı çizildi. Dayanışmanın önemine işaret edilerek; “Bizler metal işçisi kadınlar olarak, yaşanan deprem felaketinin ardından depremde yakınlarını kaybeden, yerinden yurdundan olmuş, zor koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışan, başta kadınlar olmak üzere depremden etkilenen herkesin yanındayız. Dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Dayanışmanın gücüne inanıyoruz” denildi.
8 Mart direniş alanlarında da kutlandı. Mata direnişçileri 8 Mart’ı coşkulu bir etkinlikle kutladılar. Direnişçi MKS işçilerinin, HT Solar işçilerinin ve UİD-DER’li işçilerin katıldığı 8 Mart etkinliği şarkılarla, halaylarla, slogan ve alkışlarla kutlandı. İstanbul ve İzmir’de sağlık işçileri SES ve Sağlık-İş’in çağrısıyla bir araya gelerek 8 Mart eylemleri gerçekleştirdiler. Yapılan eylemlerde, eşit işe eşit ücret, her işyerine kreş, yıpranma payı gibi talepler sıralanırken, deprem bölgesinde yaşanan sağlık sorunlarının çözülmesi için mücadele ve dayanışma vurguları yapıldı.
Deprem bölgesi olan Hatay’ın Defne ilçesinde de bir dayanışma etkinliği gerçekleştirildi. Eylemde bir araya gelen kadınlar Sevgi Parkından başlayıp meydana uzanan bir “yaşam zinciri” oluşturdular. “Bu kenti, yaşamı yeniden kuracağız” pankartı taşıyan kadınlar, Uğur Mumcu Meydanında açıklama yaptılar. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Depremin ilk gününden beri açlığa, yoksulluğa ve soğuğa terk ettiğiniz binlerce kadın olarak yaşadıklarımızın sorumlusunun kim olduğunu biliyoruz. Bizler bu yıkıntıların ardından mücadelemizden aldığımız güçle birbirimize söz verdik; bu şehri yeniden kuracağız!”
Geçtiğimiz sene olduğu gibi bu yıl da İstanbul’da gerçekleştirilmek istenen 21. Feminist Gece Yürüyüşü kaymakamlık tarafından yasaklandı, Taksim İstiklâl Caddesi polis tarafından ablukaya alındı. Yasağa, polis ablukasına ve gözaltı tehditlerine rağmen kadınlar “Korkmuyoruz, Susmuyoruz, İtaat Etmiyoruz”, “Hükümet İstifa” sloganlarıyla eylemlerini gerçekleştirdiler. Kadın cinayetlerine kurban edilen kadınlar ve depremde hayatını kaybeden kadınlar anıldı. Açıklama metnini okuyan kadınlar “Öfkeliyiz, yastayız, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz” diyerek eylemlerini sonlandırdılar.
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...