Buradasınız
Emekçi Kadınlar: Şimdi Dayanışma Zamanı!
Farklı kentlerden, sektörlerden, yaşlardan işçi, öğrenci, emekçi kadınlar, UİD-DER’in 6 Şubattaki depremlerin ardından başlattığı “Şimdi Birlik ve Dayanışma Zamanı” kampanyası için çalışmalarını sürdürüyor. Kimi diğer kentlere giden ailelere yardım eli uzatıyor, kimi bölgeye gidecek yardımları topluyor, kimi UİD-DER’in bölgedeki yardım istasyonlarında çalışıyor. İşçi sınıfının kadınlarına yaraşır şekilde dayanışmayı büyütüyorlar. Onların duygu ve düşünceleri yaşadıklarımıza ve sorumluluklarımıza ışık tutuyor.
İstanbul’dan bir sağlık işçisi şöyle diyor: “Çok acılı, çok öfkeliyiz. Ama sorunların kaynağını bilmek, değiştirmek için mücadele etmek ve dayanışma içinde olmak bizleri ayakta tutuyor. Örgütsüz işçi arkadaşlarımız bu tarifsiz acıya tek başına göğüs geremiyor, bu duygunun altında eziliyor. Kampanyamızı, olan bitene nasıl bakmamız gerektiğini anlatarak insanların tutumlarında değişiklik yaratıyoruz.” Nitekim Kocaeli/Gebzeli bir emekçi kadın UİD-DER’in kampanyayla ilgili toplantısına geldikten sonra artık yıkık dökük hissetmediğini, işe giriştiğini dile getiriyor. Ankara’dan bir işçi kadınsa, “Siyasi iktidarın algı operasyonları var, öfkemizi kontrol altına almak istiyor. Ama UİD-DER’de örgütlü olmak farklı bir pencere açıyor bize. Depremin gözümüzün önüne getirdiği gerçeklere susmak, korkuyla geri çekilmek doğru değil” diyor.
İstanbul/Sarıgazi’den bir tekstil işçisi de aynı noktayı vurguluyor: “Şimdi elimizi taşın altına koyma zamanı. Her zaman söylediğimiz gibi örgütlülük hayat kurtarır. Kadınlar olarak başımızı önümüze eğme lüksümüz yok, dimdik duracağız. İktidar, depremden ancak 3 gün sonra bölgeye gitti. Oysa biz hemen harekete geçtik. Yaraları sarmaya çalışan biz ve bizler gibi örgütler oldu. Yapacak çok şeyimiz var.” Gebzeli bir emekçi kadınsa “susmayacağız bütün herkese bu işin kader olmadığını anlatacağız” diyerek yapılması gerekenlere işaret ediyor.
İstanbul/Sancaktepe’den bir metal işçisi, ‘99 depreminde, Van depreminde kazandığımız deneyimleri hatırlatıyor, “insanlar dayanışma için bize ulaştı” diyor. Bir emekçi kadın, “Depremden sonra aklıma UİD-DER geldi, temsilciliğe gittiğimizde ihtiyaç listesi yapıyorlardı; depremzede çocuklar için oyuncak, battaniye, mont ve para verebildik. Yardımları depremzedelere ulaştırdılar. Ayaklarına taş değmesin böyle güzel insanlar hep var olsun” diyor. Bir iş güvenliği uzmanıysa arkadaşlarının yardımları AFAD’a ulaştırdığını ama AFAD’ın yardımları beklettiğini, iletmediğini anlatıyor. “Bunun için çok pişman oldular. Bizim istasyonlarımızı görünce yardımları bize yönlendirdiler” diyor. Bir diğer iş güvenliği uzmanı ise, “Biz ihtiyaç sahiplerini belirliyoruz, neye ihtiyaçları var tespit ediyoruz, ona göre ulaştırıyoruz. Örgütlü olunca nasıl organize olunduğunu, nasıl ihtiyaç sahiplerine ulaştığını görünce gurur duyuyorum” diyor. UİD-DER yardım istasyonunda çalışan bir doktor da aynı gururu taşıdığını anlatıyor: “Hekimlik hayatımda UİD-DER önlüğü giyerek burada hekimlik yapmaktan daha gurur verici bir şey yaşamadım. Burada yaşanan felaketin yaralarını tek tek saramayız ama planlı bir şekilde elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz.”
Boya fabrikasında çalışan bir kadın şöyle diyor: “Annem de dayanışma kampanyamız için çalışıyor. İnsanların dayanışma duygusunun onu şaşırttığını söyledi. Yıllardır gazetemizde, etkinliklerimizde vurguladığımız gibi insan toplumsal bir varlıktır, toplumla şekillenir, toplumla yaşar, toplumun esenliği insanın da esenliğidir.” Bir metal işçisiyse “kurduğumuz dayanışma ağının, dayanışma duygusunun kalıcılaşması çok önemli” diyor.
Ankara’dan Trendyol Depo işçisi “İşçiler daha güçlü olsaydı depremin sonucu bu kadar yıkım olmazdı. İnsanlar artık bir şeylere dur demek istiyorlar ama örgütsüzler. Örgütlü olmak, bu pencereden bakmak çok önemli” diyor. Mersin’den bir emekçi kadının sözleri tamamlıyor bu düşünceyi: “Bunları düşününce iyi ki UİD-DER gibi bir örgütümüz var, iyi ki sosyalistler var, dedim. Bu deprem bir kez daha gösterdi ki bizi sadece örgütlülük kurtarır.” İstanbul’dan bir ofis işçisiyse şöyle diyor: “Biz bu düzenin yarattığı tüm tahribata karşı mücadele ediyoruz. Yardımlaşmak elbette önemli ama asıl önemli olan bu durumu değiştirmek için mücadele etmek. Kampanyamız sadece dayanışmayı değil aynı zamanda mücadeleyi büyütmek için!” Yanı başındaki arkadaşı bağlıyor sözü: “Hani diyoruz ya «Çaresiz değil milyonlarız» diye. Milyonlarca insanın depremi duyar duymaz harekete geçmesi çaresiz değil milyonlar olduğumuzun kanıtı. Milyonlar örgütlü olduğunda gücünün nasıl katlanabileceğini düşünün. Biz birlik olalım, bir doğa olayını felakete dönüştürenlerden hesap soralım diyoruz!”
Silkinip Ayağa Kalkmak Zorundayız!
“Asrın Felaketi” mi, Asrın Kötülüğü mü?
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...