Buradasınız
Emekçi Kadınlarla Grev Yeri Bayram Yeri
Grev ve direniş alanları, işçilerin sınıf dayanışmasının önemini en iyi kavradıkları alanlardan biridir. Son günlerde devam eden Gebze’deki M&T Reklam direnişi ve İstanbul Pendik’teki Kimberly Clark grevi bu gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor. Mücadele içindeki işçiler sınıf dayanışmasının gücünü direniş ve grev alanlarında hissetmek ve bu güçle patronlara karşı verdikleri kavgayı büyütmek istiyorlar.
Ziyaret ettiğimiz işçiler bizlere dayanışma ve desteğe duydukları ihtiyacı anlatırken, aslında bir grev ve direniş alanının nasıl olması gerektiğini de anlatıyorlar. Kimberly Clark’ta sohbet ettiğimiz işçi aileleri, özellikle emekçi kadınlar “bizim desteğimiz olmazsa kazanamazlar, belki grev çok uzun sürer, yakınlarımızın morali bozulur” diyorlar. Bu elbette doğrudur. İşçi kadınlar grev yerindeki mücadelede erkek işçi kardeşlerine güç ve güven vermeden, kendilerini grevin asli unsuru olarak görmeden o mücadele başarıya ulaşamaz. Mutfakta tencereyi kaynatmak zorunda olan emekçi eşler destek vermeden, mücadeleyi sahiplenmeden o grev kazanılamaz.
Bu nedenle patronlar bir grevi başarısızlığa uğratmak istiyorlarsa, işe emekçi kadınlardan başlarlar. Onlara grev ve direniş alanına geldikleri için çamur atarlar. Punto direnişçisi bir kadın bu gerçeği şu sözlerle ifade etmişti: “Çalışırken erkek işçi kardeşlerimle aynı sofrada, aynı tabak kaşıkla yemek yedim. Onlarla aynı işi yaptım. Ama direnişe çıkınca patronun oğlu bana ‘ne işin var onca erkeğin arasında?’ dedi. Çalışırken kadın olduğum aklına gelmiyordu. Direnişe çıkınca mı durum değişti?”
Eşleri, babaları, oğulları grevde veya direnişte olan emekçi kadınlara borçları hatırlatılır. Grev yerine gelmemeleri sağlanır. Aileler polisle korkutulur. Grevin uzun sürmesi ve işçilerin pes etmesi için patronlar her türlü oyunu oynar. Mutaş fabrikasında direniş yaşamış bir işçi yaşadıklarını şöyle anlatıyordu: “Amirin biri eşime sürekli bizim nankörlük ettiğimizi, fabrika önünde teröristlik yaptığımızı anlatıp duruyor, moralini bozuyordu. Eşim parasız ve işsiz kalacağımı söyleyip üzülüyor, bana destek olmuyordu. ‘Git iş bul’ diyor, direniş yerine gitmemi istemiyordu. Onun desteği ve sabrı olmadan nasıl mücadele edebilirim ki? Moralim çok bozuluyor, huzurum kalmıyordu. Ailelerin desteği böyle zamanlarda o kadar gerekli ki!”
İşte bu nedenlerle grev ve direnişlerin kazanılması emekçi kadınların desteğine bağlıdır. Emekçi kadınlar mücadele eden erkek işçi kardeşleriyle omuz omuza grev alanını, direniş alanını bayram yerine çevirmelidir. 1980 askeri darbesinden önce yaşanan tüm grevlerde grev alanı işçilerle ve destekçileriyle dolup taşardı. Yemekler orada pişirilir, çocuklar orada oynar, bayramlaşmalar orada yapılırdı. İşçiler grev alanlarında nişanlanır, eğlencelerini orada yaparlardı. Eğitimler, okuma saatleri, halaylar, tartışma ve sohbetler, destekçileri ağırlamak için organizasyonlar eksik olmazdı. Grev alanı asla boş bırakılmazdı. Emekçi kadınlar, eşlerinin, babalarının, kardeşlerinin yanında saf tutar; patronlara ne kadar güçlü bir sınıf olduklarını gösterirlerdi. Grevci işçiler büyük bir moralle mücadele eder ve kendilerine güvenirlerdi. Sendikalar grevlerde işçilere cesaret ve güç verirken işçi eşlerini de unutmaz, onlara da işçiliği ve işçilerin haklarını anlatan eğitimler verirlerdi.
İşçi sınıfının son yıllarda içinde bulunduğu örgütsüzlük ve dağınıklık koşulları, işçilerin mücadele alanları olan grev ve direniş yerlerinde de etkisini gösteriyor. Grev alanları eski canlılığını taşımıyor. Mesai saatleri dışında grev ve direniş alanları sessiz ve boş kalıyor. Ancak sınıf dayanışması güçlendirilirse, emekçi kadınlar mücadelede bir adım öne çıkarsa grev yerleri bayram yerine döner.
Grev yerlerini işçiler için bayram yerine, patronlar için işçilerin gücünden ve birliğinden korktukları bir kâbusa çevirmek için işçi sınıfının kadınlarına, emekçi kadınlara çok iş düşüyor. Emekçi kadınlar bu onurlu görevi omuzlamak için mücadelede öne çıkmayı öğreniyor.
Somalı Madencilerin Anısına
Ramazanda Bile Fazla Mesai
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...