Buradasınız
Emperyalist Savaşa Hayır! Ortadoğu’ya Barış! Kürtlere Özgürlük!

İşçi, emekçi kardeşler,
Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1 Eylül’ü bu yıl bir yandan ülke içinde Kürt halkına yönelik haksız savaşla ve öte yandan sınır komşumuz Suriye’de amansızca tırmandırılan savaşla karşılıyoruz.
Arap halklarının yükselttikleri demokratik mücadeleyi kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye ve kullanmaya çalışan emperyalist güçler, Suriye’de de aynı oyuna soyundular. Türkiye’nin de içinde olduğu emperyalist güçler, Suriye halkının Baas rejiminin zorbalığına karşı gösterdiği tepkileri kendilerine siper ederek, aylardır bu ülkeye ve İran’a yönelik bir emperyalist müdahalenin zeminini döşüyorlar. Bu emperyalist saldırganlıkta Türkiye’nin koçbaşı rolüne soyunduğu da açıkça görülmektedir. Suriye’de emperyalist odakların arka çıktığı burjuva güçlerin iç savaşa dönüşen iktidar mücadelesinde, AKP hükümeti “muhalif” denen güçleri askeri, maddi ve siyasi olarak alenen desteklemektedir. ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın başını çektiği emperyalist kanat içinde yer alan Türkiye, alt-emperyalist bir güç olarak bölgeye yönelik hesaplarını hayata geçirmek üzere bu savaşın doğrudan bir tarafı olmuş durumdadır. Türkiyeli emekçilerin her türlü demokratik talebine copla, gazla yanıt veren, baskıcı yasaları birbiri ardına tahkim eden AKP hükümetinin, Suriye’ye yönelik emperyalist müdahaleyi bu ülkeye demokratik bir rejimin hâkim olması için savunduğu iddiası koca bir yalandan ibarettir. Egemen güçlerin has temsilcisi olan bu hükümetin Suriye halkı adına döküyormuş göründüğü sahte gözyaşları kimseyi kandırmamalıdır.
Türk devleti, Kürt halkı üzerinde yıllardır sürdürdüğü baskıcı politikalarını son dönemlerde tırmandırdığı savaşçı politikalarla tam gaz devam ettirirken, aynı çizgiyi Suriye Kürtleri konusunda da izlemeye soyunmuştur. Baas rejimine karşı savaşan “muhalif” güçleri demokrasi kahramanı olarak alkışlayan AKP hükümeti, sıra yıllardır kimlikleri bile yok sayılan Suriye Kürtlerinin haklı mücadelesine geldiğinde onları “terörist” ilan etmektedir. AKP’ye ve Türk egemenlere göre Kürtlerin ne Türkiye’de, ne Irak’ta, ne İran’da, ne de Suriye’de özgür olmaya hakları vardır!Bu zorba tutumun bugün ülkeyi içine sürüklediği durum ortadadır. Kürt sorununu çözeceğiz diyerek on yıl boyunca Kürt ve Türk halkını kandıran AKP hükümetinin izlediği ikiyüzlü politika, ülkeyi kan gölüne çevirmiştir. En temel haklarından dahi yoksun bırakılan, anadillerinde eğitim istedikleri için “bölücü” ilan edilen Kürt halkının özgürlük talepleri tankla, topla, bombayla bastırılmaya çalışılmaktadır. Demokratik çözümden kaçıp otuz yıldır izlenen savaş politikalarına geri dönüşün bedelini, her gün her iki taraftan da yaşamını yitiren gencecik emekçi çocukları ödemektedir. Bu savaş, egemen güçler açısından, Kürt ve Türk halkını birbirine düşürmenin, işçi sınıfını bölmenin ve bu arada kendi cebini doldurmanın da bir aracına dönüşmüştür.
İşte tam da böylesi bir ortamda, barış mücadelesini yükseltmek her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. 1 Eylül’de tüm demokrasi güçlerinin seslerini güçlü bir şekilde yükseltecekleri mitinglerin Türkiye çapında en geniş emekçi katılımıyla gerçekleştirilmesi, savaş kışkırtıcılarına ve emperyalist saldırganlara verilecek çarpıcı bir yanıt olacaktır. Ortadoğu’daki emperyalist savaşa ve Kürt halkına yönelik imha ve asimilasyon politikalarına dur demek için, ezenlere karşı ezilenlerin ortak mücadelesini yükseltelim.
Suriye’ye emperyalist müdahaleye hayır!
Kürt sorununda savaş değil demokratik çözüm ve barış!
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
- Sömürü ve Zorbalığa Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...