Buradasınız
Evde Çalışan Bir İşçinin Yaşam Mücadelesi
Kavakpınar’dan bir emekçi kadın
Eve iş alarak çalışan bir kadınım. İşyerlerinde kullanılan toz maskelerinin montajını yapıyorum. 200 adet maske karşılığında sadece 5,5 lira alıyorum. Akşam saat yedide başlayıp gece iki-üçe kadar 400 adet yapabiliyorum. Yani 7-8 saat çalışmanın karşılığında 11 lira alıyorum. Haftada 2-3 gün gelen iş karşılığında ayda en fazla alabildiğim ücret 100 lira oluyor. Bunca emek karşılığında aldığımız para, para değil. Hak ettiğimiz bu değil.
Ama birçok insan “kadın evde oturup ne yapıyor ki, evde oturacağına bu işi yapar. Evde oturan için bu fiyat iyi” diye düşünüyor. Hatta eve başka işler alan kadın arkadaşlar daha düşük ücret alıyorlar. Bizimkine iyi bile diyorlar. Akşam çocuklar okuldan geldikten sonra örtü serip işin başına oturuyoruz ve saatlerce kalkmıyoruz. Çocuklar artık sıkılıyor ve iş yapmak istemiyorlar. Ama yapacak bir şey yok. Çocuklara “istediklerinizi alabilmek için bu işi bitirmemiz gerekiyor” diyorum, onlardan da yardım istiyorum. Çocuklardan biri paten istiyor, diğeri tabletini tamir ettirmek istiyor. Tek kişinin çalışması ile bıraktım çocukların isteklerini karşılamayı, evin kirasını, faturaları karşılamak bile çok zor. Mecburen ben de az da olsa eve katkım olsun diye bu işi yapıyorum. Saatlerce hızlı hızlı aynı hareketleri yapmaktan kollarım, boynum, belim ağrıyor. Bel ve boyun fıtığı oluşmaya başladı. Meslek hastalıkları sadece işyerlerinde değil, patronların sigortasız, yemek masrafı bile olmadan çalıştırdığı eve iş alan biz kadınlarda da ortaya çıkıyor. Üstelik bir gün hastalansan ya da eve bir misafirin gelse işi yetiştiremezsen işveren hemen hesap sormaya kalkıyor, iş vermemekle tehdit ediyor. “Yapamıyorsan yapacak çok!” diyor.
Bunca emeğimizin karşılığında bir günlük ekmek paramızı ancak çıkarıyoruz. Zenginler lüks içerisinde yaşıyorlar. Ay sonunu nasıl getireceğim, çocuğumun istediğini nasıl karşılayacağım diye düşünmezler. Ama biz öyle değiliz. Çocuğumuzu gezmeye, sinemaya götürürken bile hesap yapmak zorunda kalıyoruz. Ama eğlenmek, sinemaya gitmek bizim çocuklarımızın da hakkı. Bu sorun sadece benim ya da bir başkasının sorunu değil. Hepimizin sorunu. İşte bu nedenle UİD-DER’in başlattığı “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyasını destekliyorum. Ücretler yükseltilmeli, iş saatleri düşürülmeli ve işçilerin daha iyi koşullarda yaşaması için zaman bırakılmalıdır. Çocuklarımıza güzel bir gelecek sağlamak için birlik olmalı ve hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Büyüyor
Danışıklı “Söğüş”
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
Son Eklenenler
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...
- Ticaret Bakanlığı 2 Mayısta İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık 9 Nisanda ise ihracatı “kısıtlama” kararı almıştı. 7 Ekimden bu yana kahve zincirlerini, deterjan markalarını boykot çağrıları yapan, fırınlara, bakkallara “...
- Merhaba dostlar. Ben İstanbul’dan bir eğitim işçisiyim. Haftalar öncesinde başlayan coşkumuz, enerjimiz takvimler 1 Mayıs dediğinde zirveye çıktı. 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama ben hâlâ çok heyecanlıyım. 1 Mayıs’tan önce kendi kendime düşündüğüm ve...
- Merhaba dostlar, bizler Gebze’de yaşayan genç işçi ve öğrenci gençler olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta UİD-DER ile mücadele alanlarında yerimizi aldık. Bu sene derneğimizin aldığı ortak karar ile Bursa ve Lüleburgaz’da 1 Mayıs mitinglerine katıldık....
- Hep birlikte çok uzaklara baksak/ Bugünden yarından çok uzaklara/ Geçmişin ve geleceğin en uzak düşüne/ O barış ve kardeşlik çağına/