Buradasınız
Fen-İş İşçisi, Kulak Ver!
Gebze’den eski bir Fen-İş işçisi
Yaşanan krizin işçiler üzerindeki etkileri giderek şiddetleniyor. Patronlar ve onların devleti tarafından krize karşı alınan önlem paketleri biz işçilerin hiçbir derdine çare olmadığı gibi, içinde olduğumuz durumu daha da katlanılmaz kılıyor. Bu yaşananların doğal bir sonucu olarak dünyanın birçok ülkesinde işçiler çeşitli gösteriler düzenleyerek tepkilerini dile getiriyorlar. Kapitalizme ve egemenlere duydukları tepkilerini gösteriyorlar. Türkiye’de de işsizliğe ve yoksulluğa karşı grevler, direnişler, işgaller ve çeşitli eylemler gerçekleşiyor. Desa, Sinter Metal, Gürsaş, Tekimsa, Philips, Tezcan Galvaniz, IBM, Tega, E-Kart, Procter & Gamble bunlardan sadece bir kısmı.
Eski çalıştığım işyeri olan Çelik-İş’te örgütlü Fen-İş Alüminyum fabrikasındaki işçi arkadaşlarım, birkaç ay önce, “Kriz bizi etkilemedi, biz halen üretim yapıyoruz, pazar günleri bile fazla mesaiye kalıyoruz” diyorlardı. Bir işçi arkadaş da, “bak birçok yerde işçi çıkarıyorlar, bizde çıkış yok, çok şükür işler iyi, inşallah çıkış olmayacak” diyordu. Ama atladıkları ya da yüzleşmek istemedikleri bir gerçek vardı ki, o da ücretlerini düzenli alamıyor oluşlarıydı.
Son yapılan açıklamaya göre, ücretler dört parçaya bölünerek her hafta Cuma günü ödenecekmiş. Fabrika içerisinde eskiden beri yaşanan problemler krizin etkisiyle daha da artmış. Görüştüğüm işçi arkadaşlarım, fabrikadaki durumun daha da kötüye gittiğini, ücretlerini alamadıklarını, üretimin devam ettiğini ama işçilere gelince paranın olmadığı safsatasını dinlemek zorunda kaldıklarını ve tüm bunların işçilerin öfkesini arttırdığını dile getirdiler. Yaşanan bu sıkıntılar nedeniyle, 3 Mart sabahı işe gelen işçiler içeri girişte ıslıklarla ve tempolu alkışlarla fabrika yönetimini protesto ettiler. O hafta bir gün içerisinde üç vardiya da birer saat üretimi durdurdu. Bu protesto üzerine iki gün sonra patron fabrikaya gelerek acil bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya fabrika yönetimi, müdürler, idari personel, sendika temsilcileri ve her bölümden ikişer işçi katıldı. Patron krizi bahane göstererek, işçilerin ödenmeyen ücretlerini ödeyeceğini ama parçalara bölerek ödeme yapılacağını, işçilerden anlayış beklediğini söylüyor. Islıklı, alkışlı protestolar düzenlemenin ve birer saatlik üretimi durdurmanın yanlış olduğunu söyleyen patron, bir saat değil on saatte iş bıraksanız bu değişmeyecek diyor. Söze sendika temsilcisi girerek “işçiler rahatsız, artık laf anlatamıyoruz, bizler buraya kadar dayanabildik, bundan sonra durum daha farklı olacak” diyor. Patron tekrar sözü alarak “siz bilirsiniz, işine gelmeyen çıksın, kapı orada, tazminatınızı ve sosyal haklarınızı vereceğim” diyor ve toplantıya son noktayı koyuyor. Toplantıdan sonra işçiler arasında ufak da olsa ayrışmalar yaşanıyor. Sendikacıların tutumlarına karşı tepkiler ve hoşnutsuzluklar oluşuyor.
Fen-İş Alüminyum’da çalışan işçi arkadaşlarıma buradan seslenmek istiyorum. Patronlar yaşanan krizi bahane ederek bizleri işten atıyorlar. Bugüne kadar mücadelelerle kazanılmış haklarımızı gasp ediyorlar. Krizin faturasını biz işçilere kesmek istiyorlar. Peki, gerçekleştirdikleri ciroları övünerek panolara asan, milyon dolarlık kârlarına rağmen “bu seneki hedefimizi tutturamadık” arkadaşlar diyen, bizlerle dalga geçercesine “katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz” diyerek bir sonraki üretim yılında daha çok çalışmamızı isteyenler aynı kişiler değil miydi? Ama bugün gelmiş krizi bahane ederek Fen-İş işçisine “işine gelen çalışsın işine gelmeyene kapı orada” diyebiliyorlar. Bizler bunu mu hak ediyoruz? Yıllarca bizim emeğimizi sömürerek ceplerine indirdikleri paraları “bu yıl çok kâr ettik, çok emeğiniz geçti, şu kadarı da sizin payınız” diyerek bize dağıtmayanlar, bugün “kriz var zarar ediyorum” diyerek bizlere zararlarını finanse ettirmek istiyorlar. Bizler patronun bu oyunlarına gelecek miyiz? Fen-İş işçisi arkadaşlarım, aman ha uyanık olun, bugün bu tür oyunları dünyanın her yerinde sergiliyor patronlar. Geçmişten gelen kazanımlarımız olan haklarımızın bir bir ellerimizden gitmesi ve işten çıkarılmamız örgütsüz oluşumuzdandır. İşçi arkadaşlarıma sormak istiyorum, daha ne kadar bekleyeceğiz? Tüm haklarımız ellerimizden bir bir gidene kadar mı? Gelecekte çocuklarımıza ne bırakacağız? Elbette bizim onlara bırakacak yatımız katımız yok. Çocuklarımıza insanca ve onurlu bir yaşamı ancak bizler mücadele edersek bırakabiliriz.
Arkadaşlar, bugün birlik ve beraberliğin önemi bir kat daha artmış durumda. Patronlar türlü dalavereler yaparak biz işçileri her zaman bölmeye uğraşır, çoğu zaman da başarılı olurlar. Patronunun oyunlarına kanmayalım. Fabrikalarımızda sendikaları yok etmeye çalışıyorlar. Örgütlülüğümüzü dağıtmalarına izin vermemeliyiz. Acil taleplerimiz için sendikaları göreve çağırmalıyız. Haklarımızı savunamayan sendikacıları başımızdan defetmeliyiz. Kimi sendikacılar sürekli uzlaşmaktan bahsediyorlar, bu tutum resmen patronun çıkarları doğrultusunda hareket etmektir. Sendikaların birçoğu gibi Çelik-İş sendikası da yaşanan bu süreçte kriz karşısında takındıkları yanlış tutumlar nedeniyle örgütlü oldukları birçok işyerini kaybetmedi mi? Üstelik bu uzlaşma çabalarının tamamı bu işyerlerinde çalışan işçilerin işlerini kaybetmeleri ve çoğu durumda tazminatlarını ve birikmiş ücretlerini alamamalarıyla sonuçlanmadı mı? Şimdi sıra Fen-İş işçisinde mi?
Bizler işgücümüzü satarak alınterimizle kazandığımız üç kuruşla yaşamımızı sürdürüyoruz. Bizlerin yaşayabilmek için çalışmamız gerekiyor. Acil taleplerimizi dile getirmek için örgütlenelim, mücadele edelim. İşten atılmalar durdurulsun, iş saatleri kısaltılsın, herkese iş!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...