Buradasınız
Ferhat’ın Dönüşümü ve Gürzün Dinmeyen Sesi

Evvel zamanın birinde yaşamış yiğit bir delikanlıdır Ferhat. Amasya’da nakkaşlık yapar, yani sarayların, köşklerin duvarlarını süsler. Şirin’e o denli sevdalı ve işinin o denli ustasıdır ki fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir. Masal bu ya Şirin’in ablası Amasya Sultanı Mehmene Banu da âşık olmuştur delikanlıya! Ferhat’ın kız kardeşiyle evlenmesini istemeyen Sultan, ona yapamayacağını düşündüğü bir iş verir, şehre su getirmesini ister. Ancak bu şekilde kavuşabileceklerini söyler. Bunun için bir dağı delmesi gereken Ferhat işe koyulur. Hemen herkesin bildiği bu uzun hikâyenin nasıl sonlandığını hatırlayalım. Elinde gürzüyle dağı delmeye çalışan Ferhat, Şirin’in öldüğü haberini alınca canına kıyar. Gerçekte halen hayatta olan Şirin ise sevdiğinin öldüğünü duyunca yaşamına son verir.
Masallar, hikâyeler, destanlar dilden dile, nesilden nesle aktarılarak meşakkatli bir yolculuktan günümüze uzanırlar. Mesela Ferhat ile Şirin Azerbaycan’da farklı anlatılır, Amasya’da farklı… Halkın sözlü tarihinin, kültürünün parçası olan bu üretimler, her geçtikleri uğrakta değişerek halkın kolektif emeğine dönüşürler. Bu buruk aşk masalı, işçi sınıfının ozanı Nâzım Hikmet’in önüne de gelir. Kaleminin ve bilincinin hüneriyle ona öyle yeni bir son yazar ki Nâzım Usta; muazzam derinlikte yeni bir hikâye çıkar ortaya. Ondan aktaralım:
Sultan tarafından Demirdağ’ı delmeden, delip de şehre su getirmeden Şirin’in serçe parmağını bile göremeyeceği buyrulur Ferhat’a. “Şartınız kabulüm” der o da, Şirin’i için 20 yılını gözden çıkarmış, ölümü bile göze almıştır. On yıl geçer, Demirdağ’ın kalbine Ferhat’ın indirdiği gürzün sesi dinmez. Şehre su getirmek için dağı delen Ferhat’ın ünü Semerkant’a ulaşır, analar-babalar bebeklerini de alıp onu görmek için yola düşerler. Karşı çıkanı da vardır; nakkaşlığı bıraktığı için babası küsmüştür oğluna, kimisi “Saraya damat olacak diye hırs bürümüş gözünü” diye düşünür.
On senenin ardından bizzat Şirin bir haber getirir Ferhat’a; ablasının vicdana geldiğini, hasretliğin artık bittiğini, şehre dönebileceğini ve evlenebileceklerini söyler. Ferhat Şirin’ine hasrettir, ancak çeşmeler ve insanlar da suya… Şirin’e gürzünü gösterir önce, sonra da bin adım deldiği dağı ve der ki “kalın bir kaya yığını var önümde delinecek, onu da deldim miydi; su, ovaya, oradan şehre akıverecek... Şehir halkı artık bir daha o akşamki gibi... O akşamki gibi ölülerine, susuzluktan sinekler gibi düşen ölülerine ağlamayacak.” Anlamaz önce egemen sınıfın Şirin’i Ferhat’ın yeni sevdasını, delirdiğini düşünür; “bize ne kayalardan, bize ne şehre akacak sulardan” diyerek sızlanır.
Ferhat, Sultan’ın kendisine şart koştuğunu çoktan unutmuştur. Zamanında yalnızca sevdiğine kavuşmak uğruna başladığı iş, halkı için verdiği bir mücadeleye dönüşmüş, Ferhat’ı da dönüştürmüştür. Şirin şöyle der sevdiğine: “Anlıyorum, şeref meselesi, haysiyet, insan haysiyeti meselesi, vazife meselesi, başlanmış işi bitirmek meselesi, şehirde susuzluktan ölülerine ağlayan insanlar meselesi... Peki, ama bir de bizim, ikimizin meselesi var.” Ferhat ise şöyle cevaplar sevdiğini: “İkimizin meselesi, bütün bu saydıklarının dışında ve ötesinde değil ki bir tanem.”
Masaldan çıkıp hepimizin hikâyesine dönelim. Gazetemizin bir önceki sayısının bu köşesinde gençliğin içine itildiği kimlik bunalımını işlemiştik. Yaşadığı sorunların kapitalizmden kaynaklandığını göremeyen, kendi sınıfsal gerçekliğini bilince çıkarıp kimlik edinemeyen emekçi gençliğin nasıl bir vurgun yediğini, savrulduğunu aktarmıştık. İnsanlığın büyük davasının; sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya kurma mücadelesinin parçası olmanın özsaygı ve özgüvenle birlikte insana nasıl bir kimlik kazandırdığını vurgulamıştık. Bütün bir yaşamını, tüm yeteneklerini ve enerjisini işçi sınıfının kurtuluşu davasına adayan Nâzım Hikmet’in bu masalla anlatmak istediği de budur. İnsanlığın büyük davası o masal için şehre su getirmekken, günümüz dünyası için kapitalizmin yıkılıp insanlığın özgürce nefes alabileceği günler için çabalamaktır. Bu yüce amaca bağlananlar Ferhat gibi dönüşür, kendi küçük dünyalarına ve kabuklarına dönmek istemezler; tarihi, dünyayı anlar ve gelecek mücadelesinin bir parçası olurlar.
Nâzım Usta masalın sonunu Ferhat’ı görmeye gelen çocuklu bir kadının şu sözleriyle bitirir: “Gürzün sesini dinle, oğlum... Gürzün sesini dinle...” Gürzün dinmeyen sesi, Ferhat’ın azmini ve umudu anlatır. Genç arkadaş, Ferhat’ın gürzü geçmişten günümüze hâlâ çınlıyor, duyuyor musun? Bu büyük yolculuğun yolcuları, insanlığın kurtuluşu davasının Ferhat’ları mücadelelerini sürdürüyorlar. Önümüzde belki delinecek dağlar, aşılacak engeller var ama ardında da yaşanacak bir dünya… Hiçbirimizin hikâyesi bunun “dışında ve ötesinde değil.”
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
Son Eklenenler
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...
- Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri...
- Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 11 Martta grev başladı. İzmir Narlıdere Belediyesi taşeron şirketi olan NAR-BEL’de...
- İşçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyini yükseltmek için çalışan UİD-DER, bu amaçla işçi sınıfının saflarında mücadele eden sanatçıları ve eserlerini işçilere tanıtmaya devam ediyor. UİD-DER Web TV, bu kapsamda filmleriyle işçi sınıfını anlatan...