Buradasınız
Fillerden Nasıl Kurtuluruz?

Birçok kişinin bildiği bir hikâye vardır. Aksak padişah Timur, Nasrettin Hoca’nın köyüne uğrar. Köylü Timur’u layıkıyla ağırlar. Timur da giderken bu konukseverliğe karşılık; “Köyünüze bir fil hediyem olsun” der ve gider. Fil bu, zamanla bağ bahçe koymaz, her yanı talan eder. Köylüler ne yapsın çaresiz Timur’un hediyesi diye ses çıkaramazlar. Bununla kalsa iyi, köylüler fili beslemek için ambarda, kilerde ne varsa tüketirler. Filden bıkan köylüler nihayet Hoca’ya giderler ve “Hocam perişan olduk, bizi kurtar. Biz bu file bir şey yapsak Timur kellemizi alır ama senin sözünü dinler. Şu filin bir çaresine baksan” derler. Hoca kabul eder, “yarın hep birlikte gidip derdimizi anlatalım” der. Herkes kabul eder. Ertesi gün Hoca önde ahali arkada Timur’un huzuruna çıkarlar. Timur, “Hoca niye geldin? Filim nasıl?” diye sorar. Hoca da “Efendim bu filiniz…” derken bir bakar arkasında kimse kalmamış, korkudan herkes kaçmış. Timur “Ee ne olmuş file?” diye sorunca Hoca da “Efendim hediyeniz olan filden çok memnun kaldık. Yalnız kalıyor, bir tane daha istiyoruz” der.
Bu hikâyede kıssadan hisse çıkarmak önemlidir. Çünkü benzer olaylar günlük hayatımızda da karşımıza çıkıyor. İşçi arkadaşlarımızla sohbetlerde benzer olayların yaşandığını sık sık duyuyoruz. Genelde olay şöyle gelişir: Hakkını aramak için patronun ya da müdürün karşısına çıkmaya karar veren işçiler, sıra talep etme kısmına gelince öncü işçi arkadaşlarını yalnız bırakırlar. Öncü işçiler de dönüp arkalarına baktıklarında kimsenin kalmadığını anlatırlar. Sonra tek başlarına da kalsalar rahatsızlıklarını söyleyince de patron ya da müdürden iyi ihtimalle “sizden başka şikâyet eden yok, düzeni bozmayın. Beğenmiyorsanız çalışmayın” cevabını alırlar ya da işten atılırlar.
Aslında işçiler yaşadıkları problemlerden rahatsız oldukları, haklarını aramak istedikleri için bir araya gelirler. Fakat sonra ya işten atılmaktan korktukları ya arkadaşlarına güvenemedikleri ya da birlikte hareket etmenin işe yarayacağına inanmadıkları için arkadaşlarını yalnız bırakırlar. Patronun ya da müdürün karşısında arkadaşını yalnız bırakan işçiler elbette suçludur, ama sırf bu işçileri suçlayıp sorunun temel nedenini anlamadığımız müddetçe, benzer olayları çok yaşarız ve elimizdeki haklarımız da birer birer gider. Aslında birçok örnek bize işçilerin örgütlü durabildiklerinde haklarını aldıklarını gösteriyor.
Patronlar sınıfı işçilerin içinde bulunduğu bu düzeni sorgulamaması, karşısına örgütlü bir şekilde çıkmaması için işçilere güvensizliği, susmanın tek çözüm olduğunu aşılar. Patronlar özellikle 12 Eylül 1980 askeri darbesinden bu yana işçilerin mücadele etmemesi için bunu yaptılar. O yıllardan bugüne kadar sistematik bir şekilde güvensizliği, rekabeti ve bireyselliği medyayla, eğitim ve çalışma sistemiyle pompaladılar. Dayanışmayı, birlikte hareket etmeyi, yardımlaşmayı, paylaşımı yok ettiler. Yıllarca bunlara maruz kalan, haklarını mücadeleyle kazanabileceklerini, nasıl bir düzende yaşadıklarını tam olarak kavrayamayan işçilerin öfkesi de saman alevi gibidir. Harı geçince söner ve en küçük zorlukta arkadaşlarını yalnız bırakırlar.
Bunun olmaması için öncü işçilerin sadece problem yaşandığında konuşması değil, bu günlere gelindiğinde sağlam durabilecek birliği ve beraberliği, yani örgütlülüğü önceden kurması gerekir. İşçilerin güzel arkadaşlıklar kurarak birbirlerine güvenmesi, kapitalist sistemin adaletsizliğinin teşhir edilerek saman alevi gibi sönmeyecek öfkenin biriktirilmesi, geçmişte yaşanmış mücadele örnekleriyle işçilerin gücünün farkına varıp korkuya yer olmadığının anlaşılmasının sağlanması çok önemlidir. Ancak bu şekilde işçiler birlik ve beraber olduklarında, örgütlü durduklarında korkuya yer olmadığını anlarlar. Arkadaşlarına, birliklerine güvenen ve kaygılarından kurtulan işçiler, fıkradaki gibi bir durumu tekrar etmez, güçlü bir şekilde patronun karşısına dikilirler.
Rıza Kuas Anıldı
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...