Buradasınız
Fırat Nehri Siyanür Akıyor!
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Açgözlü sermayenin doğa talanı bitmiyor. Bereketli toprakları, temiz su alanlarını, yemyeşil doğayı yok etmeye devam ediyorlar. 21 Haziranda Erzincan’ın İliç ilçesi Çöpler köyünde Anagold Madencilik tarafından işletilen maden tesisinde göz göre göre bir felaket gerçekleşti. Siyanür taşıyan borulardan birinin patlaması sonucu 20 ton siyanürlü solüsyon Fırat Nehri üzerinde kurulu bulunan İliç Barajı’na aktı. Anagold Madencilik, aradan bir hafta geçtikten sonra siyanür sızıntısını kabul etse de bunun yalnızca 8 kg olduğunu ve hemen temizlendiğini, Fırat Nehrine karışmadığını iddia etti. Ancak İliç Barajının sızıntıdan sonraki görüntüsü, ne kadar saklamaya çalışsalar da büyük bir felaket yaşandığını gözler önüne seriyor.
Maden tesisi, Kanada merkezli SSR Mining ve Çalık Grubu’na bağlı Lidya Madencilik ortaklığındaki Anagold Madencilik şirketine ait. Şirket 2010 yılından beri bu havzada altın madeni işletiyor. 2027 yılına kadar da faaliyetine devam edecek. Çünkü devlet ve şirket arasında devletin işletme gelirinden yüzde 12 pay alacağı bir anlaşma var. Siyanür sızıntısı sonrasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından önce madene 16 milyon 441 bin lira idari para cezası kesildi. Daha sonra, hafta boyunca gelen tepkiler üzerine, 27 Haziranda maden faaliyeti gerekli önlemler alınıncaya kadar durduruldu.
Siyanür çok tehlikeli, zehirli bir kimyasal madde ve uzun yıllardır madenlerin ayrıştırılmasında kullanılıyor. İliç’teki Anagold Madencilik’te de altının ayrıştırılabilmesi için siyanürle çalışma yapılıyor. “Yığın liçi” denilen bir yöntemle dev toplama pedlerinin üzerine serpilen cevher üzerine siyanür solüsyonu püskürtülerek ayrıştırma işlemi yapılıyor. Böylece siyanür, altını cevherden çözerek toprak yığından ayrıştırıyor ve pedler üzerinde biriktiriyor. DW Türkçe’ye konuşan metalürji yüksek mühendisi Cemalettin Küçük, pedlerin dayanıklılığının şüpheli olduğunu, burada oluşan çatlaklardan yeraltı sularına sızmanın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca hidrojen siyanür olarak buharlaşmasının da söz konusu olduğunu ifade edip toprağa, suya ve havaya karışan siyanürün geri dönüşsüz tehlikelere sebep olduğunu anlatıyor: “200 metre yükseklikte yeni bir dağ oluşuyor burada. 5 bin 600 metre derinliklere inen bir maden çukurundan söz ediyoruz. Topografya değişiyor. Bütün bunların ekolojik etkilerini değerlendirdiğimizde büyük bir yıkımla karşı karşıyayız.”
Siyanürün atmosfere, toprağa ve suya karışımının kısa ve uzun vadede birçok etkisi olacaktır. Örneğin 2000 yılında Romanya’da maden kazası sonucunda bir atık barajı patladı. 3,5 milyon ton siyanürlü atık Tisza ve Tuna Nehirlerine döküldü. Macaristan ve Yugoslavya’ya doğru yaklaşık 400 kilometre boyunca bulunan su kaynakları zehirlendi ve binlerce balık öldü. Benzer bir örnek bugün İliç’te yaşanıyor.
2010’dan beri bölgedeki madencilik faaliyeti doğayı ve canlıları tehdit ediyor. 2020 yılında İliçliler maden tesisinin atık boşalttığı sudan içen kuşların öldüğünü, kuş türlerinde ciddi bir azalma olduğunu söyleyerek şirketin üretiminin durdurulması için eylemler gerçekleştirdiler. Maden işletilmeye başladığından beri uzmanlar buranın aktif bir fay hattı üzerinde bulunduğunun, 7 şiddetinin üzerinde bir deprem olması halinde Erzincan’da çok ciddi bir felaket yaşanacağının altını çiziyor, madenin kapatılmasını talep ediyorlar. Siyanür sızıntısından sonra da köylüler mücadeleye devam ediyor, madenin kapatılmasını istiyorlar.
Kapitalist açgözlülük doğayı talan ediyor, yaşam alanlarımızı zehirliyor. Kuşları, balıkları, yaban hayvanlarını öldürüyor. Anagold Madencilik Fırat’ın suyunu zehirliyor. Ancak bu katliamı ve etkisi yıllarca sürecek sızıntıyı önemsemiyorlar, çünkü tek düşündükleri kârlarıdır. İktidarın doğayı açgözlü sermayedarlara peşkeş çekmesinin, yağma ve talanın bedelini biz emekçiler ve doğa ödüyor. Doğanın yağma ve talanına, çevre katliamına, yaşamın zehirlenmesine karşı örgütlenmeli, hesap sormalıyız. İliç’teki maden faaliyetleri geçici olarak değil, tamamen durdurulmalı ve felaketin sorumlularından hesap sorulmalıdır.
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Körlükten Nasıl Kurtuluruz?
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
- Göçmenlere Yönelik Irkçı Saldırılar Protesto Edildi
- Sivas Katliamı’nın 31. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İstanbul’da “Kayyuma Geçit Vermeyeceğiz” Mitingi
- Sendikalardan Asgari Ücrete Zam Talebiyle Eylem
- Tokat’ta Altın Madenine Karşı Direniş
- Yine Yangın, İhmal ve Umursamazlık
- Doğanın Talanına Hayır!
- Diyarbakır ve Mardin’de Yangınlar: Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- “Mersin Atatürk Parkında Yeni Liman İstemiyoruz”
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
- Ormana Girişleri Yasaklamak mıdır Önlem?
- Fırat Nehri Siyanür Akıyor!
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...