Buradasınız
Fransa’da Öğrenciler İşçi Eylemlerine Neden Destek Veriyor?
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Fransa, Mart ayı ile birlikte genel grevler, öğrenci boykotları, kitlesel gösterilerle sarsılmaya başladı. Son elli yılın en yaygın ve büyük mücadelesine sahne olan Fransa’da, işçi kitlelerinin böyle bir mücadeleye girişmesinin nedenini iş kanununda yapılması planlanan değişiklikler oluşturuyor. Hükümetin arsızca, “reform”, yani iyileştirme olarak açıkladığı yeni yasa tasarısı, Fransa işçi sınıfı ve gençliği tarafından “kölelik yasası” olarak görülüyor. Tasarının, isabetli biçimde böyle görülmesinin nedeni ise kazanılmış hakların budanması yoluyla 1800’lü yılların çalışma koşullarına dönülmek istenmesi.
Bu tasarı ile haftalık çalışma süresinin 35 saatten 60 saate çıkarılması, kıdem tazminatına üst limit konulması, işçilerin kiralanması, işten atmaların kolaylaştırılması hedefleniyor. Üstelik bu hedefler, işçi sınıfına “işsizliği azaltma” yalanıyla pazarlanıyor. Fakat güçlü bir mücadele geleneğine ve dinamiğine sahip olan Fransa işçi sınıfı, bu yalanlara aldanmamakta kararlı! Fransız işçiler ve geleceğin işçileri olan gençler yürüttükleri mücadeleyle hükümetin yasayı “gözden geçirmek” üzere geri çekmesini sağladılar.
Tasarının görüşülmesinin planlandığı 9 Marttan bu yana, yüz binlerin katıldığı protesto eylemleri örgütlendi. 9 Martta 500 bin kişiyle başlayan, 17 ve 24 Mart tarihlerinde güçlenerek devam eden eylemler, şiddetli yağmura rağmen 31 Martta ülke genelinde 1 milyon 200 bin kişiye ulaşarak doruk noktasına çıktı. 9 Nisanda düzenlenen eylemler ise küçük kasabalara dahi sıçrayarak ülkenin 200 farklı noktasında gerçekleşti. Polisin giderek sertleşen saldırılarına rağmen, tasarının tamamen geri çekilmesi talebini daha gür ve kararlı bir şekilde dile getiren yüz binler, “Evimize Dönmüyoruz”, “Gençlik Acı İçinde, Yaşlılar Perişan, Bu Bizim İstediğimiz Toplum Değil” sloganlarını haykırmaya devam ediyorlar.
Eylemlere katılan yüz binlerin büyük bir bölümünü genç işçi ve öğrencilerin oluşturması ise eylemlere mücadeleci ve enerjik bir ruh katıyor. Sendikalarına basınç uygulayarak genel grev kararı aldırtan işçilere, lise ve üniversite öğrencileri dersleri boykot ederek eşlik etti. Geleceğin işçileri olacaklarını bilen öğrenciler, kaygılılar. Şayet geçerse, yasanın asıl kendilerini vuracağının bilincindeler. Bu bilinçle hareket eden lise ve üniversite öğrencileri okullarında meclisler kurarak, kitlesel forumlar düzenleyerek örgütleniyorlar.
3500 km uzaklıkta bulunan Fransa’daki bu gelişmeler, Türkiye’deki mevcut durumla bir açıdan benzerlik gösteriyor. Bir başka açıdan ise hayati önemde bir eksikliği gözler önüne seriyor. Benzerliği oluşturan nokta şurası; Fransa’daki yasa tasarısının neredeyse bir kopyasını AKP hükümeti, önümüzdeki günlerde Meclis’e sunacak. Kıdem tazminatının fona devredilmesi yoluyla ortadan kaldırılmasını, özel istihdam büroları adı altında kiralık/kölelik işçiliği yasalaştıracak bu saldırı paketi, eğer Meclis’ten geçerse, işçilerin çalışma hayatı baştan aşağıya değişecek. İşçiler bir köle gibi pazarda kiralanabilecekler. Üstelik Fransa hükümeti, saldırı paketini kitlelere nasıl “reform” diye yutturmaya çalışıyorsa, AKP hükümeti de aynı saldırı paketini “müjde” olarak pazarlıyor.
Ancak Türkiye’de işçiler yeterince örgütlü olmadıkları için bu yasaya karşı çıkamıyorlar. Büyük çoğunluğunun ise yasadan haberi yok. Keza geleceğin işçileri olacak öğrenciler de yasadan bihaber! Ne yazık ki gençlerin çoğu kendilerinin işçi olmayacağını, okulu bitirdiklerinde önemli bir mevkide yüksek maaşlı bir iş bulacaklarını düşünüyorlar. Yani hayal âleminde dolaşıyor ve işçilerin sorunlarıyla ilgilenmiyorlar.
Oysa işçilerin-emekçilerin okuyan gençleri de işçi olacaklar. Bu nedenle, işçi sınıfına yapılan her saldırı onlara da yapılmaktadır. Fabrikalarda ve işyerlerinde çalışan stajyer işçiler, liselerde ve üniversitelerde okuyan genç işçi adayları rüyadan uyanmalı, tüm enerji ve coşkularıyla işçilerin mücadelesine omuz vermelidirler.
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
Son Eklenenler
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.