Buradasınız
Gerçekleri Sabırla Anlatabilmek
Gebze’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ben metal sektöründe çalışan sendikalı bir işçi olarak size fabrikamdaki bir sohbeti anlatmak istiyorum. Birlikte çalışan üç işçi arkadaş kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesi üzerine hararetli bir şekilde sohbet ediyordu. Fonu iyi bir şey gibi anlatan da emekli bir işçi ağabeyimizdi. Hani bir laf vardır ya, “ununu eleyip eleğini asmak” diye. Bizim işçi abi için ise bunca yaşına rağmen eleği duvarda asılı değildi. Emekli maaşı ile geçinemediğinden hâlâ çalışmak zorunda olan binlerce emekliden biri. Fakat yanındaki konudan bihaber genç işçi arkadaşlara, kıdem tazminatının fona devredilmesinin iyi bir şey olduğunu anlatıyordu. Sabırla sözlerinin bitmesini bekledim. Meseleyi yanlış anladığı ve anlattığı besbelliydi. Genç işçi arkadaşlarsa işin özünü anlamaya çalışıyorlardı.
Ağabeyimizin konuşması bittikten sonra, işçi arkadaşlara kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesindeki gerçek niyetleri anlatmaya başladım. “Bir gün bile çalışsan kıdem tazminatını alacaksın” sözünün işçileri kandırmaktan başka bir şey olmadığını, iş güvencesinin elimizden alınmak istendiğini anlattım. Geçmişte başka hükümetlerin fon uygulamalarıyla işçilerin paralarını nasıl iç ettiklerine, sermayeye peşkeş çektiklerine örnekler verdim. Kıdem tazminatı fonunun akıbetinin ne olacağını anlamaya başlayan işçi arkadaşlarım “biz bilmiyorduk” dediler.
Ben devam ettim anlatmaya: “Hükümet biz işçilerin haklarını bu kadar savunuyorsa, bir gün bile çalışanın kıdem tazminatını almasını istiyorsa, o zaman taşeronluk sistemini, özel istihdam bürolarını kaldırmalı ve yasaklamalıdır. Kıdem tazminatını ödemeyen patronlara ağır cezalar vermelidir. Bakın asıl yapılmak istenen şey, işçiyi güvencesiz çalıştırmaktır.” Böyle dediğimde, içlerinden biri “güvencesizlik nedir?” diye sordu.
“Bak, şimdi çalışıyorsun. Gençsin, dinamiksin. Sen de abi gibi yaşlanmaya başladığında, aynı performansla çalışamayacaksın. Patron herhangi bir gerekçe göstermeden seni işten çıkarabilir. Bak burada sendika var bazı haklarımızı bu şekilde alıyoruz. Diyelim ki sendikalı olmayan bir işyerine sendika getirmek istedin ya da maaşına zam istedin. Ne olur sence? Bence sorgusuz sualsiz kapıdasın! Herhangi bir gerekçeye de gerek olmayacak. Yani kıdem tazminatı bizim iş güvencelerimizden biridir” diyerek anlatmayı sürdürdüm.
Genç işçi arkadaşlar “bu kadarı da fazla, ohh ne güzel” diyerek emekli abimizin gözlerine baktılar. Sonunda “ne yapmalıyız?” diye sordular. Birleşmemiz gerektiğini, bizi birbirimizden ayıran sisteme karşı birleşerek güçlü olmamız gerektiğini söyledim. Sohbetimiz bu şekilde devam etti.
Patronların hizmetinde koca bir medya ordusu var. Gün gün hangi konuyu nasıl işlemek istiyorlarsa, o şekilde sunuyor ve biz işçilerin de o şekilde düşünmesini sağlıyorlar. Farkında olmadan biz işçiler de tam da patronların istediği gibi düşünmeye başlıyoruz. Hiç patronlarla işçilerin çıkarı bir olur mu? Onlar daha fazla kazanmak istiyorlar. Güvencesiz, düşük ücretlere çalıştırmak istiyorlar bizleri. Örgütlenmemizi istemiyorlar, grev yapmamızı istemiyorlar ve herhangi bir şekilde hak arayışına girmemizi istemiyorlar.
Tüm bu gerçekleri, işçi arkadaşlarımıza kendi sınıfımızın penceresinden anlatmak çok önemli. Doğru ve sabırlı bir yaklaşım ve anlatımla işçi arkadaşlarımızın “ben bunun böyle olduğunu bilmiyordum” ya da “ben hiç duymamıştım” gibi tepkileriyle karşılaşmak mümkün. İşçi arkadaşlarımız kafalarında bin bir türlü sorunla ve yalanlarla tek başlarına boğuşmak zorunda bırakılıyor. Onlara tek başlarına olmadıklarını hissettirebilmek, büyük bir sınıf olduğumuzu gösterebilmek, kafalarında bir soru işareti, bir ışık yakabilmek çok önemli. Sabırla ve doğru bir şekilde anlattığımızda, işçi arkadaşlarımız gerçekleri kavrayıp harekete geçecekler!
Keşkeyi Ekmişler Bitmemiş!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...