Buradasınız
Gözler Güneşe Açılsın Artık!
Tuzla’dan UİD-DER’li bir işçi
Gökyüzüne yükselen lüks binalar, kıtalar arası yolculuk yapan gemiler, gökyüzünde mesafeleri kısaltan uçaklar, lüks otomobiller… Biz işçi sınıfına uzak olan bu tür zenginlikler, yeraltından çıkarılan madenler sayesinde üretiliyor. Hayatımızın birçok alanında kullandığımız demir, bakır; patronlar sınıfının aksesuar olarak kullandığı altın, elmas gibi değerli taşlar; buhar makinesinin bulunmasından bu yana insanlık tarihinde kilit rol oynayan ve kara elmas olarak nitelenen kömür, yeraltından çıkarılan zenginliklerden sadece birkaçı.
Örneğin kalay; birçoğumuz kalayın sadece adını biliriz. Aslında o kadar çok alanda kullanılıyor ki. Teneke yapımında, kaplamacılıkta, çeşitli alaşımlar, lehim ve kimyasal madde yapımında kullanılır. Otomotiv endüstrisinde de motor yataklarında, kaporta, radyatör, yağ ve hava filtrelerinde kullanılır. Uçak ve gemi endüstrisi ile elektronik ve elektrik sanayiinde de geniş bir kullanım alanı vardır. Kimya sanayiinde boya, parfüm, sabun, poliüretan üretiminden diş macununa kadar geniş bir alanda tüketilir. Bunların yanında, matbaacılıkta, mutfak malzemeleri ve cam endüstrisinde ve bugün hemen hemen herkesin elinde olan cep telefonlarında kullanılmaktadır.
Yerin derinliklerinden çıkarılan madenler, patronlar sınıfına ihtişamlı bir hayat sunarken işçi sınıfına ise ölüm getirmektedir. Türkiye’de Zonguldak, Soma ve Ermenek’te olduğu gibi birçok toplu işçi katliamı madenlerde gerçekleşmiştir. Dünyanın birçok ülkesinde de binlerce işçi maden ocaklarında yaşamını yitirmiştir.
Kapitalist sistemde önemli olan kârdır. Bu yüzden patronlar maden gibi çok tehlikeli işyerlerinde bile işçilerin can güvenliği ve sağlığı için gerekli önlemleri almıyorlar. İşçi güvenliği önlemlerinin alınmamasının yanına bir de bu madenlerin birçoğunun kaçak olduğunu ekleyin. Zaten çok sınırlı ve yetersiz olan denetimler kaçak madenlerde hiç yapılmıyor. Ama bu kadarı da patronlar sınıfına yetmiyor. Tüm bunların üstüne bir de 12 yaşlarında çocuk işçilerin günde 16 saat çalıştırıldığını da koyarsak ortaya ne çıkar acaba?
Ortaya dünyanın en zengin şirketlerinden biri olan Apple çıkar örneğin. Serveti Türkiye’nin hazinesinden bile büyük olan bir şirket. Sattığı bir iPhone’un fiyatı neredeyse asgari ücretin 4 katı olan Apple şirketi. İşte bu zenginlik böyle geliyor. Şirketin iPhone’ların üretiminde kullandığı kalay, Endonezya’da kaçak olarak işletilen madenlerde çocuk işçilerin günde 16 saat çalıştırılması sonucunda cep telefonlarına dönüşüyor ve kapitalistlere büyük zenginlikler kazandırıyor.
Patronlar sınıfı işçilerin yaşamı ve sağlığı pahasına kârını arttırmak istiyor. Apple firmasına üretim yapan tedarikçi fabrikaların bulunduğu ülkelerde de, Türkiye’de de iş saatleri gittikçe uzuyor, ücretler düşüyor, taşeronlaştırma yaygınlaşıyor ve iş kazaları artıyor. Patronların zenginliği katlanırken, işçilerin payına meslek hastalıklarına yakalanmak, iş kazalarında sakat kalmak, hatta ölmek düşüyor.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip olan Çin’de çocuk işçilik, uzun çalışma saatleri ve düşük ücretler öylesine yaygın ki, birçok ülkede kapitalistler Çin’i örnek alıyor. Çin işçi sınıfına reva görülen yaşam ve çalışma koşulları, ucuz işçilik Türkiyeli patronların da ağzını sulandırıyor. Tayip Erdoğan’ın şu sözleri boşuna değil: “Avrupa’nın Çin’i olacağız!” Bu cümlenin ifade ettiği şeyi her geçen gün hayatımızda daha çok hissediyoruz. Türkiye’de de çalışma saatleri 12, hatta 16 saate ulaşmış durumda. Aldığımız ücretler hiçbir ihtiyacımızı karşılamaya yetmiyor. İş cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Büyük bedellerle kazanılmış haklarımız bir bir elimizden alınıyor. Örgütsüz ve dağınık durumda olduğumuz için bu saldırılara karşı çıkamıyoruz.
Bu karamsar tabloyu tersine çevirmek biz işçilerin elindedir. Patronlar bizim örgütsüzlüğümüzden faydalanıyorlar ve saldırılarını yoğunlaştırıyorlar. Hayatın güzelliğinin, güneşin aydınlığının tadına varabilmemiz için, örgütlenmeli ve kendi sınıfımızın saflarında mücadeleyi yükseltmeliyiz. Tek kurtuluş yolumuz örgütlü olmaktır. Örgütlenelim, birleşelim! Uzayan saatlere, düşük ücretlere, taşeronlaştırmaya, iş cinayetlerine hayır diyelim!
Dur De!
Birlik Olduk ve Kazandık!
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Okul Tatili, İşçi Çocuklarına da Tatil mi?
- Bu Çarklar Çocuklarımızı Öğütüyor
- Kapitalizm ve İşçi Çocuklarımız
- Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü: Sömürü Çarkı Çocukları Öğütüyor!
- Çocuk da Olsa “Harca Harca Bitmez!”
- Milyonlarca Çocuk Eğitim Hakkına Erişemiyor
- Çocuklarımız Sömürü Düzeninde Ölmeye Devam Ediyor!
- Kapitalizmde Çocuklarımız İçin Bir Gelecek Yok!
- Kapitalizmin Çocuklarımızı Heba Etmesine İzin Vermeyelim!
- Ne Kadar da Misafirperverlermiş!
- Çocuk İşçiliğine Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeleyle Mümkün
- İşçi Çocuğu Olmak...
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...