Buradasınız
Hak Verilmez, Alınır!
Sancaktepe’den bir işçi
Asgari ücret 2019 yılı için AGİ dâhil 2020 lira oldu. Zam oranı yüzde 26 olarak resmi enflasyon oranına göre belirlendi ama gerçek enflasyon yüzde 35’in üzerindeydi. Üstelik asgari ücret bir yıl için belirleniyor ve 2019 yılında enflasyon oranının daha ne kadar artacağı belli değil. Dört kişilik bir ailenin bu ücretle geçinebilmesinin olanağı yok. Patronlara gelince, işsizlik fonundan karşılanmak üzere verilen asgari ücret desteği arttırıldı, böylece üzerlerindeki asgari ücret “yükü” hafifletildi.
AKP iktidarı, işçiyi enflasyon karşısında ezdirmediğinin propagandasını yapadursun asgari ücret zammı şimdiden erimiş bulunuyor. İşçi sınıfının örgütsüzlüğü asgari ücretin biraz üzerinde ücret alanların ücretlerini koruyamamasına da yol açtı. Yani geçen yıl asgari ücretin üzerinde bir ücretle çalışan işçiler de artık asgari ücretli oldular. Ama örgütsüzlüğün yol açtığı sorun sadece bu da değil. Özellikle küçük ve orta ölçekli işyerlerinde patronlar asgari ücret zammını işçiden geri istiyor. Yasal olarak bir sorun yaşamamak için banka hesaplarına 2020 lira yatıran işverenler belirledikleri miktarı daha sonra (400 isteyen de var, 200 isteyen de) işçiden geri alıyorlar. Bu duruma razı olmayan işçiler kendilerini kapı önünde buluyorlar. İşsizlik korkusuyla kabul edenlerin sayısı da az değil. Bu durumda olan işçilerin tam sayısını tespit etmek elbette mümkün değil, çünkü bu konuda ne bakanlık ne de SGK herhangi bir çalışma ya da denetleme yapıyor. Pek çok işçinin gayet iyi bildiği gibi ancak şikâyet durumunda yapılan denetlemelerden de dişe dokunur bir sonuç elde edilemiyor, üstelik şikâyet eden işçi işinden oluyor.
Kardeşler, bu durum bize acı bir gerçeği bir kez daha gösteriyor. Eğer işçi sınıfı örgütlü değilse ne asgari ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir ücret alabilir ne de elindekini koruyabilir. Dikkat edersek AKP iktidarı döneminde asgari ücrete yapılan en yüksek iki zam oranından biri 2016’da diğeri de bu yıl yapıldı. Neden? AKP, biz işçileri çok düşündüğü için mi? Elbette hayır. 2015 Kasımında seçimler tekrarlanmıştı ve daha önce muhalefetin önerdiği rakama karşı çıkan iktidar, 7 Haziran seçimlerinde oyu düşünce geri adım atmak zorunda kaldı. Yani yüzde 30’luk zam vaadi bir seçim yatırımıydı. Şimdi de önümüzde yerel seçimler var ve yüzde 26’lık zam da oy kaybını önlemek için yapıldı. Üstelik bu zam, ücretlerimizin eriyen kısmını karşılamaya bile yetmiyor. Fakat bu zam yetersiz olmasına rağmen verileni dahi koruyamıyoruz. Bireysel olarak yaptığımız çıkışlar da işsiz kalmamızla sonuçlanıyor. Peki, ne yapacağız? Hakkımız olanın kırıntısını almak için bile seçimlere mi bel bağlayacağız? Zaten 31 Martta yapılacak yerel seçimlerin ardından seçim de yok. Bu da demek oluyor ki iktidarın bizimle bir işi kalmayacak ve başta kıdem tazminatı olmak üzere kenarda beklettiği hak gasplarını hayata geçirmek için kolları sıvayacak. İşte o zaman örgütsüzlüğümüzün acısını çok daha fazla hissedeceğiz.
“Hak verilmez, alınır” diye boşuna denmemiş. Hak alabilmek için de örgütlenmek, birlik olmak ve mücadele etmek gerekiyor. Bizi zerrece düşünmeyen siyasetçilerden medet ummak yerine kendimize, örgütlü gücümüze güvenmek ve harekete geçmek zorundayız.
Yedi Güzel Adam
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...