Buradasınız
Hamzayev: “Sanki Hayat Gözümde Söndü!”

24 Aralık 2010’da İngiltere açıklarında seyreden bir Türk şirketi olan İskete Denizcilik’e bağlı Eren Turgut Gemisi’nde fuel oil servis tankında patlama meydana geldi. Patlama sonucunda makine bakımcısı Güngör Ünalır isimli bir işçi yaşamını kaybederken, 2. makinist ve yardımcısı Mustafa Oturur feci bir şekilde yanarak yaralandı. Gemi, Senegal’den yük alarak İngiltere’ye gidiyordu. Azerbaycan vatandaşı ve geminin 2. makinisti olan Han Suraddin Hamzayev, gemide gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmadığının altını çiziyor ve “beni bu hale şirket getirdi” diyor. Geminin bozuk olduğunu, tamir ede ede İngiltere’ye gittiklerini belirtiyor. Üstelik gemiyi yöneten kaptanın da İngilizce bilmediği patlama sonrasında anlaşılmış ve yardım istenmesinde büyük sıkıntılar doğmuş. Hamzayev, patlama anını şöyle özetliyor: Sanki hayat gözümde sündü!
Gemide çalışırken iş kazası geçirdiniz. Nasıl oldu, anlatır mısınız?
Han Suraddin Hamzayev: 2010 yılında Eren Turgut Gemisi’nde 2. makinist olarak çalışıyordum. 24 Aralıkta İngiltere açıklarında gemide kaza meydana geldi. Makine bölümüne indiğimde ana makinenin önünde patlama oldu. Fuel oil servis tankında elektrik ısısı yüzünden patlama oldu. Patlamadan sonra yangının ortasında kaldık. Üzerimize alevler yağıyordu. O yangında makine yağcısı Güngör Ünalır yanarak hayatını kaybetti. Ben ve yardımcım ve arkadaşım Mustafa Oturur çok ciddi şekilde yanarak yaralandık. 3. kaptan bizi helikopter ile İngiltere’ye hastaneye götürdü. Bizi yanık hastanesine yatırmışlar. 8 gün komada kaldım. Çok canım yandı. Sanki hayat gözümde söndü. Yanacak tankının üzerinde elektrik kablosu olmaması gerekiyordu. Bu elektrik kabloları tankın üzerine niye konmuş, kim koymuş? Neden oldu bu kaza? Kaza nedeniyle benim hayatım yaşanmaz duruma geldi. Bu benim hayatımı mahvetti. 3 ay İngiltere’de hastanede yattım. 2 ay Azerbaycan’da hastanede yattım. Sanki hayatımın sonu geldi. Çok acılar yaşıyorum. Eşim de bana bakıyor. Eşim de çocuklarım da benim bu durumumdan dolayı çok acı çekiyorlar. Bakın, bu halime, ellerime bakın: Parmaklarımın hepsi yandı. Bir tek parmağım yok. Ve hala vücudumdaki yanıklardan dolayı çok acı çekiyorum.
Kaza geçirdikten 3 ay sonra evinize döndünüz. 3 ay eşiniz ve çocuklarınız sizi görmedi. Karşılaşınca onların tepkisi ne oldu, sizin tepkiniz ne oldu?
Onlar benim bu halimden ötürü çok acılar çektiler. Sanki benim çektiğim acıların aynısını onlar da çektiler. Hâlâ da çekiyorlar. Hayat başka türlü oldu gözümde bu olaydan sonra. Artık eski ki gibi değilim… Hani ölümle boğuşan adam nasıl olabilir? Şirketler bakımını, tamirini yapmadan durmadan gemileri sefere çıkarıyorlar. Onların yüzünden biz bu azapları, acıları çekiyoruz. İşini iyi yapmayan insanlar yüzünden bu acıları çekiyoruz. Hiçbir iş kolay değil. Bütün işler bir bütündür. Makinisti, yağcısı, çarkçısı… Hiçbir iş kolay değil. Biri işini iyi yapmazsa, bir eksik olur. Bir yerde işini eksik yapan varsa, oradan bir maraz çıkar. Bugün benim bu halde olmamın sebebi o şirketlerdir. O şirketlerin sahiplerine bir şey olmuyor. Bizim gibi insanlar bu acıları yaşıyorlar. Hiçbir iş yapamıyorum. Parmaklarım yok sanki! İki sene oldu dışarı çıkamıyorum. Bir düğüne gidemiyorum, hiçbir yere gidemiyorum. Bir yere gitmek zorunda olduğumda taksiye biniyorum. Para olacak ki gideceksin. Para olmayınca nasıl gideceksin? Şu anda hiçbir yerden bir yardımım yok! Hiçbir yerden yardım almıyorum. Ama bir kere daha tekrarlıyorum, işinizi iyi bilin. Bilmediğiniz işi yapmayın. Tedbir alınmadan çalışmayın. Sakatlandığınızda sağlam hayatınız bir daha geri dönmüyor.
Gemi güvenlikli miydi sizce?
Hayır, hiçbir güvenliği yoktu. Tamir ede ede Kongo’ya gidip çıkmıştık. Oradan tamir ede ede geri geldik. Geminin hiçbir güvenliği yoktu.
Kaza olduktan sonra şirketin size yaklaşımı nasıl oldu?
Şirketle kontratım vardı. Şirket üzerine düşeni yapmadı. Beni hiç arayıp sormadılar. Benim için yapması gerekenleri yapmadı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı ve Türk Konsolosluğu üzerinden şirkete ulaşmaya çalıştık. Rapor alabilmek için uğraştık. Ama iki sene geçti hâlâ bir cevap alamadık. Şirket üzerine düşeni yapmadığı gibi, tersine bana baskı yaptı. Hâlâ bir sonuç alabilmiş değilim. Bu haldeyim gördüğünüz gibi.
Daha önce iş kazası geçiren arkadaşlarınız oldu mu?
Gemilerin battığını, insanların öldüğünü duymuştum. Ben 25 senedir gemilerde çalışıyorum. Böyle büyük bir kazaya şahit olmadım. Ufak, tefek yangın olmuştu. Onu da söndürmüştük. Böyle büyük bir kaza olmadı.
Suraddin Hamzayev’in eşi: Ben Han Suraddin’in eşiyim. Eşimin gemide kaza geçirdiğini bir hafta sonra internetten öğrendik. Şirketi aradım, eşimin durumunu öğrenmek için. Onlar da bana “biraz elleri yanmış o kadar” dediler. Daha sonra telefonla eşimin kendisiyle konuştuk. Çok yandığını kendisinden öğrenmiş olduk. İngiltere’de hastanede üç ay yattı. Pasaportumuz olmadığı için biz gidemedik. Biz kendisini üç ay göremedik. Sonra geldi, iki ayda Azerbaycan’da hastanede yattı. Eşim iki senedir bu halde. Kendisi çok acı, azap çekiyor. Ben de çocuklarımız da çok azap acı çekiyoruz. Eşim gemide çalışırken kaza geçirip bu hale geldi. Çalıştığı şirket eşimi bu hale getirdi. Ben eşimin tedavi edilmesini istiyorum. Eski haline sağlığına kavuşsun istiyorum. Eski haline sağlığına kavuşamasa bile kendisini idare edecek duruma gelsin istiyorum. Bize hakkımızı aramak ve alabilmemiz için yardım edin. Daha ne diyeyim ki! Teşekkür ederiz
Han Suraddin Hamzayev: Teşekkür ederim.
THY İşçilerinden 8. Cumartesi Eylemi
Biz Doğurmuşuz Umudu Yeniden
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....