Buradasınız
Hedefe Kilitlenen Örgütlü Kuşların Hikâyesi
Pendik’ten bir işçi

Eğitim sisteminde, işyerlerimizde, medyada ve aklımıza gelebilecek her alanda açıktan veya sinsice beyinlerimize bireycilik, bencillik, rekabet zerk edilir.
İşyerinde arkadaşınla rekabet et, okulda arkadaşlarından önde ol. Dizilerde, filmlerde hep “en önde ol” mesajı verilir. Kesinlikle arkadaşlarınla beraber olup, sorunlara birlikte kafa yorma, “ben” yerine “biz” olarak düşünme! Egemenlerin istediği tam olarak budur. İşçiler olarak sorunlarımıza birlikte kafa yormayalım, öğrenciler olarak eğitim sisteminde yarış atı gibi koşturalım istiyorlar. Hatta bu davranış biçimini normalmiş gibi kabul ettirmek için atasözlerine de başvuruyorlar. “Her koyun kendi bacağından asılır”, “tırnağın varsa başını kaşı” gibi atasözleriyle kişi kendisini düşünsün, yanı başındaki haksızlıklara duyarsız kalsın isteniyor. Oysa insan toplumsal bir varlıktır. İnsani duygulara, kardeşliğe, dostluğa ihtiyacı vardır, rekabete değil. Dayanışmaya, paylaşmaya bir arada olmaya, örgütlü davranmaya muhtaçtır.
İnsan sormadan edemiyor doğrusu. Egemenler tarafından işçi sınıfına örgütlü olmanın hep kötü bir şey olduğu öğütleniyor. Dernek, sendika veya sosyalist partilerde örgütlü olmak olumsuzlanır. Bunlardan uzak durulması lazımmış gibi bir algı oluşturulur. Oysa patronlar sınıfı her alanda örgütlüdür. Dernekleri, sendikaları, ekonomik kurumları ve adını sayamayacağımız birçok örgütleri mevcut. Örneğin TÜSİAD işverenlerin ekonomik ve siyasal çıkarları için kurulan ve bu anlamda faaliyet gösteren bir dernektir. Sizce de bu bir çelişki değil mi? Eğer örgütlü olmak kötü bir şeyse patronlar sınıfı neden bu tür örgütlere ihtiyaç duyar ki? Patronlar sınıfı işçi sınıfı karşısında gayet de tüm kurumlarıyla örgütlüdür.
Patronlar sınıfının biz işçilerden istediği şey örgütsüz ve dağınık olmamızdır. Bu sayede sorun yaşamadan biz işçilerin sırtından düzenlerini devam ettirirler. Rekabetten uzak, toplumsal konulara kafa yoran, hakkını arayan, nasıl bir düzende yaşadığını sorgulayan örgütlü işçileri elbette istemezler. Çünkü örgütlü olmak her anlamda güçlü olmak demektir. Hakkını koruyabilmek ve daha fazlasını alabilmek demektir. Örgütlü olmak hedefine ulaşmak, güzel, yaşanası bir dünya hayali için mücadele etmek demektir.
Doğada hayatta kalabilmek ve zorlu yaşam koşullarına karşı durabilmek için canlıların başvurduğu temel yöntem aslında işçiler için de en doğru yöntemdir: Bir arada durmak ve birlikte hareket etmek. Mesela göç eden yaban kazları havada “V” şeklini alarak uçarlar. Bunun sebebini bilim adamları araştırmışlar. “V” şeklinde uçulduğunda, uçan her kuş, kanat çırptığında arkasındaki kuş için, onu kaldıran bir hava akımı yaratıyormuş. Böylece “V” şeklinde uçan kaz grubu, birbirlerinin kanat çırpışları sonucu ortaya çıkan hava akımını kullanarak uçuş menzillerini yüzde yetmiş oranında uzatıyorlarmış. Yani tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse ikiye katlıyorlarmış.
Bir kaz, “V” grubundan çıktığı anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü diğer kuşların yarattığı hava akımının dışında kalmış oluyor. Bunun sonucunda, genellikle gruba geri dönüyor ve yoluna bu şekilde devam ediyor.
“V” grubunun başında giden kaz hiç bir hava akımından yararlanamıyor. Bu yüzden diğerlerine oranla daha çabuk yoruluyor. Bu durumda en arkaya geçiyor ve bu defa hemen arkasındaki kaz lider konumuna geçiyor. Bu değişim sürekli yapılıyor; böylece her kaz grubun her noktasında yer almış ve aynı oranda yorulmuş oluyor. Öndeki kuşların uçuş hızı yavaşladığında gerideki kuşlar, daha hızlı gitmek üzere bağırarak öndekileri uyarıyorlar.
Gruptaki bir kuş hastalanırsa ya da bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kuşa yardım etmek üzere gruptan iki kaz ayrılıyor ve korumak üzere hasta, yaralı kazın yanına gidiyor. Tekrar uçabilene ya da ölünceye kadar onunla beraber kalıyorlar. Yaralı kuşu asla terk etmiyorlar. Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu buluyorlar. Hiçbir kaz grubu, kendilerine bu şekilde katılmak isteyen kazları reddetmiyor.
Yaban kazlarının hikâyesinden de anlayacağımız gibi bu düzende birlikte hareket etmeye, işçi sınıfı olarak ben değil “biz” olmaya ihtiyacımız var. Bunu başarmak, “biz” duygusuna erişmek için sınıfımızın sorunlarına birlikte kafa yorarak birlikte hareket etmeli ve tabi ki örgütlenmeliyiz. Kuşlar bile tek başına hareket etmezken, neden bizler bu sistemin sorunlarıyla tek başımıza cebelleşelim? Neden biz işçiler kapitalist sömürü düzenine karşı sınıfımızın deneyimleri ışığında birlikte mücadele etmeyelim? Kıssadan hisse; işçi sınıfı olarak birlikte hareket ettiğimizde önümüzde aşamayacağımız engel yoktur. Birkaç atasözünü de biz söyleyerek bitirelim. “Bir elin nesi var iki elin sesi var.” “Yalnız taştan duvar olmaz.” “Birlikten kuvvet doğar.”
Eğitim Emekçileri Ankara’da Buluştu
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
Son Eklenenler
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...