Buradasınız
Herkese İş Güvencesi!
Biz işçilerin, çalışmadan kendimizin ve ailemizin ihtiyaçlarını karşılama şansı yoktur. Bu nedenle her işçinin bir işe ihtiyacı var. Ancak sürekli çalışabilmemiz, kendimize ve ailemize bakabilmemiz için iş güvencesine de ihtiyacımız var. Yaşanan ekonomik kriz işsizler ordusunu daha da büyüttü. Sadece resmi rakamlara göre 3,5 milyon kişi işsiz! Oysa gerçekte işsizlerin sayısı çok daha fazladır. İşi olanların büyük bir kısmıysa günde 12-14 saat, düşük ücretle ve her an işten atılma korkusuyla çalışıyor.
Patronlar, işçilerin iş güvencesi hakkının olmasını istemiyorlar. Patronların kâr düzeni çeşitli nedenlerden dolayı bir işsizler ordusu yaratıyor. Bu işsizler ordusu ekonomik kriz dönemlerinde daha da büyüyor. Patronlar, her dönem işsizliği çalışan işçiler üzerinde bir kırbaç gibi kullanıyorlar. Kriz dönemlerinde ise bu kırbacın şiddeti daha da artıyor ve giderek daha fazla can yakmaya başlıyor. Uzun ve yorucu çalışma saatleri, düşük ücretler, birkaç kişinin yapacağı işi tek kişiye yaptırma, işsizlik tehdidiyle işçilere kabul ettiriliyor. İşçi bunlara itiraz etmeye kalktı mı patronlar, “dışarıda dünya kadar işsiz var, işine gelirse, ya bu şartlarda çalışırsın ya da işsiz kalırsın” diyorlar. Başbakan Erdoğan bile, Tekel işçilerini korkutup mücadeleden vazgeçirmek için, “sizin yapacağınız işi asgari ücretle çalışarak yapacak milyonlarca işsiz var” demedi mi? Patronların sözcüsü Başbakan bu şekilde konuşarak, aslında işsizliğin çalışan işçiler üzerinde nasıl bir kırbaç olarak kullanıldığını da gözler önüne sermiş oldu.
Patronlar, 10 ve hatta 12 saat çalışmayı “normal” çalışma süresi olarak dayatmakla kalmıyorlar, bir de bunun üstüne “fazla mesaiye” kalacaksınız diyorlar. Birçok fabrikada işçiler fazla mesaiden dolayı evlerinin yolunu unutur hale geliyorlar. Eskiden üç vardiya halinde çalışma vardı, ama artık iki vardiya biçiminde az işçiyle çok iş yapmak “normal” hale geldi. Bunların yanı sıra, taşeronluk sistemini, esnek çalışmayı, düşük ücretleri de dayatıyorlar. Ama işçiler, tüm bu koşulları fiilen kabul etmiş olmalarına rağmen işten atmalar durmuyor. Tüm bu ağır çalışma koşullarına rağmen hiçbir işçinin iş güvencesi yok. Ne yazık ki işçiler gerçek bir örgütlülükten yoksun oldukları için, patronların dayatmalarına boyun eğiyorlar.
Patronların saldırılarına boyun eğmemek için örgütlenmeli ve taleplerimizi yükseltmeliyiz. Her işçinin bir işinin ve iş güvencesinin olması için iş saatlerinin düşürülmesi gerekiyor. Vardiyalı işyerlerinde vardiya sayısı çoğaltılmalıdır. Güvencesiz çalışma demek olan 4/B, 4/C uygulamalarına, esnek çalışmaya ve taşeronlaştırmaya son verilmelidir. İşten atmalar yasaklanmalı ve herkese iş güvencesi sağlanmalıdır. İşsizliğin ve yoksulluğun önüne geçmek için, mevcut işler, ücretler düşürülmeden çalışabilir durumdaki işçilere bölüştürülmelidir.
Ancak bu taleplerimizin hayata geçmesi kendiliğinden ve patronların insafa gelmesiyle olmayacaktır. İş saatlerinin düşürülmesi, işten atmaların yasaklanması ve herkese iş güvencesi sağlanması için mücadele etmeliyiz. Bu temelde sendikalarımıza baskı yapmalı ve harekete geçirmeliyiz.
İş Saatleri Düşürülsün!
Herkese İş güvencesi!
İşten Atmalar Yasaklansın!
“Haymarket: 1 Mayıs’ın Romanı”
1 Mayıs’a Çağırıyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...