Buradasınız
Honda İşçileri de İşten Atılmalarla Yüz Yüze
Honda fabrikasından bir işçi
Kapitalist sistemin insanlığı içine sürüklediği kriz, her geçen gün daha da derinleşiyor. Patronlar krizin faturasını biz işçilere çıkarmakta gecikmiyorlar. Dünyadaki sayılı otomobil tekelleri, birbiri ardına kapasite azaltımına gidip işçileri işten çıkartarak krizden çıkmanın yolunu arıyorlar. Amerikan’ın üç büyük otomobil tekeli Chrysler, Ford ve General Motors uzun süredir iflasın eşiğinde olduklarını ilan ederek kendi burjuva devletlerinden kurtarılmayı talep ediyorlar. Taleplerine yanıt gelmesini beklemeden şimdiden on binlerce işçiyi işten çıkarttılar.
Otomotiv sanayinde tüm kara bulutların Amerika’nın üzerinde dolaştığı düşünülürken, Japon sermayesinin sayılı kuruluşları da krizin içine yuvarlanmaya başladı. Japon otomobil üreticisi Honda, İngiltere, Japonya ve Hindistan gibi önemli üretim merkezlerinde kapasite azaltımı ve işçi kıyımına gideceğini duyurdu. Hindistan’daki üretimini yüzde 60’lara düşüren Honda, İngiltere’deki fabrikasını 2009’un ilk çeyreğinde 2 aylığına kapatacak. 27 binden fazla işçinin çalıştığı Japonya’daki fabrikalarında ise Aralık ya da Ocak ayında 760 işçinin işten çıkartılabileceği belirtiliyor.
Honda’nın Türkiye’deki fabrikası da küçülüyor. 2008 yılı içinde iki kez büyüme kararı alan Türkiye fabrikası, Türk medyasında krize rağmen büyümeye devam eden örnek otomobil üreticisi olarak gösteriliyordu. 1200 kişinin çalıştığı fabrika bu yıl yatırımını genişleterek yıllık 50 bin araç kapasitesine ulaşmıştı. Ardından krize rağmen yeni yıla 70 bin araç kapasitesi ile gireceğini ve 500 işçi alacağını duyurmuştu. Fakat krizin geldiği son noktada, Honda Türkiye AŞ., Gebze’deki inşaatını ve büyüme hedeflerini dondurduğunu açıkladı. Ayrıca Honda-Kocaeli fabrikası yeni yılın ilk iki ayında haftada sadece 3 gün çalışacak, dolayısıyla yıllık 50 bin araç kapasitesinin de altına düşmüş olacak.
Honda patronu, bize, yeni yılın ilk iki ayında haftada iki gün çalışılmayacak diyor, fakat bu iki günün ücretli ya da ücretsiz izin olup olmadığını söylemiyor. Eğer biz işçiler krizde köşeye sıkışan patronların giderek artan saldırılarına karşı örgütlenip mücadele etmezsek, 2009’da daha zorlu günlerle karşılaşacağız. Yapacağımız tek bir şey var, olanlara sessiz kalmamak, ayağa kalkıp mücadele etmek, krizin faturasını bize çıkarmalarına izin vermemek, faturayı onlara ödetmek!
Gürsaş İşçisi Yalnız Değildir!
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...