Buradasınız
Huzursuzluğumuzun Kaynağı Sizsiniz!
Ankara'dan iş güvenliği uzmanı bir işçi

AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Yeni Şafak’ta kaleme aldığı yazısında, üniversite mezunlarını hedef aldı. Aktay, “Üniversite mezunları, statüsünün altında bir unvanla çalışmaya razı olmuyor, yüksek talepkârlıklarıyla toplumda ciddi bir hoşnutsuzluk kaynağı haline geliyorlar” dedi. Bana danışmanını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim mi desek ne desek! Tam AKP’nin tıynetine uygun bir yaklaşım. En baştan cevabımızı verelim bay danışmana; hoşnutsuzluk yaratan milyonlarca işsiz üniversite mezunu değil, sizin bu ülke emekçilerine, gençlerine çektirdiğiniz zulümdür.
AKP Türkiye’de üniversite açılmamış il bırakmamakla, kontenjanları arttırmakla, üniversite öğrencisi sayısında Avrupa’yı geçmekle övünüyor her fırsatta. Peki, bu gençler üniversiteden mezun olduklarında eğitim aldıkları alanlarda iş bulamayacaklarsa neden okuyorlar? Bunca zamanlarını; ailelerinin dişinden tırnağından arttırarak, ek iş yaparak, fazla mesaiye kalarak ayırdıkları paraları niye harcıyorlar? Onca verilen emekten sonra eğitim gördükleri alanda iş bulmak istemelerini nasıl oluyor da hoşnutsuzluk yaratmak olarak tanımlıyorsunuz?
Öte yandan Aktay’ın yazdıkları emekçi çocuklarının, işçi gençlerin yaşadıklarını anlatmıyor. Elbette üniversiteden mezun olan bir genç kendi alanında iş bulmak istiyor ama bizlerin işsiz bekleme lüksümüz yok. Kendimizi geçindirmek ve ailelerimize en azından yük olmamak zorundayız. Bu nedenle de aslında ne iş bulursak yapıyoruz.
Ben de diş teknisyenliği okumuş ama alanında iş bulamamış bir gencim. İlk mezun olduğum yıllarda birkaç işe girdim çıktım ama gerçekler bize okulda anlatılanlardan, zihnimize yerleştirilen pembe düşlerden çok başkaydı. Diş depolarında kölelik ücretine pazarlama işçisi olarak çalıştım. Hastane hastane dolaşıp malzeme siparişi kapmaya çalışıyorduk. İşin zorluğu ve yıpratıcılığı bir yana yeterince sipariş alamayınca gördüğümüz muamele en dayanılmaz olanıydı. Saatlerce koşturup günün sonunda sana beceriksiz, işe yaramaz olarak bakılması insanın kaldırabileceği bir şey değil. Sonra bir müddet baba mesleği olan mekanikçi olarak inşaat işçiliği yaptım. Şimdi de yine şantiyelerde iş güvenliği uzmanı olarak işçilik yapıyorum.
Bütün bu süreçte anladım ki ister üniversite mezunu olalım isterse okuma yazma dahi bilmeyelim, biz işçiler için daha iyi yaşamanın, işyerlerinde insan yerine konmanın tek yolu bir arada durmak ve birlikte hak aramak. İşçiler ancak bir arada durup haklarını aradıklarında patronlara diz çöktürüyorlar. Üniversite okudukları için kendilerini işçi sınıfından görmeyen mühendisler, mimarlar, iş güvenliği uzmanları ise tek başlarına kaldıklarında, diplomaları onları patronun zulmünden, insanlık dışı koşullarda çalışmaktan korumuyor.
Elbette üniversite okumak dâhil olmak üzere emek verdiğimiz her şeyin karşılığını talep edelim ama işçi sınıfının bir parçası olduğumuzu unutmayalım. Hak almanın yegâne yolunun da sınıfımızın genel çıkarları temelinde, işçi sınıfı saflarında örgütlenmek ve mücadele etmek olduğunu bilelim.
Metal İşçisi Grev Sürecinde!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....