Buradasınız
İkiyüzlülüğün Pes Dedirten Hali!
Hacettepe Hastanesi’nden bir sağlık işçisi
23 Ekimde Van’da yaşanan deprem sonrası bilanço tam da kapitalist sisteme yakışır cinsten. Burjuva kalemşorların bile dillendirdiği gibi, asıl yıkımın depremden değil alınmayan önlemlerden kaynaklandığı gün gibi ortada. Eksikler, hatalar yazıldı çizildi ama sorunun çözümüne dair atılmış tek bir gerçek adım yok. İşin medyaya yansıyan yüzü böyle iken bir de yansımayan kısmı var. Göçük altında kalan 600’den fazla insan yaşamını yitirdi ve binlerce kişi yaralı halde hastanelere kaldırıldı. Devleti gibi gösteriş meraklısı olan hastane yönetimleri de seferberlik ilan edip yaralılara “yardım elini” uzattı! Bu hastanelerden biri de Hacettepe Hastanesi’dir.
Türkiye’nin en kapsamlı, en başarılı hastanelerinden biri olan Hacettepe Hastanesi ağır yaralı hastalardan altısına kucak açmış, tedavilerini üstlenmiştir. Yaralıların geleceği gün başhekimlik tarafından ortalık birbirine katılmış, çalışan personel adeta diken üstünde tutulmuştur. Hazırlıkların yeterli olup olmadığı bizzat başhekim tarafından kontrol edilmiş, şaşkına dönen çalışanlar nereye koşturacaklarını bilememişlerdir. Zaten gelecek olan hastanın afet bölgesinden gelmesi nedeni ile insani bir içgüdüyle davranan çalışanlar ellerinden geleni yapmışlardır. Ne var ki, “saat kaç olursa olsun” kendisine haber verilmesi talimatını veren başhekim, söylediği üzere hastalar geldiğinde arandığında gelme zahmetinde bile bulunmamıştır. Zaten medyada bu duruma ilgi göstermediğinden başhekimliğin “yapay” ilgisi de tez zamanda son bulmuştur.
Şimdi hastalar ne durumda diye merak ettiğinizi biliyorum! Bırakın özel ilgiyi, gereken bile yapılmıyor. Özellikle kol ve bacaklarında kırık ve yaraları bulunan hastaların kimi ameliyat edilmeden bekletiliyor. Hocaların da elini ayağını çektiği hastalar, asistan hekimlere bırakılmış durumda. Göçükte basınç altında kalan kol ve bacaktaki yaraları enfeksiyon kaptıkları için akıyor ve ameliyat edilmeden pansumanı yapılan yaralar ancak bu kadar iyileşebiliyor.
Acil servisinin önünde epilepsi nöbeti geçiren bir hastayı sağlık güvencesi olmadığı için tedavi etmeyen bir sağlık sisteminden de bunun ötesinde bir hizmet beklemek beyhudedir. Ama sıra kapitalist bir kalantora geldiğinde tüm olanaklarını kullanan, onları süit odalarda ağırlayan yine aynı zihniyettir. Hacettepe Hastanesi bunun küçük, iyi bir kesitidir. Biliyoruz ki kapitalist sistemde insana verilen değer cüzdanındaki paranın tuttuğu hacim ile ölçülür! Onlar medyalarında, ne denli vicdanlı olduklarına dair ne kadar poz keserlerse kessinler bu gerçek değişmez.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...
- 1 Mayıs’a gitmeden önce egemenlerin yarattığı algı yüzünden benim de endişelerim vardı. Fakat “Ben hakkımı savunmalıyım” diye düşünerek, arkadaşlarımın ısrarlı daveti sayesinde UİD-DER’le birlikte Bursa’da 1 Mayıs’a katıldım. İlk 1 Mayıs’ımdı, iyi...
- Ağır sorunlar altında bunalan işçi sınıfının bu sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulabilmesi için sendikalarına sahip çıkması, sermayenin ve sendika bürokratlarının planlarını, niyetlerini boşa düşürmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle siyasi...
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına 8...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.