Buradasınız
İş Güvenliği mi Yoksa Seri Üretim Eğitimi mi?
Metal işçisi bir kadın
Ben metal sektöründe çalışan bir işçiyim. Bundan bir ay kadar önce yılsonu geldiği için her fabrikada olduğu gibi, bizim fabrikada da sayım yapıldı. Ama işyeri sayım işini birkaç işçi ile gerçekleştirdiği için, geriye kalan diğer işçilere de “boş kalmasın” denilerek işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimi verildi. Normal koşullarda bu eğitimi yıl içerisinde işyeri yasal olarak vermek zorunda. Ama işveren bu eğitimi yılsonuna sıkıştırdı.
Verilen eğitimde İSİG uzmanı, çalışırken nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlattı. Ama konuyu öyle bir anlattı ki sanki her iş kazası biz işçilerin dikkatsizliği yüzünden yaşanıyormuş gibi algı yaratmaya çalıştı. Buna inşaat işçilerinden bir örnek vererek, kulede çalışan bir işçinin kemersiz iş yaptığı fotoğrafını gösterdi. Oysa işçiler emniyet kemerini istemediği için değil, inşaat patronlarının maliyetli gördüğü için işçilere emniyet kemeri almadığından hiç bahsetmedi. Ve burada asıl suçlu işçiymiş gibi anlatıldı. Fabrikalardan verilen örneklerde ise iş güvenliği sadece gözlükten, kulaklıktan, eldivenden ibaretmiş gibi anlatıldı. İş gözlüğünün takılmadığından bahsetti fakat gözlüklerin çizik olduğu için takılamaz hale geldiğinden hiç bahsetmedi. “Kulaklık takmıyorsunuz” dedi ama verilen kulaklıkların işyerindeki ses oranına uygun olmadığından hem de kulakları acıttığından söz etmedi. İş kazalarına en çok neden olan uzun çalışma saatlerinden, ağır çalışma koşullarından, düşük ücretle gelişen stresten hiç bahsedilmedi.
Verilen eğitimlerin bir diğer boyutu şuydu: “Seri üretim nasıl yapılır, az kişi ile daha fazla üretim nasıl yapılır?” Bazı arkadaşlar, “eğer biz az kişi ile çok üretim yaparsak diğer arkadaşlar işsiz kalırlar, kimsenin ekmeği ile oynamamak lazım” dedi. Ama eğitmen bu yöntemin işsizlik değil daha fazla iş alıp daha fazla işçi istihdam etme aracı olduğu yalanına bizi inandırmak istedi. Sanki patronun işçiye karşı yürüttüğü bu saldırı uygulamalarını ilk defa duyuyormuşuz gibi bizi kandırmaya çalıştı. Eğitimin devamında maket parçalarla üretim araçları yapmaya başladık ve “bu üretim alanında neleri azaltabiliriz?” diye bizden uygulamada tasarruf yapmamız istendi. Amaç az kişi ile çok üretim yapmak olduğu için uygulamada iki kişinin yaptığı iş bir kişiye verildi. Tezgâhlardan biri kaldırıldı ve böylece bir arkadaşımızı iş ortamından ayırmış olduk. Bu arada biz maketleri birleştirirken, eğitmen ergonomik çalışmadan da bahsetti. Yani patronlar adına günah çıkardı. “İşçiye göre iş, işe göre işçi olması önemli” dedi. Biz de sorduk “eğer iki kişinin işini bir kişi yapacaksa ergonomik çalışma nasıl olacak?” diye. Eğitmen bize kaçamak cevaplar verip “bu konuyu fazla uzatmamıza gerek yok, daha sonra tekrar değiniriz” diyerek üstünü kapattı. İşçi sağlığı ve güvenliği diye katıldığımız eğitim adeta “seri üretim nasıl yapılır, az işçi ile daha fazla iş nasıl çıkarılır?” eğitimine dönüştü.
Patronlar buldukları her fırsatta işçilere kendi düşüncelerini aşılayıp, patronların çıkarları doğrultusunda hareket etmeleri gerektiğini farklı farklı yollarla anlatıyorlar. Bunun için pek çok yöntem deniyorlar. Bu kimi zaman karşımıza tıpkı bizim tanık olduğumuz gibi bir İSİG eğitimi olarak çıkabiliyor. Bizleri yalanlarla zehirleyerek, sadece onların çıkarları için ömürlerimizi fabrika köşelerinde heba etmemizi istiyorlar. Ancak şu yaşanası dünyada mademki üreten, var eden bizleriz, o halde bu köhnemiş işçi kanı emen patron düzenini de değiştirip yepyeni yaşanası bir dünya var etmek de biz işçilerin ellerindedir.
İşçiler İşsizlik Maaşını Bilmiyor!
Gerçek Suçlu Kim?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...