Buradasınız
İşçilerin Sordukları/27

İşçilerin toplu bir şekilde eylem yapması işten atma nedeni olabilir mi?
İşçilerin hakları için toplu bir şekilde eylem yapması, işten atma nedeni sayılamayacak. Yargıtay, toplu eylem yapmanın işten atma nedeni olamayacağına hükmederek, işten atılan Mersin Limanı işçilerinin işlerine iadelerine karar verdi. Yargıtay’ın aldığı karar emsal oluşturuyor.
Mersin Liman işçileri taşeron uygulamasına son vermek ve birikmiş ikramiyelerini almak için mücadele ediyorlardı. İşçiler, 24 Şubat 2013’te Mersin Uluslararası Limanı (MIP) şirketinin saldırılarına son vermek için işi durdurdular ve limanın tüm girişlerini konteynerlarla kapattılar. Bunun üzerine MIP yönetimi, 22 işçiyi işten attı, onların birliğini kırmaya çalıştı. İşten atılan işçiler, 9 Martta işyeri önünde direnişe geçtiler. Direniş 3 Nisanda, içerideki işçilerin vinçleri işgal etmesiyle doruk noktasına ulaştı. İşçiler, 53 saat boyunca vinçlerin üzerinde kaldılar. Çeşitli sendika yöneticilerinin araya girmesiyle işçiler, vinçlerden aşağıya inmeye razı oldular. MIP yönetimi kısmi olarak geri adım attı ve işten atılan 22 işçiden 18’ini işe aldı. Ancak 4 işçinin işe dönüşü engellendi. İşçiler ise işe iade talebiyle mahkemeye başvurdular. Mersin 3. İş Mahkemesi, dört işçinin aleyhine karar verdi. İşçiler, kararı temyize taşıdılar. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi yerel mahkemenin kararını bozdu, işçileri işlerine iade etti ve davayı sonuçlandırdı. Yerel mahkeme işçilerin işten atılmasını, kanunsuz grev yaptıkları gerekçesiyle haklı bulmuştu. Yargıtay ise, Mersin Limanı’nda çalışan işçilerin haklarını ararken ortaya koydukları mücadeleyi kanunsuz grev kapsamında değerlendirmedi. İşçilerin kullandıkları mücadele yöntemlerinin yasaya aykırı olmadığını tespit etti.
Yargıtay kararında, 2010’da gerçekleştirilen referandum sonucunda yapılan anayasa değişikliğiyle grev yasaklarına ilişkin maddenin kaldırıldığı hatırlatıldı. Yargıtay, anayasa değişikliğine uygun düzenleme yapılması, uluslararası düzenlemelere aykırılık yüzünden kanunsuz grev maddesinin kaldırılması gerektiğini belirtti. Kanunsuz grev maddesi yerine, ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve mahkeme kararlarının esas alınması gerektiğini ifade etti. Kararda, ILO sözleşmeleri dikkat alınarak şu hususlar belirtildi: “Grev hakkı yalnızca toplu iş sözleşmesinin imzalanması ile çözümlenebilecek endüstriyel uyuşmazlıklarla sınırlı değildir… Ayrıca işçileri doğrudan ilgilendiren ekonomik ve sosyal politika sorunlarına yönelik çözümleri de içerir… Aletlerin bırakılması, işi yavaşlatma, oturma, aşırı kurallı çalışma gibi eylemler barışçıl şekilde gerçekleştirildiği sürece korunmalıdır.”
Ayrıca Avrupa Sosyal Haklar Komitesine’nin kararları da hatırlatılarak “toplu iş sözleşmesi prosedürü dışında, işçilerin iş sözleşmelerinin feshinin bildirildiği dönemde bir grup işçinin bunu önleme veya işten çıkarılanların geri alınması için yaptıkları eylemler toplu eylem kapsamında yer alır” dendi. Kararda, “sonuç olarak da uluslararası normlar uyarınca: İşçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya işyerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli, demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemleri toplu eylem hakkına dâhildir. Bu gibi eylemler salt politik nitelikte olmadıkça yasaklanamaz” denerek işçilerin haklılığı teslim edildi.
Bu karar, hakkını arayan işçilerin üretimden gelen gücünü kullanmasının önündeki engellerden birini temizlemektedir. Karar, “toplu eylem” hakkını kullanan işçilere, “yasadışı eylem yapıyorsunuz” diyen patronların iddialarını da çürütmektedir. İşçilerin, işten atmalara, uzun iş saatlerine, düşük ücretlere, iş güvenliği önlemlerinin alınmamasına karşı toplu eylem yapma hakları vardır. Yargıtay kararında da belirtildiği üzere Mersin Liman işçilerinin eylemi, taşeron çalışmayı yaygınlaştırma hamlesine karşı girişilen toplu eylem ve limanın kapılarının kapatılması demokratik bir hakkın kullanılmasıdır. Yargıtay kararında ortaya konan bu ifadeler, artık tüm işçiler için yasal bir dayanaktır.
Bu kararı mahkeme vermiştir, ama yasalar patronlar sınıfının genel çıkarları doğrultusunda düzenlenmeye devam ediyor. Patronların, işe iade davasını kazansalar bile işçilere gerekli tazminatları verip onları işe almama “hakkı” vardır. Bu hakkı yasal olarak onlara veren AKP ve ondan önceki patron hükümetleridir. İşçiler olarak yasal haklarımızı bilmemiz çok önemlidir. Ancak bu yetmez. Haklarımızı teminat altına almanın ve geliştirmenin gerçek yolu, örgütlü bir şekilde mücadele etmekten geçmektedir.
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...